Erdoğan’a hayran kalmamak elden değil |
Prof. Dr. Ata ATUN |
|
Bakın bu son iki hafta içinde Erdoğan ve ekibi kimlerle görüştü ve neleri çözdü.
1964 yılında İstanbul’daki Suriye Konsolosluğuna gittiğim vakit gözüm duvardaki haritaya ve Suriye toprakları içinde gösterilen Hatay’a dikilmişti. Saf saf oradaki görevliye haritanın yanlış olduğunu ve Hatay’ın Türkiye hudutları içinde yer aldığını söylemiştim. Tabi hemen ve derhal kapı dışarı edildiğimi söylememe gerek yok.
Bana garip gelen bu konuyu sorup araştırınca, ancak o gün olayın 1938’den beri süregelen tek taraflı bir sorun olduğunu öğrenebilmiştim. Hiç kimse bunu bana söylememişti. Okullarımızdaki ders kitaplarımızda da Türkiye ile Suriye arasında böyle bir sorun olduğuna hiç değinilmemişti.
Başbakan Tayyip Erdoğan, Suriye Devlet Başkanı Beşar Esad’ın daha evvel beraberinde iki Bakan ile Ankara’ya yaptığını ziyaretin karşılığı olarak geçen ay Şam’a bir ziyaret yaptı. Eski tabirle buna iade-i ziyaret deniyor.
Erdoğan yaptığı bu ziyaret sırasında, Türkiye ve Suriye’nin bir buçuk yıldan beri üzerinde çalıştığı serbest ticaret konusunda, Suriye ile “Serbest Ticaret” anlaşması imzaladı. Suriye Devlet Başkanı Beşar Esad ve Başbakan Erdoğan tarafından karşılıklı imzalanan bu anlaşmaya konan ek bir madde ile “iki ülkenin birbirinin sınırlarını tanıdığı” teyit edilmektedir.
Bu anlaşmanın bu ek maddesi ile Suriye, Türkiye’nin Hatay üzerindeki tam egemenliğini de aradan 66 yıl geçtikten sonra resmen kabul etmiş oluyor.
Aynı zamanda Erdoğan, yıllardır Suriye’in korkulu rüyası olan kısıtlı su verilmesi sorununu da kökünden hallederek, hem Suriye’nin geleceğe yönelik endişelerini yok ediyor, hem de Suriye ile uzun vadeli bir dostluk kurmuş oluyor. Türkiye’nin yıllardır güney sınırından kuzeye doğru düşmanca bakan Suriye, artık dostlar safına katılmış oluyor.
İkinci büyük girişim olarak dün Başbakan Tayyip Erdoğan, TOBB ve TİM’in inşa ettirdiği Türk Ticaret Merkezi’nin açılışını yapmak için dört uçak dolusu işadamıyla Rusya’ya gitti.
Ziyaret sırasında, Kıbrıs’ta çözüm için girişim başlatmak isteyen Erdoğan, Putin’den, B.M. Genel Sekreteri Kofi Annan’ın 24 Nisan referandumunun sonuçlarına dair raporunu VETO eden Rusya’nın bu vetosunu kaldırmasını isteyecek. Hedefi, ticari ilişkileri öne çıkarıp, B.M. Güvenlik Konseyi’nin daimi üyesi olan Rusya’nın, düzeye çekebilmek.
İki lider bugün Kremlin’de buluşacak. Erdoğan Rusya ile olan Ticaret hacminin 15 milyar dolara çıkmasını arzulamakta ve bu rakamı da 2007’de 25 ile 30 milyar dolara çıkarabilmeyi hedeflemektedir. Eski önyargılarından kurtulup dostluk ve işbirliğine dayalı ilişkiler geliştirmek fikrinde olan Erdoğan Türkiye’nin AB’ye girmesi konusunda da, AB’ye girmekle Türkiye’nin Rusya ile olan bağlarının asla kopmayacağını üstüne basa basa birkaç kere resmi dilde söyledi.
Haritaya bakın.! Eski düşmanlar birer birer dost oluyor Türkiye ile.
Kasım 2002’den beri Türkiye dış politikasına dramatik değişiklikler var. En çarpıcısı bizim de bir parçası olduğumuz ve her gün yaşadığımız Türkiye’nin KIBRIS Politikası. Artık hiçte eskisi gibi değil…..!