Annan girişimlere mi hazırlanıyor? |
Prof. Dr. Ata ATUN |
|
Kıbrıs adasında yıllardır sürmekte olan toplumlararası sorunu kökünden çözmek ve adaya kalıcı bir barış getirmek için uğraş veren Birleşmiş Milletler Teşkilatı, bildiğimiz gibi yıllardır çözüm planları üretmiş, tarafların önüne koymuş ve barış çabalarını hiç bıkmadan usanmadan yıllardır sürdürmüştür.
Bunların sonuncusunu Genel Sekreter Sayın Kofi Annan’ın başkanlığında bir BM ekibi hazırlamıştır. Bu ekip geçmiş görüşmelerden elde ettikleri tüm olumsuzlukları, pürüzleri, dersleri ve istekleri göz önüne alarak adına ANNAN PLANI denilen yeni bir barış planı hazırlamış ve tarafların önüne koymuştur. Tarafları masaya oturtarak, adeta görüşmeye zorlamış ve ADAYA BARIŞ GELMESİ için sonuna kadar da tüm olanaklarını seferber etmiştir. Bu planın görüşmeleri 2004 yılının başında yapılmış ve plandaki takvim çalıştırılarak planın en son adımı da 24 Nisan 2004 tarihinde yapılan referandum ile atılmıştır. Yapılan referandumda beklentilerin aksine Türkler EVET oyu kullanırken, Rumlar HAYIR oyu kullanmış ve her şey tekrar çıkmaza girerek, KIBRIS sorunu tekrar başa dönmüştür.
Annan Planı kendi içeriği ve kuralı uyarınca, aynen “mıssıon ımpossıble” veya Türkçe ismi ile “görevimiz tehlike” filminde olduğu gibi kendi kendini imha etmiş ve taraflara, Referandumda her iki taraftan da EVET çıkmadığı için ANNAN PLANI’nın öldüğü ve artık masada olmadığı söylenmiştir.
Ben yazılarımın başından beri ANNAN PLANI’nın ölmediğini sadece dondurulduğunu ve zamanı gelince tekrar masaya konacağını ve tarafların istekleri doğrultusunda birkaç değişiklik yapıldıktan sonra tekrar tarafların OYU’na sunulacağını söylemekteyim ve halen de bu iddiamı devam ettirmekteyim.
Bence artık ANNAN PLANI’nı tekrar masaya koymanın zamanı geldi. Kıbrıs sorununun çözümü konusunda ELE GEÇMEZ bir fırsat daha çıktı ortaya. Nedir bu fırsat: AB üyesi Kıbrıs (Rum) Cumhuriyeti’nin Türkiye’den siyasi tanınma istemesi, Türkiye’nin de AB’den, AB’ye giriş müzakerelerinin başlatılacağı bir tarih istemesi ve her iki ülkenin de isteklerinde çok ısrarlı olmaları.
Bu beklenmedik gelişmedeki çözüm, aynı anda hem Kıbrıs (Rum) Cumhuriyeti’ni hem de Türkiye’yi memnun ve tatmin etmekte yatmaktadır.
Çözümün ana hatları şöyle olabilir. Türkiye’nin AB ile müzakereleri şartsız olarak başlar. Adada taraflar tekrar Annan Planını görüşmeye başlar. Kısa sürede “BİRLEŞİK KIBRIS CUMHURİYETİ kurulur ve Türkiye, AB üyesi bu yeni Kıbrıs devletini tanır.
Hem adada barış sağlanmış olur, hem Kıbrıs (Rum) Cumhuriyeti Türkiye tarafından tanınmış olur hem de AB, Türkiye ile müzakereleri şartsız olarak başlatmış olur. Buradaki durum tam manası ile WIN-WIN-WIN olur.
Şimdi hep beraber Birleşmiş Milletler içindeki yeni gelişmelere ve gelen haberlere bakalım.
Sizce yukarıda alt alta dizdiğim bu gelişmeler birer tesadüf mü yoksa benim öngördüğüm gibi 2005 yılının ilk çeyreğinde mı konacak.
Bence, EVET, ANNAN PLANI gene masaya konacak.