Kıbrıs’lı Rumların Yunanistan’la olan sorunları gün geçtikçe daha da büyüyor |
Prof. Dr. Ata ATUN |
|
Kıbrıs (Rum) Cumhuriyeti Başkanı Tasos Papadopulos, birkaç ay evvel Yunanistan’ın Kostas Tritarisi’yi Büyükelçi olarak Güney Kıbrıs’a atamak isteğini reddetti ve bu davranışı sonunda Yunanistan ile Kıbrıs’lı Rumlar arasında bir diplomatik kriz başladı. Arkasından Papadopulos’un adeta bir misilleme gibi Atina’ya büyükelçi ataması yapmaması da Yunanistan’da bayağı huzursuzluk yarattı.
Kıbrıs’lı Rumların aylardır Yunanistan ile yaşadıkları bu sürtüşme, önceleri Atina’nın Lefkoşa’ya, Lefkoşa’nın da Atina’ya Büyükelçi atamaması ile su üstüne çıkmış gibi gözüküyordu ama “ayrımız gayrımız yoktur”, “Anavatan – yavruvatan” lafları ile bu ayrılık bu günlere kadar iyice kamufle edildi ve gözlerden saklandı.
Ama artık Lefkoşa ve Atina arasındaki çatlak her geçen gün biraz daha artıyor. İki tarafın da açığa vurmamak için özel çaba sarf ettiği bu çatlak gizlenemez duruma geldi ve gözlere batmaya başladı. Aylardan beridir Yunan medyası, Rumların Atina’ya büyükelçi atanmamasına ve Güney Kıbrıs’ın daha düşük düzeyde temsil edilmesine geniş yer veriyor ve olayı kınıyor.
Diplomatik temayüllere (alışılagelmiş uygulamalara) bakarsanız, iki devlet arasında aniden taraflarca kabul edilemez bir sorun çıktığı vakit, ilk yapılan işlem karşılıklı olarak Büyükelçilerin Dışişleri Bakanlığına çağrılması ve bilgi alınması şeklinde gelişir. Olay biraz ciddi ve ortada görüşmeler ile çözülemeyecek denli önemli bir sorun varsa, Bakanlığa çağrılan Büyükelçi kanalı ile karşı devlete nota verilir. İş daha da ciddi boyutlarda ise, karşı devletteki Büyükelçi geri çağrılır ve Diplomatik bağların seviyesi aşağı çekilir. Bu temayülün son aşaması da Büyükelçiliği kapatmak şeklinde olur ve iki devlet arasındaki tüm bağlar kopar.
Rumlar, geçen hafta Yunanistan, Güneydoğu Akdeniz’de yapılacak NATO ve AB tatbikatının sunuşunda Kıbrıs’ın haritada yer almamasına tepki göstermeyince, çok bozuldular ve Yunanistan’a ver yansın etmeye başladılar. Şimdi Rum medyası da Yunanistan’ı, Kıbrıs konusundaki sorumluluklarını üstlenmemekle suçluyor.
Yunan medyasındaki son haftalarda yer alan haberlere göre, Yunanistan Başbakanı Kostas Karamanlis, Tasos Papadouplos’la birlikte hareket etmenin uluslararası ilişkilerde sorun yarattığı inancında.
Bu çok ciddi ama şaşırtıcı bir konu değil. Aslında 1 Mayıs 2004’te Kıbrıs Rumları AB’ye girince Yunanistan “Görevimi yeterince yaptım. Artık Kıbrıs Rumlarının koruyucusu olmaktan vazgeçtim” demişti. Şimdi bu sözlerini artık iyice fiiliyata dönüştürme kararı aldı.
Atina, Kıbrıs sorunu ve Türk-Avrupa ilişkileriyle ilgili olarak Rum tezlerine yapışıp kaldığı sürece uluslararası düzeyde ve özellikle ABD’yle ilişkilerinde sadece sorunlarla karşılaşacağını iyice idrak etti. Bu gerçek Yunanistan Dışişleri Bakanı Petros Moliviatis’in ABD’li meslektaşı Condoleezza Rice’la yaptığı görüşmede iyice ortaya çıktı. Moliviatais bu görüşmede, Rice’a sadece müzakerelerin yeniden başlaması için değil, Papadopulos’un ikna edilmesi için de elinden geleni yapacağı sözünü verdi.
Dün, Yunanistan Dışişleri Bakanı Petros Moliviatis’in Ankara’ya gitmesi ve Türkiye Başbakanı Erdoğan ile Dışişleri Bakanı Gül ile temaslarda bulunarak yapılacak görüşmelerde Kıbrıs sorununu da ele alacak olması Rumları korkutuyor. Bu görüşmelerin “Kıbrıs sorununun çözümü amacıyla müzakereleri başlatabilecek” bir yol açmasını ve bu nedenle de masaya oturmak zorunda kalmayı, Papadopulos düşünmek bile istemiyor.
Türkiye’deki “Casus Belli” krizi aslında boşuna değil. Türkiye ile Yunanistan arasında ne kadar çok iyi ilişkiler olur, sıcak yakınlaşmalar kurulursa, Kıbrıs sorununun da çözümü o kadar daha kolaylaşacaktır…