Hiç Kilisede düğün gördünüzmü? |
Prof. Dr. Ata ATUN |
|
Dün öğleden sonra uzun zamandır görüşemediğim İngiliz, daha doğrusu İrlanda’lı bir meslektaşımla bilimsel bir görüşme yapmak için Larnaka’ya gittim. Buluşacağımız ve konuşmamızı sürdüreceğimiz yer, deniz kıyısına paralel giden palmiyeli caddedeki kafelerden bir tanesi idi. Buluşma saatimiz 17:00 olmasına rağmen ben dakik olabilmek, buluşacağımız yeri zaman kaybetmeden tespit edebilmek ve tam zamanında orada bulunabilmek için daha erken yola çıktım. Kafeyi bulduğum vakit saat daha 16:00 idi. Önümde 1 saat vardı ve kafede oturup arkadaşımı da beklemeye de hiç niyetim yoktu.
Çocukluğumun bir bölümünün geçtiği Larnaka sokaklarında dolaşıp 1960’lı yıllara geri gitmeyi düşleyerek önce kaleye sonra da Vakıflara ait Bekirpaşa Su İdaresi binasına gittim. Binadan çıktığım vakit uzaktan gelen ve yerel aletlerle çalınan bir müzik sesi duydum. Müzik sesinin nereden geldiğini bulmaya çalışırken aniden bir düğün alayı köşeyi döndü ve benim bulunduğum sokağa girdi.
Kendimi bir an rüyada hissettim. Sanki 18.ci yüzyılda yaşıyordum. En önde bir kemancı ile akerdeoncu yürüyordu ve çok güzel, ritmik bir yerel bir müzik çalıyorlardı. Arkalarında gelinle damat, onların da arkalarında da kalabalık bir halde aile fertleri ve akrabalar yürüyordu. Erkeklerin üzerinde çok şık lacivert takım elbiseler, kadınların üzerinde de renk renk güncel ve çok güzel elbiseler bulunmaktaydı.
Düğün alayı önümden geçtikten sonra en arka sıraya bende katıldım. Bayağı da hoşuma gitti. Hep beraber Aziz Lazarus Kilisesine geldik.
Aziz Lazarus Kilisesi Larnaka’daki en eski kilise. Lazarus, Hz. İsa’nın ilk gösterdiği mucizenin kahramanı. Lazarus öldükten sonra kendisini bir mağaraya gömerler ve kapısını taş ile kapatırlar. Yakınları Hz. İsa’ya kendisini hayata geri döndürmesi için yalvarırlar. Bu yalvarmalara dayanamayan Hz. İsa tek başına mağaraya girer ve Lazarus’u tekrar hayata döndürerek, kapıdan beraberce çıkarlar. Hayata tekrar geri dönen Lazarus artık bir Aziz’dir ve Hristiyanlığı yaymak için bir gemiye binerek Kıbrıs’a gelir ve Larnaka’ya yerleşir. Larnaka’nın ilk piskoposu seçilir ve ölünce de bu görkemli kilise onun adına inşa edilerek bedeni kilisenin altındaki mağaraya gömülür. Lüzinyan döneminde Hristiyanlar için artık çok kutsal bir Aziz olarak bilinen Lazarus’un bedeni Marsilya’ya taşınır.
Kilise son derece görekemli bir yapı. İçinde dört adet ana sütun var ve bu sütunların arasındaki doğuya doğru olan açıklıklarda 3 adet kubbe, kuzey-güney doğrultusunda ise kemerlerin üst kıvrımları yer alıyor. Genelde, yüzünüzü doğuya yani Kudüs’e doğru döndüğünüz vakit bayanlar sol tarafa, erkekler sağ tarafa oturuyor.
Düğün alayı kiliseye girdikten sonra dini tören başladı. Kadınlar ve erkekler karışık oturdular. Ben de en arka sıraya geçtim ve oradan tüm töreni izledim.
Töreni 3 rahip idare etmekteydi. Baş rahibin üzerinde siyah renkli ve altın süslemeli bir cüppe, ikinci rahibin üzerinde gümüş renkli ve altın süslemeli bir cüppe ve üçüncü rahibin üstünde ise beyaz renkli ve altın süslemeli bir cüppe bulunmaktaydı. Siyah cüppeli baş rahip töreni idare eden ve ilahileri söyleyen kişi idi. Yanında 2-3 erkekten oluşan bir de koro yer almaktaydı.
Kız tarafı ve gelin solda, damat ve erkek tarafı da sağda yer aldılar. Gelin ile damat ayakta dururlarken taraflar oturdular. Önce gümüş renk cüppeli rahip ilahiler okudu ve yüzükleri taktı. Sonra da Hz. Meryem’in ikonasını havaya kaldırarak önce damada sonra da geline öptürdü.
Damadın adı olan Konstantin’i ve gelinin adı olan Maria’yı bir çok kere söyleyerek her ikisini de tütsüledi. Sonra her ikisinin başına, aynen bizde gelin ve damadın parmaklarına takılan ve kırmızı kurdele ile birbirine bağlı yüzükler gibi melekler kadar saf olduklarını vurgulayan ve beyaz bir kurdele ile birbirine bağlanmış, başa taç gibi konan gümüş birer halka taktı.
Beyaz cüppeli rahip ciltlenmiş ve kırmızı kadife ile kaplanmış büyük bir İncil’i havaya kaldırdı ve gelinle damat başlarını eğerek İncil’e hürmet ve saygılarını sundular. Sonra gümüş cüppeli rahip önce damada sonra da geline şaraba batırılmış kurabiye vererek onları kutsadı ve arkasından Meryem Ana İkonunu havaya kaldırarak damada ve geline öptürdü. Beyaz cüppeli rahip, gelin, damat ve bir genç kız elele tutuşarak Meryem Ana İkonunu havada tutan gümüş renkli cüppeli rahibin etrafında 3 kez döndüler. Rahip gelin ile damadın alnına kutsal su dokundurduktan sonra kilisedeki herkes ayağa kalktı ve haç çıkardı.
Damat ve gelin sıra ile rahibin elini öptükten sonra, diğer rahip Hz. Meryem ikonunu önce erkek sonra da kız tarafına selamlattı.
Damadın babası ayağa kalkarak önce rahibi, sonra da damadı ve gelini tebrik etti. Arkasından damadın annesi ayağa kalktı ve önce rahibi sonra da damadı ve gelini tebrik etti. Sonrada her ikisi birden dünürlerini tebrik ettiler. Aynı seremoniyi kız tarafı da yaptıktan sonra dini tören bitti ve genel tebrik başladı.
Ve tahmin ettiğiniz gibi bende kendi toplantıma geç kaldım. Ama Kıbrıs aşığı birisi olarak son derece çarpıcı ve folklorik değeri çok yüksek bir gün geçirdim. Tavsiye ederim. Rum adadaşlarımızı her yönleri ile tanıyabilmek için sizde Rumların her tür folklorik faaliyetlerine katılın, görün ve yaşayın.