İngiliz Üslerinde baş ağrıtıcı gelişmeler |
Prof. Dr. Ata ATUN |
|
Geçen haftalarda Düzce (Ahna), Taşlıca (Limasol) (Anogyra), Ksilodimbo (Xyliotymvou), Pile (Pyla), Ksilofağo (Xylofagou), Ağrotur (Akrotiri), Kayakale (Trahoni) (Trachoni), Aşağı Polemidya (Binatlı) (Kato Polemidia), Yalova (Piskopu) (Episkopi), Erimi (Erimi), Çayönü (Paramal) (Paramali) gibi köylerin muhtarlarının da yer aldığı, İngiliz üslerinde kalan topraklarla ilgili bir toplantı yapıldı. Bu toplantıda söz konusu köylerin muhtarlarının, İngiliz üsleri arazisi içinde bulunan söz konusu köylerin sakinlerine ait taşınmaz mallarının kullanılamamasıyla ilgili sınırlandırmaların sürdüğü yönünde bir tartışma yapıldı.
Toplantıda Rum Dışişleri Bakanlığı Temsilcisi Stavros Hacıyannis, İngilizlerin 16 Ağustos 1960’taki yazılı açıklamasına atıfta bulunarak, söz konusu köy sakinlerinin kuruluş anlaşmalarının öngördüğü haklarına tamamıyla saygı duyulacağı yönündeki paragrafların kopyasını, hem toplantıya, hem de bu konuda çalışmalar yapması için oluşturulan komiteye sundu.
İngiliz Hükümran Üs Bölgeleri (British Sovereign Base Area) olan Ağrotur (Akrotiri) ve Dikelya (Dhekelia) Üsleri sınırları içinde bulunan ve hiçbir şekilde taşınmaz mallarını değerlendiremeyen 23 köy, 1960 yılından beri devam eden bu sorunlarına artık bir çözüm getirilmesini istiyor. Aslında Annan Planında bu sorun ele alınmış ve İngiliz Üsleri, belli oranda küçültülerek bu toprakların eski sahiplerine iadesi sağlanmıştı.
İngiliz Üsleri yöneticileri yıllardır bu konuyu tartışmaktan kaçındılar. 1 Mayıs’ta AB’ye giren Rum tarafı, AB Hukuk düzeni içinde haklarını arayacaklarını belirterek İngiliz üslerinden toprak kullanım talebinde bulundu ve bunun yapılmaması durumunda söz konusu hakların AB organları aracılığıyla aranacağı yönünde uyarı yaptı.
Bu uyarıdan sonra yapılan toplantıda İngiliz Dikelya ve Piskobu üsleri sivil yöneticileri Kiriakos Dimitriadis ve Hristakis Athanasiu, muhtarlardan gelen bu talepleri ciddi olarak ele aldılar ve üslerin kuruluşunun ardından geçen 45 yıldan sonra ilk kez bu konuyu görüşmeye hazır oldukları yönünde açık bir kapı bırakarak, Rum Yönetimi makamlarıyla özellikle bu konuda işbirliği yapmaya hazır olduklarını belirttiler.
İngiliz Üsleri içinde bulunan Kıbrıs’lılara ait topraklarla ilgili bu gelişmeler yaşanırken, Yeşiller Partisi vekili Giorgos Perdikis, Ağrotur Üssündeki antenin, çevre köylerde yaşanan sağlık sorunları ile bağlantısı olduğuna dair kanıtları yakında sunacağı açıklamasını yaptı.
Bu çarpıcı açıklama, Sağlık Bakanlığının Ağrotur’daki Anten ile ilgili yaptığı Araştırma Raporu’nun Meclise sunulması sırasında yaşandı. Perdikis’in iddialarına göre diğer yerlerde bulunan benzeri antenler, oralarda yaşayan insanlar üzerinde sağlık sorunları yaratmakta ve bu konuda elinde inkar edilemeyecek bilimsel kanıtlar bulunmaktadır. Perdikis bu kanıtları en kısa zamanda açıklayacağını iddia ediyor.
Tüm bu gelişmelere ilaveten, tam üstüne üstlük misali, Rum sendikalar işçi çıkarımı nedeni ile İngiliz üslerine ver yansın ediyorlar. İngiliz Üsleri’nin bazı bölümlerindeki hizmetleri özelleştirmeye gidecek olmasından ötürü burada çalışmakta olan işçilerin geleceklerinin belirsiz olduğunu iddia eden Kıbrıs Türk ve Rum işçi sendikaları, yaptıkları ortak açıklamada bu durumu protesto ediyorlar. SEK, ENİVA, PEO ve TÜRK-SEN’in yayımladıkları ortak açıklamada, İngiliz Üsleri’nden zorunlu olarak işçi çıkarılmasına ve birimlerin özelleştirilmesine karşı çıktıklarını belirtiyorlar ve bu dramatik sorunu büyük bir sorumluluk içinde ele alarak mücadelelerini sürdüreceklerini (ortakça) söylüyorlar.
Anlaşılan bu günlerde İngiliz Üslerinin başı iyice ağrıyor ve de ağrımaya da devam edecek..