Hocalı katliamını biliyormusunuz? |
Prof. Dr. Ata ATUN |
|
Hocalı Kıbrıs’ta bir köy veya kasaba adı değil.
Evet bizler de katliama, soykırıma uğradık ama bu başka.
1963-1974 dönemi içinde Kıbrıslı Rumlar bizlere soykırım uygulamışlardı, aradan yirmi yıldan fazla bir zaman geçtikten sonra da Ermeniler, Dağlık Karabağ’da savunmasız masum Azerilere hem vahşet uyguladılar hem de suçları Türk olmaktan başak bir şey olmayan soydaşlarımızı soykırıma tabi tuttular.
1988 yılında Ermenistan kendi topraklarında yaşayan Azerbaycan Türklerini trenlere doldurup Azerbaycan’a gönderince, Azerbaycan’ın Sumgayıt ve Bakü şehirlerinde de Ermeniler Ermenistan’a gönderildi. Fakat daha sonra özellikle Sumgayıt olaylarının Rusya istihbaratının kışkırtmasıyla meydana gelen bir provokasyon olduğu ortaya çıktı. Sonuçta olaylar sırasında Azerbaycan’ı terk eden Ermeniler’de Azerbaycan Türklerine karşı bir nefret ve intikam duygusu vardı ve Hocalı’da bunu dışa vurmak için fırsat buldular.
1991 yılında Azerbaycan Parlamentosu’nun halktan gelen baskılar karşısında Dağlık Karabağ’ın özerk bölge statüsünü ilga etmesine karşılık Dağlık Karabağ Parlamentosu bir referandum düzenleyerek cevap verdi ve çoğunluğu Ermenilerin oluşturduğu bölgede referandum sonucunda Dağlık Karabağ Parlamentosu bağımsızlığını ilan etti. 1992’de Sovyet birlikleri de bölgeden çekildi.
Hocalı’da gerçekleştirilen katliama giden süreçte, Ermenileri Rusların desteklediği yönünde ciddi bulgular bulunmaktadır. Ermeni gönüllülerden oluşan silahlı gruplar Karabağ’a yerleştirildi ve Ardından Gorbaçov, 25 Temmuz 1990’da yayımladığı bir kanun ile SSCB (Sovyet Sosyalist Cumhuriyetler Birliği) kanunları dahilinde olmayan silahlı grupların kurulmasını yasakladı, kanunsuz olarak saklanan silahlara da el konuldu. Bu kanunla birlikte Azerbaycan’ın bütün bölgelerinde av silahları da dahil olmak üzere tüm ateşli silahlar toplandı. Dağlık Karabağ’da ise bu görev Rus askerleri tarafından yerine getirildi. 1990 yılının Ağustos ve Eylül aylarında Ermeniler saldırılarını doğrudan Azerilere yöneltmeye başladılar.
1990 yılı başlarında yaklaşık 186 bin Azeri, Ermenistan’dan Azerbaycan’a gitmeye zorlandı. Ekim 1991’de ilk Azeri köyü Ermenilerce ele geçirildi.
Hocalı Katliamı, Rus askerlerinin desteğiyle 25–26 Şubat 1992’de güçlü silahlarla donatılmış Ermenistan silahlı kuvvetleri ile Hankendi’nde konuşlanmış bulunan Albay Zarvigarov komutasındaki 366’ncı Rus Motorize Alayı tarafından gerçekleştirildi.
26 Şubat gecesi Rus motorize alayının tanklarından açılan top ve roket saldırıları ile Hocalı Havaalanı kullanılamaz hâle getirilerek kentin dış dünya ile ilişkisi de tamamen kesildi. Savunmasız kalan kente giren Rus destekli Ermeni askerleri, çocuk, yaşlı, kadın, bebek demeden birçok insanımızı vahşîce katlettiler.
936 km2’lik alana sahip ve 2.605 aileden ibaret 11.356 kişinin yaşadığı Hocalı kenti 26 Şubat 1992 tarihinde yüzyılın en acımasız soykırımına maruz kaldı ve kasaba tamamıyla yok edildi. Hocalı bu katliamın yaşandığı sırada Azerbaycan Silahlı Kuvvetlerinin koruması altında değildi ve tamamen savunmasız bir durumdaydı. Kentte da dağınık halde elinde hafif silahlar bulunan 150 kişi bulunmaktaydı. Azerbaycan Silahlı Kuvvetleri Hocalı halkına maalesef yardım edemedi ve hatta uzun süre cesetlerin alınması bile mümkün olmadı.
Saldırılar sonucu 613 Azerbaycan Türk’ünün hayatını kaybettiği resmî olarak açıklandı. Ancak kayıp sayısı bu rakamların çok çok üstünde. 56 hamile kadın karnı yarılmış durumda bulundu. Bu alçak saldırıda 487 kişi ağır yaralanırken, 1275 kişi ise rehin alınmış, geri kalan nüfus da bin bir zorlukla canını kurtarabilmiştir.
Azeriler tarafından “Kafkasların Milosevic”i, Ermeniler tarafından “Karabağ Kahramanı” olarak nitelenen günümüzün Ermenistan Devlet Başkanı Robert Koçaryan’ın direktifleriyle Ermeni silahlı güçleri tarafından, hem de uluslararası basının gözleri önünde Hocalı’da gerçekleşen “Azeri Soykırımı” Ermeniler açısından kendilerinin iddia ettiği 1915 yılında yaşananların bir öcü niteliği de taşımaktadır.
Ermenistan’ın kurulduğu ilk yıllarda sahip olduğu toprak parçası 9.000 km2 iken, bugün bu alanın 47.000 km2’ye nasıl ulaştığı sorusu iyice irdelenmeli, işgal ettikleri ve ‘Hayastan’ adını verdikleri bu toprakların tamamının, Azerbaycan Türklerinin toprağı olduğu da hiç unutulmamalıdır.