2006’nın siyasi falı |
Prof. Dr. Ata ATUN |
|
Bu gün 2006’nın ilk iş günü. Yeni bir yıla bir günlük kutlama tatili ile başladık ve bu çok iyi oluyor. Geri kalan 364 gün için bu tatil gününde herkes enerji depoluyor.
Siyaset de bu tatil gününde enerji depoluyor ama bence 2006’nın siyasi yaşamı çok hareketli geçecek. Özellikle “Kıbrıs’ın siyasi hayatı ve siyasi geleceği” bence depremlerle dolu.
Kıbrıs’ın Türk kesimindeki politik hareketlilik Rum kesimine kıyasla biraz daha durgun geçecek.
Türk tarafındaki siyasi partilerde pek bir deprem olmayacak ama UBP’deki kazan iyice ısınıp kaynayacak. 2006’da UBP güç ve etkinlik kaybına uğrayacak.
BM’nin Genel Sekreteri Kofi Annan 2006 rüyasında Kıbrıs’ta kendi adı ile anılan bir çözüm görüyor ve Kıbrıs sorununun kapsamlı çözümü için yeni bir girişim yapmak istiyor ama Kıbrıs hızla ayrılığa ve Konfederasyon bir yapıya doğru dört nala gidiyor.
24 Nisan 2004 referandumundan sonra Kıbrıs’ta, Kıbrıs tabiri ile bir daha aynı şekilde yapışamayacak şekilde “Testi Kırıldı”. Nafile artık. Geriye dönüş olmayacak.
Federasyon öngören Annan Planı her ne kadar masada deniyorsa da tarih mezarlığına gömüldü. Ben bir daha asla ve kat’a, Kıbrıs’lı Türklerin Rum çoğunluk idaresi altında, rahmetlik Fatin Rüştü Zorlu’nun tabiri ile “Egemen Ortak”lık bile teklif edilse, bir daha Rumlarla ortak bir devlet kurmayı kabul edeceklerinden şüpheliyim ve bu artık bir daha gerçekleşmeyecek. Kıbrıs’lı Türkleri bir daha hiçbir şekilde ve koşulda, tatlı vaatlere kanmayacaklar. Zaten artık Rumları da beraber yaşanacak kişiler olarak görmüyorlar.
Tasos Papadopulos, “2006’da iyi niyet ruhu içinde yapılacak yapıcı yeni bir diyaloğun başlaması için uygun koşulların oluşması” ümidini dile getirmiş olsa da, Rum Milliyetçiliği yapmaya devam edecek ve adadaki ayrılığı daha da körükleyecek. Başkan Papadopulos 2006 yılında “Dimyat’a pirince giderken evdeki bulgurdan olacak” ve elindeki Türkiye’ye ve Kıbrıs’lı Türklerine karşı kullanabileceği bir çok kozu çöpü atmak zorundan kalacak. Bundan kurtulması olanaksız.
2006 yılı Papadopulos’un başkanı olduğu DİKO’ya yarayacak. DİKO Başkan Vekili Nikos Kleanthus, 2004 yılı referandumunda ve 2005 yılı içinde siyasi kartlarını ve iktidar olmanın nimetlerini çok iyi kullandı. Başkan Papadopulos partisini iyi sürüklüyor ve Rumların yaklaşık %38’inin da Papadopulos’a güvenleri tam. Bence 28 Mayıs seçimlerinde büyüyecekler ve AKEL’den sonra 2.ci parti olacaklar.
AKEL’in Genel Sekreteri ve Meclis Balkanı Hristofyas ise 2006 yılında iktidarın büyük ortağı olmanın avantajını kullanacak ve hedef büyültecek. 2004 referandumunda son dakika Rumlara “Hayır” çağrısı yaparak Annan Planının red edilmesini sağlamakla büyük bir avantaj elde etti. Kökten Milliyetçi ve şövenist olan Kıbrıs’lı Rumların gönlünde açıkça taht kurdu. 12 Şubat 2008 Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde AKEL, kurulduğu 14 nisan 1941’den beridir ilk defa olarak başkanlığa oynayacak gibi gözüküyor. Bu nedenle hedefi kısa vadede Tasos Papadopulos koalisyonu’nu büyük ortak olarak sürdürmek, uzun vadede cumhurbaşkanlığını ipoteği altına almak. AKEL 2006 yılında adanın yeniden birleşmesi mücadelesindeki öncülük rolünü iyice kaybedecek. Yıllardır kan kardeş gibi yakın oldukları CTP ile 2006 yılında kanlı bıçaklı olacaklar.
Muhalefet partisi olan DISY ise, 28 Mayıs 2006 Milletvekilliği seçimlerinde aradığını bulamayacak ve kayba uğrayacak. Bence DİSİ Başkanı Nikos Anastasiadis her ne kadar da yeni yıl mesajında “2006 yılında Kıbrıs’ın sınırlarının kesin ve nihai şekilde Girne’de olması ve Elenizm’in KKTC topraklarında yeniden kök salması” temennisinde bulunduysa da çok geç kaldı ve 2004 yılındaki referandumda “Evet”cilere göz kırpmanın bedelini bu seçimde ödeyecek. DISY için benim öngörüm seçimdeki çıtasının üst sınırı sadece ve sadece 16 milletvekili. Sesi, soluğu kesilecek DISY’nin 2006 seçimlerinden sonra.
İşte “Kıbrıs kazanı”nın 2006 siyasi falı böyle… Dışta ise, eline kepçeyi alan karıştıracak bu kazanı. Zaten son elli yıldır, bu kazan hiç durmadan kaynıyor….