ABD ve DİREK UÇUŞLAR |
Prof. Dr. Ata ATUN |
|
ABD (Amerika Birleşik Devletleri), planlı programlı çalışan, bugünden 20 ve 50 sene sonrasının planlarını yapabilen, kararlarında popülizme yer vermeyen, hayatın gerçeklerine göre davranan ve doğru bildiğini doğru yapan bir ülke.
Günümüzde ekonomik, askeri ve politik gücü, sınırlarını aşmış, dünya üzerindeki ülkelerin neredeyse tümünün kaderlerini dahi belirleyebilecek güçte bir ülke.
Geçen hafta içinde Amerikan Büyükelçiliği’nin sözcüsü tarafından yapılan bir açıklamaya göre, ABD hükümeti, Avrupa Birliği’nin tutumuna paralel olarak, BM Genel Sekreteri Kofi Annan’ın sunduğu tavsiyeleri desteklemek amacıyla göremediklerimizin sonucu olarak gözle görünen ilk adımını attı ve Kıbrıslı Türklerin uluslararası izolasyonunu sona erdirmek ve Kıbrıs sorununun kapsamlı çözümünü kolaylaştırmak için somut bir girişim başlattı. Bu girişimin ilk aşamasında ABD Ulaştırma ve Güvenlik Birimi’ndeki görevli memurlar, Kuzey Kıbrıs ile ABD ve diğer uçuş noktaları arasında yapılması planlanan hava iletişiminin kurulması yolundaki engellerin incelenebilmesi amacıyla, havaalanı güvenliği konusundaki bilgilerini somutlaştırmak üzere Ercan Havaalanı’na ziyarette bulundular. Ziyaretin amacı, kendi içinde çeşitli aşamaları olan “Güvenli ulaşım” sistemini kurmak içindi. Tabiî ki aynı ziyaret Mağusa ve Girne deniz limanları için de yapılacak ve limanlarımızdaki iyileştirmeler ve kurulacak elektronik güvenlik sisteminden sonra da ilgili kuruluştan ISPS kurallarına uygunluk belgesi alındıktan sonra Limanlarımız da güvenli limanlar sınıfına girecektir.
Hatırlarsanız, 11 Eylül 2001 tarihinde Amerika’da yaşanan terör olayından sonra, 11-15 Şubat 2002 tarihleri arasında toplanan Oturumlararası Denizcilik Güvenlik Çalışma Grubu (Intersessional Working Group on Maritime Security) terörle mücadele konusunda bir seri tavsiye kararları almış ve bunun devamı olarak Ululararası Denizcilik Teşkilatı (IMO) alt kuruluşu olan Denizcilik Güvenlik Komitesi de Mayıs 2002 tarihinde toplanarak bu tavsiye kararlarını ayrıntılı bir biçimde inceleyerek Uluslararası Gemi ve Liman Hizmetleri Güvenlik Yönetmenliği (The International Ship and Port Facility Security Code) haline getirmiştir.
Aralık 2002 tarihinde toplanan Birleşmiş Milletler Genel Kurulunda Uluslararası Gemi ve Liman Hizmetleri Güvenlik Yönetmenliği’ne atıfta bulunulmuş ve Genel Kurul, Okyanuslar ve Denizler Yasası (Oceans and the law of sea) konusunda bir karar alarak IMO’nun Denizcilik sektörünü hedef alacak terör tehdidine karşı alınması gereken güvenlik tedbirlerini memnuniyet verici bularak üye devletlerin bu uğraşıyı desteklemelerini özendirme kararını almıştır.
Aynı kararlar Hava Ulaşımı içinde alınmış ve bu kararların amacı yolculara, havacılara, denizcilere, hava ve deniz liman personeline, uçaklara, gemilere ve hava-deniz yüklerine verilecek zararı önlemek olup özetle, ulaşım araçlarının hareket halindeyken veya hava ve deniz limanlarında iken olası bir terör saldırısına karşı korunmalarını ve alınacak tedbirleri içermektedir.
Ercan Havaalanının incelenmesi ve güvenliğe uygun bulunması, direk uçuşlar için atılacak adımların ilki. Bunun arkasından, Aralık 2002 tarihinde toplanan Birleşmiş Milletler Genel Kurulunda alınan karar uyarınca uçakların güvenliği, güvenli alan yönetimi, uçak şirketlerinin güvenli yönetimi ve güvenli kargo taşımacılığı gelmektedir.
Kararın içerdiği tüm kriterler yerlerine getirildiği vakit Ercan Havaalanı “Güvenli Uçuş” yapılabilen Havaalanları listesine girecektir.
Ancak o andan itibaren ABD hükümetinin, Avrupa Birliği’nin tutumuna paralel olarak, BM Genel Sekreteri Kofi Annan’ın sunduğu tavsiyeleri desteklemek amacıyla Kıbrıslı Türklerin uluslararası izolasyonunu sona erdirmek ve Kıbrıs sorununun kapsamlı çözümünü kolaylaştırmak için somut bir girişimi olan Ercan’a direk uçuş yapmak kararı uygulamaya konabilecek ve direk uçuşlar başlayacaktır.
Yerine getirilmesi uzun zaman isteyen, yorucu ve hiçte kolay olmayan söz konusu aşamalar yavaş yavaş tamamlanabileceği için biraz sabırlı olmalıyız….