Denktaş artık sivil Cumhurbaşkanı |
Prof. Dr. Ata ATUN |
|
Denktaş düne kadar Kıbrıs Türkünün seçilmiş politik Cumhurbaşkanı idi, bu gün artık sivil Cumhurbaşkanı.
Kim derse ki Denktaş devri kapandı, bence çok yanılmaktadır. Denktaş devri sadece vites değiştirmiştir ve aynı yolda hızla devam etmektedir.
Bundan sonraki mücadelesi Denktaş için artık daha kolay olacaktır. Bu güne kadar gururla ve başarı ile taşıdığı “Cumhurbaşkanlığı” unvanından ve bulunduğu “Cumhurbaşkanlığı” makamdan dolayı bir çok sözü söyleyemedi içine attı, bir çok eylemi yapamadı içinde kaldı, bizim için çok basit gözüken bir çok hareketi yapamadı özledi, protesto etmesi gereken yerde susmak zorunda kaldı ve sesini yükseltemedi.
Şimdi artık hür ve zincirlerden kurtulmuş vaziyette. 63 yıldır sırtladığı Kıbrıs davasını kendi istediği ve arzuladığı yörüngeye çekebilecek güçte ve yapıda. Zaten bunun için çalışacağını da söylüyor. Yıllardır içine attıklarını artık söyleyebilecek ve yapamadıklarını yapacak. Gerektiği yerde, önüne ardına bakmadan sesini yükseltecek.
Geçmişin acılarını çok iyi biliyor ve geçmişini bilmeyenin geleceğini çizemeyeceği gerçeğinden hareketle 1950’li, 60’lı yıllarda çektiklerimizi hiç unutmuyor.
Buna karşın kendisine iyilik yapan Rumları da unutmuyor. Kendine para kazanabileceği ilk işi için veya diğer tabirle profesyonel olacağı ilk iş için bir Rumun yol gösterici olduğunu, 1960’lı yıllarda Rumların acımasız ateşi altından eşi ve çocuklarını kurtarmasına bir Rum’un yardım ettiğini ve Rumlardan kaçarken bindiği kayığın Girne açıklarında batması sonucu ölümden onu yine bir Rum’un kurtardığını da unutmuyor.
Düşüncelerinde Rumlarla ilgili bir çok artılar ve eksiler var ama görünen o ki, Denktaş ömrünü Rumların taktiklerini çözmek, atacakları bir sonraki adımı veya adımları kestirmek, şişhane derlerken hangi meyhaneyi kastettiklerini anlamak ve bunlara karşın gerekli karşı tedbirleri almakla ve Rumlarla göze göz dişe diş mücadele etmekle geçirdi.
Bir tek amacı vardı ve hala da bu amaç peşinde. Bize yaşanabilir bir ülke, Kıbrıs’lı Türklere ait bir devlet ve içinde başımız dik, yönetimi tamamen bize ait bir Cumhuriyet kazandırmaktı amacı. Bunu başardı da. Düşü olan KKTC’yi kurdu ve bu günlere getirdi. Tanınsa da tanınmasa da bir Cumhuriyetimiz var ve adı KKTC.
Şimdi Rauf beyin yerinde siz olsanız, KKTC adlı bu çocuğunuzun yok edilmesine izin verirmisiniz? Hiç sanmam.
Bu nedenle Rauf Denktaş’ın Cumhurbaşkanlığının sona ermesiyle siyaset sahnesinden çekileceğini düşünenler çok yanılıyor. Bence Denktaş, haklı olarak son nefesine kadar bu mücadelenin içinde kalmaya kararlı ve temposunu arttırarak mücadelesini sürdürecek.
Bence Denktaş, kısa bir zaman içinde “Partiler üstü” bir konuma yerleşecek ve mücadelesini alışık olmadığımız bir şekilde ve yöntemlerle yürütecek. Büyük düşünülmüş büyük planlar uyarınca ve boyutları Kıbrıs dışına taşan girişimler biçiminde devam edecek.
Denktaş’ın Cumhurbaşkanlığının sona ermesiyle siyaset sahnesinden çekileceğini düşünenler çok yanılıyor. Zaman bunu ispatlayacak…