Ekümenik Patrikhane ne demektir? 1 |
Prof. Dr. Ata ATUN |
|
Anadolu’nun ve İstanbul’un özellikle Hıristiyan dünyasında inkar edilemeyecek önemi bulunmaktadır. İncil’in ilk olarak kaleme alındığı İznik kenti, M.S. 325 yılında şu anda sadece kalıntıları kalan büyük bir kilisede toplanan ve kentin adını ölümsüzleştiren İznik Konsili’ne ev sahipliği yaptı. İznik ve de İstanbul Hıristiyan dünyasında bu denli önemli bir yere sahiptir.
Konuyu Fener Patriğine ve Fener Patrikhanesine getirirsek, Fener Patriğinin dini makamı aynen Katoliklerin Papa’sı gibidir ve onunla tamamen eşit ve aynı düzeydedir.
Ortodoksların ortaya çıkışı, Fener Patrikhane’sinin kuruluşu ve Patriklik kavramı 395 yılında ikiye bölünen Roma İmparatorluğu’nun doğu parçası olan ve 1453 yılında Osmanlı Türkleri tarafından ortadan kaldırılan Bizans Devleti ile beraber yaşama geçmiştir. Doğu Roma İmparatorluğu veya kısaca Bizans İmparatorluğu adı ile tanınan bu devlet, aslında Roma İmparatorluğu’nun Hıristiyanlaşmış ama Ortodoks Hıristiyan olan şeklidir. Bu devlet, Roma İmparatorluğu’nun bir devamı olarak da kabul edilebilir.
Arapların 781 yılındaki son saldırısından güçlükle de olsa kurtulan Bizans, bu kez kendi iç bünyesinde ikonoklastlarla, ikonodullar arası çatışmaları çözümlemekle baş başa kalmıştı. İmparatoriçe Eirene (780-802) İkonoklastların etkinliğini kırmaktan yanaydı ve bu amaçlarla 786 yılında Konstantinopolis’te Altıncı konsülü toplantıya çağırdı. Ne var ki, İkonoklastların yanında yer alan Bizans ordusu, ikonodullar yararına alınacak kararı engelledi. Bunun üzerine Eirene, Yedinci Konsülü Nikaia (iznik)’de toplantıya çağırdı. Papalık temsilcisinin ve 300 dolayındaki piskoposun katıldığı Nikaia konsülü, 24 Eylül 787 günü başladı. Yapılan yedi oturum sonunda imparatoriçenin istekleri doğrultusunda 754 Hieria (Fenerbahçe) konsülü’nün kararları kaldırılarak, tasvirlere tapınma serbest bırakıldı. Konsil son sekizinci oturumunu Konstantinopolis’te İmparatorluk sarayında yaptı .Nikaia toplantısının Hagia Sophia (Aya Sofya) Kilisesi’nde gerçekleştirilmesi, Hıristiyan toplumunun burasını kutsal mekan kabul etmesine neden olmuştur
Fener Rum Patrikhanesi’nin dindışı siyasi faaliyetleri, 1453’te Fatih Sultan Mehmed’in İstanbul’u aldıktan sonra Rum-Ortodoks cemaatini teşkilâtlandırıp başlarına Patrik seçtirerek, “millet başkanı” statüsüyle hem ruhanî hem de cismanî yetkiler vermesiyle başlar.
Fatih Sultan Mehmed, fetih sırasında Galata’da Cenevizlilerin himayesine sığınan halkın, kendi âdet, din ve ananelerini gereğince yaşayabileceğini ilân etti. Bunun ardından II. Anastasios’un çekilmesinden itibaren boş olan patriklik makamına bir kişinin seçilmesini istedi. Bu makamı boş bırakmak elinde olduğu halde, İstanbul’da Türkler ile Hıristiyanlar arasında tam bir uyuşma meydana getirmek istediği anlaşılan Fatih’in bu teşebbüsü üzerine Ortodokslar, Georgios Skolarios’u, Gennadios lakabı ile patrik seçtiler. Bununla beraber takdis töreni ancak ertesi sene 1454’te Marmara Ereğlisi Metropolidi tarafından yapıldı.
Fatih Sultan Mehmed, Türk hakimiyeti altında ilk İstanbul Patriği olan Gennadios’a, kendisini her türlü vergi ve rusûmdan muaf tutan bir ferman verdi . Fatih Sultan Mehmed’in tuğrasını taşıyan ferman, patriklerin görev ve sorumluluklarını belirliyor, Patrikhane’ye ibadet hürriyeti ile esas teşkilâtını ve akaid-i diniyesini, ruhanî meclislerde tâdil etmemek hakkını tam olarak veriyor ve ibadet yerlerini tanıyordu.
(Patrikhane, Patrik ve Ekümenik konusu yarın devam edecektir.)