HRİSTOFYAS AĞZINDAN BAKLAYI ÇIKARDI |
Prof. Dr. Ata ATUN |
|
Cumhurbaşkanı Mehmet Ali Talat ile Hristofyas arasında Pazartesi günü gerçekleştirilen görüşme ve yoğunlaştırılmış görüşmelerin tarihi ve yerine ilişkin yapılan ortak açıklama sonrasında Hristofyas, Rum Başkanlık Sarayı’na dönüşünde yaptığı açıklamada, müzakerelerde niye isteksiz olduğunu ve niye işine gelmediği vakit ipe un serdiğini çok açık ve net bir şekilde dile getirdi.
Adada yıllarca Rumların neden barış istemedikleri de bu açıklamayla iyice su yüzüne çıktı.
Hristofyas Başkanlık Sarayına dönüşünde yaptığı açıklamada kelimesi kelimesine “Federasyon çözümü zor bir çözüm şeklidir. Kıbrıs’ın doğal koşullarına uygun olmamasına rağmen bu çözüm yolunda ilerlemek zorundayım” sözleri ile düşüncelerini, niyetini, hedefini ve kafasının arkasındakileri iyice ortaya koydu.
Hristofyas’a göre adada federal bir yapıya gerek yok. Rumlar, adada nüfusu daha fazla olan taraf ve (silah zoru ile ele geçirdikleri) Kıbrıs Cumhuriyeti de tanınmış bir devlet. Bu nedenle de nüfusu daha az olan Türklerle Yönetim ve Güç Paylaşımında eşit haklarla Federal bir devlet kurmak yönündeki çözüm şekli çok yanlış bir yöntem. Bu çözüm şekli Kıbrıslı Rumlara, BM ve AB tarafından zorla empoze edilmektedir. Rum tarafı bu baskıyı ve öneriyi kabul etmiş gözüküp müzakereleri beğense de beğenmese de kerhen sürdürmek zorundadır, demektedir Hristofyas açıkça.
Rumların ve Helen dünyası mensuplarının istedikleri ve kendilerince adanın doğal koşullarına uygun olan çözüm de, “Tüm Kıbrıs adasının üniter bir Rum devletinin egemenliği ve hakimiyeti altında olması ve Türklerin de bu devletin içinde azınlık olarak yaşamaları” şeklindedir. Yıllardır da bu doğrultudaki düşüncelerinden de hiç sapmadılar.
Üstelik Hristofyas o denli pişkin ki, karşımda ister Talat olsun ister Nisan 2009 seçimlerinden sonra bir başkası, ben veya 2013’den sonra da benim yerime seçilecek kişi, gene hiç bir konuda anlaşma yapmadan bu görüşmeleri sürdüreceğiz demek istemektedir, açık ve net olarak, taa ki adanın tümünü ele geçirene kadar.
Hristofyas’ın bu sözlerinden sonra müzakerelerden herhangi yapıcı bir sonuç beklemek sadece hayaldir. Eskiler bu tür girişimlere veya çalışmalara “Abesle iştigal etmek” derlerdi yani “Yersiz, yararsız, boş ve anlamsız şeylerle vakit geçirmek”.
Hristofyas’ın Pazartesi günkü açıklamasında sonra 1968’den beri, son 41 yıldır sürdürülen Kıbrıs müzakerelerinin niye bir sonuç vermediği de atalarımızın bu güzel cümlesi ile açık bir şekilde izah edilmekte.
Adada yaşayan iki halkın liderleri olan Talat ve Hristofyas tarafından ağır aksak 2008 yılının Mart ayından bu güne kadar sürdürülmüş olan bu görüşmeler ne açıklandığı gibi Ocak ayında yoğunlaştırılsa da bir sonuç verecek ne de sıkıştırılsa, Rumlar bu kafa ve düşüncede oldukça..