Erdoğan-Karamanlis görüşmesi ve dışlanan Papadopulos |
Prof. Dr. Ata ATUN |
|
Türkiye ve Yunanistan Başbakanları Tayyip Erdoğan ile Kostas Karamanlis uzun bir süreden sonra dün akşam Kıbrıs saati ile 21:30’da Brüksel’de Villa Lorraine restoranında akşam yemeğinde buluştular. Yemeğe (görüşmeye) Türk ve Yunan Dışişleri bakanları Abdullah Gül ile Petros Molivyatis de katıldı.
Aslında bu yemek boşuna değil. Kıbrıs sorununun çözülmesi için Türkiye ve Yunanistan’a uluslararası baskıların arttığı apaçık ortada ve bu baskıların dozu da gün geçtikçe artıyor. Belçika’da biraraya gelen Erdoğan ile Karamanlis’in, Kıbrıs (Rum) Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Papadopulos’u devre dışı bırakarak, çözüm bulma olasılığı nedeniyle de Papadopulos bayağı bir telaş içinde. Bu da madalyonun bir kaç yüzünden biri.
Başbakan Erdoğan yemekli görüşmedeki ağırlığı Kıbrıs’a verdi. Karamanlis’in, Papadopulos’u ikna için Türkiye’nin yanı sıra ABD ve AB’den yoğun baskı gördüğü ve bu baskıların önümüzdeki aylarda “dayanılmaz hale geleceği”de bir gerçek.
İşin enteresan yanı iki Başbakanın Brüksel’de görüşmesi Karamanlis’in Kıbrıs Türklerine doğrudan ticareti kabul etmesi konusunda AB baskısını kabul ettiği döneme rastlıyor.
Kıbrıs konusunda esneklik göstermeyen Papadopulos, “Kıbrıs sorununu Türkiye ile Kıbrıs Cumhuriyeti arasında bir soruna dönüştürme felsefi içinde iki hafta önce AB Dönem Başkanı Lüksemburg’un Başbakanı Jean Claude Junker aracılığıyla Erdoğan ile gene bir görüşme teşebbüsünde bulundu ama bu sefer de Erdoğan tarafında diplomatik yolla bu isteği reddedildi. Erdoğan Brüksel’de de Papadopulos ile görüşmeyecek ve dün akşam yemek masasında konuşulanları bu gün Karamanlis Papadopulos’a aktaracak ve KKTC ile ticaret anlaşması imzalanması için kendisine baskı yapacak.
Karamanlis-Papadopulos görüşmesinde, Annan’a Kıbrıs Rum görüşlerini içeren mektup gönderilmesi ve doğrudan ticaret konuları da ele alınacak. Rum ve Yunan hükümetleri AB doruk toplantısı sonuç metnini ilgiyle ve biraz da endişeyle bekliyor. Ankara Protokolü ve doğrudan ticarette Elen tarafı açısından olumsuz ifadelerin yer almaması için birlikte çaba sarf edecekleri kesin.
Başbakan Erdoğan dün akşam Başbakan Karamanlis ile görüştükten sonra bu gün de DİSİ Başkanı Nikos Anastasiadis ile görüşecek. Ancak Erdoğan’ın Papadopulos’la görüşmeyeceği gerçeği Kıbrıs konusunda izlediği siyasetin ne kadar doğru olduğunu ortaya koyuyor.
Kıbrıs (Rum) Hükümetinin bu sefer Birleşmiş Milletler, arabulucular ve Avrupa Birliği’nde hazırlanmakta olan Kıbrıs politikasını etkilemek ve kendi lehine değiştirmek konusunda başarısız kaldığı bir gerçek. Geçmiş günlere bakarsak Papadopulos’un müzakerelerin başlaması için öneriler sunduğu ve ABD’nin Rum Yönetimi’ne karşı politikasının değiştiği izlenimlerini sürdürme iddiası da tamamen başarısızlığa uğradı.
ABD’nin Kıbrıs konusu ve Kıbrıs (Rum) Hükümeti karşısındaki politikasının değiştiği yönündeki haberleri bizzat ABD yönetimi şaşkınlıkla karşıladı ve ister istemez ABD, Kıbrıs politikasının geçen seneki referandumların ardından sabit ve değişmez olmaya devam ettiğini açıklamak zoruında kaldı.
BM, daha dün Kıbrıs (Rum) Hükümeti Başkanı Tasos Papadopulos’un girişim üstlenme önerisini yalanladı ve her fırsatta kendisinden Annan Planı’nı nasıl kabul edilebileceğine ilişkin fikirler listesi talep etmekte olduğunu açıkladı.
Papadopulos’un BM tarafından yalanlanmasının ardından AB’de Papadopulos’un iç tribünlere oynadığına dair kanaat iyice güçlendi. Açık olan şu ki, Papadopulos iyice köşeye sıkıştırılmaya başlandı.
BM tarafından Mayıs ayında ya da yaz aylarında Kıbrıs konusunda bir girişimin yapılmaması durumunda AB’nin bir sonraki adım olan doğrundan ticaret ve Ercan Havaalanı’na doğrudan uçuşlar konusunda adım atacağı neredeyse kesin gibi.
Papadopulos’un her hangi bir yapıcı adım atamayacağı çok açık. Bu nedenle AB’nin bu adımını sabırla bekliyoruz.