İmtiyazlı Ortaklığın annesi Merkel’in Başbakanlık koltuğu tehlikede |
Prof. Dr. Ata ATUN |
|
Alman Başbakanı Gerhard Schröder’in alman Federal Meclisindeki güven oylamasını kaybetmesinden sonra erken seçimin yapılması için gerekli olan anayasal süreç başladı. Bu nedenle AB’nin önde gelen devletlerinden Almanya’da 18 Eylül’de erken seçim var.
Seçime kimler girecek ve kim kimdir. Önce ona bakalım, sonra da yorum yapalım. Bu seçimin sonucu, Türkiye’nin AB müzakerelerinde kader değişikliği yapabilecek denli etken ve önemli.
Sağ partiler:
Hıristiyan Demokrat Birlik Partisi (CDU) : Lideri Angela Merkel
Hıristiyan Sosyal Birlik Partisi (CSU) : Lideri Edmund Stoiber
Hür Demokrat Parti (FDP) :
Oy Oranı : %48
Sosyal Demokratlar :
Sosyal Demokrat Parti (SPD ): Lideri Gerhard Schröder (Başbakan)
Yeşiller Partisi (GP) : Lideri Joseph Fischer (Dışişleri Bakanı)
Oy Oranı : %40
Sol Partiler :
Sol Parti : Lideri Oscar Lafontaine (Eski SPD lideri ve Maliye Bakanı)
(Sosyal Adalet Seçim İttifakı + Demokratik Sosyalizm Partisi)
Oy oranı : %12
Son kamu oyu yoklamaları, SPD ile CDU’nun ilk 2 sırayı alacağı, üçüncü sırayı da Sol Partiler ittifakı’nın alacağını gösteriyor.
2002 yılında Irak savaşına katılamayacağını belirterek son bir haftada CDU’nun önünde seçimleri galip bitiren Schröeder, son 3 yılda İşsizlikle mücadelede başarılı olamayınca ve ekonomiyi de söz verdiği şekilde iyileştiremeyince iktidar döneminde gözden düşmeye başlamıştı. Bu nedenle erken seçim yarışına yaralı başladı ve arkalara düştü. İşsizlikle mücadelede anlaşmazlık yüzünden Maliye bakanlığından istifa eden “Kızıl” lakaplı Oscar Lafontaine’in Sol Partiyi kurması ile daha da büyük bir yara aldı ve sıkıntısı büyüdü.
Yakın zaman kadar yarışı gerilerden takip ediyordu ve toparlanmak için çaba göstermesine rağmen, Merkel’in Alman halkının hoşuna giden çıkışları, yükselen yıldızı ve “Türkiye için İmtiyazlı Ortaklık” önerisi ile grafiğinin yükselmesine bir türlü mani olamıyordu. Her kes kesin gözle Merkel’in kazanacağına inanıyordu.
Fakat Merkel bu başarısını devam ettiremedi. Seçimlere 5 hafta kala göstergeler oynamaya ve değişmeye başladı. Merkez sağdaki Hıristiyan Demokrat Birlik Partisi’nin (CDU) lideri Angela Merkel’in ilk kadın başbakan unvanı almasının kesin olmadığı ortaya çıktı. Üst üste yaptığı gaflar, Merkel’in karizmasını çizdi. Doğu Almanya kökenli Merkel’in anketlerdeki oy oranı düşüşe geçmeye başladı.
Merkel’e son darbeyi CDU’nun kardeş partisi Hıristiyan Sosyal Birlik’in (CSU) lideri Edmund Stoiber vurdu ve tam tabirle de Sağ Birlik Partilerinin iktidar düşlerinin içine etti.
Stoiber , önceki gün bir parti toplantısında ülkenin doğusunun seçimlerde haddinden fazla rol oynadığını söyleyip, “Doğunun bir kez daha şansölyeyi belirlemesini kabul edemem. Başarısızlığa uğramışların Almanya’nın kaderini belirlemesi kabul edilemez” gibi, Doğu Almanları son derece aşağılayıcı bir tanım yaptı ve iktidar kuşu uçtu gitti.
Bu sözlerle Başbakan adaylığını Merkel’e bırakmış olan Stoiber tepki çekince, CSU liderliği dün bu sözlerin doğu Almanların “ikinci sınıf vatandaş” görüldüğü anlamına gelmediği açıkladı ama artık iş işten geçmişti.
Bu aptalca cümle CDU-CSU ile Hür Demokrat Parti’nin (FDP) toplam oy oranı yüzde 48’e indirdi ve sağ kaleyi onarılmaz şekilde yaraladı.
Son suruma göre, iktidardaki SPD-Yeşiller koalisyonu ile yeni kurulan Sol Parti’nin toplam oy oranı yüzde 48 görünüyor. Bir diğer ankete göre, Almanların yüzde 50’sinin gönlü, hükümetin değişmesine el vermiyor. Ayrıca hangi parti kazanırsa kazansın, başbakan koltuğuna yakışan kişi olarak Schröder sekiz puan önde gidiyor.
Gidişat, Türkiye için “İmtiyazlı üyelik” fikrinin annesi olan Merkel’in işinin zor, Başbakanlık düşlerinin ise hayal olduğunu gösteriyor.