AİHM KARARI DÖNÜM NOKTASI OLACAK

Prof. Dr. Ata ATUN

 
Yazarın tüm yazılarını görüntüle

  
 6 Aralık 2006 Saat : 7:17


 

Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi, Kıbrıslı Rum Mira Ksenidi-Arestis davasına ilişkin tazminat kararını 7 Aralık Perşembe günü, yani bu gün açıklayacak.

Hatırlanacağı gibi AİHM Arestis davasına ilişkin daha önce karara varmıştı ancak Arestis’e verilecek tazminatın kimin tarafından, Türkiye mi yoksa KKTC Tazmin Komisyonu tarafından mı ödeneceğini 7 Aralık’ta belirteceğini açıklamıştı.  Aynı zamanda KKTC Tazmin Komisyonu’nun geçerli bir iç hukuk organı olarak kabul görüp görmeyeceğini de bugünkü AİHM kararı içinde yer alacak.

Rumlar AİHM kararları ile, 1976 da Denktaş ve Klerides tarafından imzalanan nüfus takası anlaşması, 1977’de Denktaş ve Makarios arasında ve 1979’da da Denktaş ve Kyprianou arasında karşılıklı imzalanan I.ci ve II.ci Doruk anlaşmalarında iki bölge ve iki kesimliliği delmeye çalışıyorlar. Bu nedenle de AİHM tarafından pilot dava olarak gösterilen bu davaya çok bel bağladılar.

Taşınmaz mal konusundaki hedefleri belli. Kıbrıs sorunun parçalara bölmek ve BM, AB ve AİHM zeminlerine parça parça taşıyarak, içinden çıkılmaz hale getirmek ve gasp ettikleri Kıbrıs Cumhuriyeti statülerini devam ettirmek arzusundalar. Taşınmaz Mallar konusunda, BM zemininde bulunacak çözüm sonrası gerçekleşecek olan “Global Takas”dan kaçmak için her yolu deniyorlar.

 

Aslında Rumlar açısından yanlış gidişatın sinyalleri Kakoulli davasından gelmeye başladı. AİHM Kakokulli davasında Kıbrıs’ın kuzeyinde devlet olarak tanınmasa da bir otoritenin var olduğunu açıkladığı kararı içine aldı. Aresti davasında ise bu otoritenin geçerli hukuk yasalarına sahip olduğunu ve bu otorite yani KKTC içinde, iç hukukun denenmesini ve sonuç alınamazsa AİHM’ye başvurulması gerektiğini kararında açıkladı. Bu karar Rumların hiç beklemedikleri bir olumsuzluktu ve Rumlar açısından sıkıntıyı biraz daha pekiştirdi.

 

Büyük bir olasılıkla Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin (AİHM), Mira Ksenidi-Aresti davasıyla ilgili olarak gerek Türkiye’ye gerekse temyiz başvurusunda bulunan Rum avukatlara yarın yanıtı, Rumlar açısından olumsuz olarak değerlendirilecek.

Artık adres belli. KKTC ve KKTC Temyiz Mahkemesi.

 

KKTC tarafından, son gün olan 22 Mart’tan önce AİHM’nin KKTC’deki eski Rum mallarıyla ilgili talep ettiği yeterli tedavinin yaratılmasına yönelik tedbirler yerine getirildi.

 

Tabi durmak dinlenmek bilmeyen Rumlar, taş atmakla kolumuz yorulmaz amacı ile KKTC Hükümetinin çıkardığı kısa halk deyimi ile “Tazmin Komisyonu” yasasının, sonuç getirici ve insan haklarına aykırı olduğu iddiası ile Avrupa Mahkemesi’nin kabul edebileceği bir yasa olmadığını dile getirmeye başladılar.

 

Arkasından da Türkiye’nin Tazmin Komisyonun oluşumunu resmen bildiren 21 Mart tarihli mektubundan bir gün önce de Angelidis, Kliridis, Erotokritu ve Lukaidu isimli 4 Rum avukat, AİHM’ne kendi mektuplarını göndererek Aresti kararının temyize götürülmesi talebinde bulundular.

 

Tabi bu aşamada Rumların AİHM’yi zorladığını ve imkansızı istediklerini de vurgulamak gerekir. AİHM 2 Mart tarihinde, Rum Başsavcı Petros Kliridis’in başvuru mektubunu yanıtlayarak sadece tarafların yani Türkiye ile Ksenidi Aresti’nin temyiz başvurusunda bulunabileceğini de net şekilde ortaya koydu.

Gelen bilgilere göre, AİHM’de, Tazminatların KKTC Tazmin Komisyonu tarafından ödenmesi ve Tazmin Komisyonu’nun geçerli bir iç hukuk organı olarak kabul edilmesi yönünde bir yaklaşım var. Bu gün söz konusu karar kulağımıza geldiği gibi açıklanırsa, Aresti davası Rumlar için bir umut yerine bir kabusa dönüşecek.

 

Ve bu kabus, Maraş’ın Türk toprağı olduğu ispatlanabilirse ikiye katlanacak.

 

Maraş’ın, Abdullah Paşa ve Lala Mustafa Paşa Vakıflarına ait olduğuna dair ciddi iddialar ve bulgular var. KKTC’ de bir grup vatansever bu konuda yoğun çalışmalar yapmakta. Masada geçerli ve orijinal belgeler var. Zaten ilgili belgelerin tümü Türkiye Vakıflar İdaresinde veya Başbakanlık Osmanlı Arşivinde de mevcut.

 

Eğer bu gerçek gerektiği şekilde gözler önüne serilip ispatlanırsa, ki bu konuda Mağusa Kaza Mahkemesinin 271/2000 ve 272/2000 sayılı Maraş’ın Türk Vakıf Malı olduğuna dair kararları var, Kıbrıs Sorunu içindeki Mal-Mülk konusu ters yüz olacak ve mevcut mal-mülk sorunu tam tersine dönecek.

Prof. Dr. Ata ATUN Son 10 Yazı                                                                                  Yazarın Tüm Yazıları



  • Unutmadık!
  • ATA ATUN-ADA TV Programı
  • Nurlar İçinde Uyu Ali Ağabey
  • Yeni Suriye ve Türkiye
  • Güney Kıbrıs’ın NATO Aşkı
  • Kötü Komşu Ev Sahibi Yaptı
  • AB’DEN YENİ “SEVİLLA HARİTASI”
  • Erdoğan Hristodulidis Görüşmesi
  • RUMLAR TÜRKİYE’Yİ SUÇLAMAK İÇİN BAHANE YARATMAĞA ÇALIŞIYORLAR
  • Dünyada Hoş Bir Seda Bırakıp Giden Babam Prof. Dr. Hakkı ATUN
  • Okunma
    AİHM KARARI DÖNÜM NOKTASI OLACAK için yorumlar kapalı

    Yorumlara kapalı.

    Prof. Dr. Ata ATUN Makaleleri, Özgeçmişi, Yazıları Son Yazılar FriendFeed
    Samtay Vakfı
    kıbrıs haberleri
    kibris 1974
    atun ltd

    Gallery

    Şehitlerimiz-1 Şehitlerimiz-amblem kktc-tc-bayrak- kktc-tc-bayrak-2 kktc-tc-bayrak-3 kktc-tc-bayrak-4

    Arşivler

    Son Yorumlar