Gül Hoca ve Ahmet Teralı |
Prof. Dr. Ata ATUN |
|
Zaman zaman okuyucularım veya dostlarım bana yazılar göndeririler. Hepsini tek tek okurum ve yanıtlarım. Çok sevdiğim ve takdir ettiğim meslektaşım Gül Celkan hocamın bana gönderdiği ve ortak dostumuz, sevgili Ahmet Teralı ağabeyimiz ile ilgili yazısı beni çok etkiledi. Köşemi olduğu gibi bu güzel yazıya ayırmanın en doğru hareket olacağı düşüncesi ile yazıyı siz sevgili okurlarıma sunuyorum.
ZAMAN AKIP GEÇTI AHMET ABIM….
Değerli okuyucular, dünya ne kadar yalancı değil mi? Pamuk ipliği ile bağlıyız bu güzel dünyamıza. Bugün var, yarın yok. Ama var olduğumuz günler boyunca davranış biçimlerimiz, değerlerimize bağlılığımız, mesleğimizin gereklerini en iyi şekilde başarma istek ve arzumuz… İşte bunlarla anılırız bu dünyadan ebedi dünyaya göç gerçekleşince.
Niye diyeceksiniz böyle başladım satırlarıma. Neredeye bir yıl oluyor eğitim dünyamızdan bir meşale daha sönünce. Evet 6 Mart 2008 de herkesi şok ederek sanki uzun bir yolculuğa çıkıyormuş gibi aramızdan ayrıldı çok değerli AHMET TERALI hocamız. Pek çoğunun hocası ama benim ağabeyim. Kan bağı olması gerekmez ağabey olması için ama AHMET TERALI benim için gerçek bir ağabeydi.
Çevremde kime bahsetsem herkesin sitayişle bahsettiği mükemmel bir eğitimci, mükemmel bir insan, mükemmel bir eş ve mükemmel bir baba AHMET TERALI. Hayatı boyunca herkese yardım eli uzatan, hiç kimseyi kırmayan, bulunduğu her ortama neşe saçan yüce bir kişiliği olan bir dost, bir arkadaş, bir eğitimci, bir akademisyen, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti sevdalısı Erenköy mücahidiydi AHMET TERALI.
KKTC’ye ailesiyle geldiği 1993 yılına kadar Ankara’da görev yaptığı dönemlerde ülkesinden Ankara’ya eğitim, iş, sağlık amaçlı giden herkesin hamisiydi AHMET TERALI. Yani Kıbrıs Türk’ü Ankara’ya yolu hangi amaçla düşerse düşsün mutlaka ve mutlaka AHMET TERALI’dan destek, yardım görmüştür. Zaten hangi ortamda hangi mekanda AHMET TERALI ismi geçse, herkesin söylediği ‘’bana da çok destek olmuş, yol yordam öğretmiş, ağabeylik yapmıştı’’ şeklinde olmaktadır.
Madem herkese kol kucak açmış, herkese yol göstermiş, gerektiğinde yedirmiş içirmiş, o halde Kıbrıs Türk’ü olarak bir vefa borcumuz yok mu? Aslında bu noktada maalesef toplumumuzda eksikliğini her zaman hissettiğim vefa kültürünü gündeme getirmek istiyorum. AHMET TERALI yıllarca KKTC’de eğitime hizmet verdi. Yakın Doğu Üniversitesi’nde rahatsız oluncaya kadar öğretim elemanlığı yaptı.
Yüzlerce öğrenci yetiştirdi. Kurucu Cumhurbaşkanımız Sn. Rauf Denktaş’ın Eğitim ve Spor Danışmanlığını yaptığı dönemlerde de KKTC eğitim ve spor yaşamına katkılarını sürdürmeye devam etti. Eğitim kurumlarına gösterdiği ilgi takdire şayandır. Çünkü AHMET TERALI gerçek bir eğitimciydi. Mesleğine son derece âşık, sorumluluklarının bilincinde, öğrencileriyle bir bütün oluşturmayı kendine hedef seçmiş yüce bir insandı AHMET TERALI.
Vefalılık veya vefasızlık…. İnsanın iyi gününde çevresi çok olur değil mi? Ama bu dostluk vefa ile kenetlendiği zaman daha anlam kazanır. Hatırlanmak… Dünyada para ile ölçülemeyecek kadar değerli bir duygu.
Bir yıl oldu nerdeyse aramızdan ayrılalı sevgili AHMET TERALI hocamız. Ancak şundan emin olman gerekir ki senin gerçek sevenlerin senin her an geri geleceğin umuduyla yaşama devam ediyor. Çünkü şakacı kişiliğinle her zaman bizleri güldürür, espriler yapar ve kimse için ne kadar kızsan da kötü bir söz söylemezdin…
Senin sevgin kalplerden hiç silinmeyecek ve hafızalarda sürekli kalacak, anılarda her daim yaşayacaktır…
Huzur içinde uyu AHMET TERALI… Ama bu uyku şaka gibi. Candan ablama her gidişimde sanki o her zaman çok sevdiğin ikindi uykusundan kalkacaksın da sohbetimize katılacaksın gibi. Hatırla… takılmadan edemezdin bana… çünkü yaşam senin esprilerinle renk bulurdu… yoksa anlamı olur muydu bu hayatın?
AHMET TERALI adı 365 günde sadece bir gün değil her gün hatırlanmalı…. Vefa Kültürü bunu sağlayacaktır.
Ancak şu dizeyi de hep hatırlayalım:
‘’BAKİ KALAN BU KUBBEDE BİR HOŞ SADA İMİŞ’’ dostluğunla, iyiliklerinle, hizmetlerinle, insan sevginle daima bir HOŞ SADA olarak kalbimizde yaşayacaksın….
Doç. Dr. Gül Celkan, Öğretim Üyesi
Söyleyecek başka bir söz yazacak başka bir kelime yok. Bu yazıdaki duygu ve düşünceleri aynen paylaşır, altına ben de imzamı atarım.