Kıbrıs’ta İki Bölgelilik Kavramı Pekişiyormu

Prof. Dr. Ata ATUN

 
Yazarın tüm yazılarını görüntüle

  
 5 Kasım 2006 Saat : 7:06


 

Kıbrıs’ta iki bölge kavramı daha doğrusu etnik grupların ayrı ayrı bölgelerde yaşaması gerekliliği fikri küresel dünyanın gündemindeki yeni kavramlardan bir tanesi. Halkların çatışmasını önlemek için ayrı bölgelerde yaşaması fikri, giderek taraftar bulmaya başlıyor batı dünyasında.

 

Bu yeni kavramın fikir babası Lieberman.

Lieberman’da kim diyeceksiniz hemen.

 

Aşırı sağ partilerden İsrael Beitenu (İsrail Evimiz) partisinin başkanı olan Lieberman’ın ön ismi Avigdor ve şu anda İsrail’in yeni Başbakan Yardımcısı. Başbakan Yardımcılığı görevine ilaveten Başbakanlık’ta Stratejik Tehditler Bakanlığı görevini de yapıyor. Bu görevi üstlenmesinin nedeni, Stratejik Tehditlerin başında Filistinlilerin gelmesi ve Lieberman’ın bu konuda tam bir üstat olması. Konuyu ve sıkıntıları çok iyi biliyor.

Lieberman çözümü iki ayrı bölgenin oluşturulmasında görüyor ve bu fikri ABD tarafından da benimsenmiş.

Hem İsrail’in yetkili bir ağzı olan Stratejik tehditlerden sorumlu Başbakan Yardımcısı ve hem de ABD’nin Dış İşleri Bakanlığı, geçtiğimiz hafta sonunda verdikleri demeç ve yayınladıkları belgelerde, Kıbrıs’ta en ideal çözümün iki bölge oluşması ile gerçekleşeceğini belirttiler.

 

Stratejik tehditlerden sorumlu Başbakan Yardımcısı Lieberman, Ordu Radyosu’na verdiği demeçte, “İster eski Yugoslavya olsun ister Rusya’nın Kafkas bölgeleri isterse de Kuzey İrlanda, iki ayrı toplum ve dinin bulunduğu her yerde sürtüşme görülüyor. Dünyanın her yerinde azınlıklar en büyük problem. İsrail’in Yahudi ve Siyonist devlet özelliğini korumak istiyorsak bunun başka çaresi yok” diyerek iki ayrı bölge kavramını savunan Lieberman, “bana göre iki ulus arasında fiziki bir ayrılık en iyi çözümdür. En iyi model de Kıbrıs. 1974 öncesinde Türklerle Rumlar bir arada yaşarken kan dökülüyor, çatışmalar ve şiddet hüküm sürüyordu. 1974’ten sonraysa Türkleri adanın bir tarafında, Rumları da öteki tarafına topladılar ve şimdi hüküm sürense istikrar ve güvenlik” diyerek Kıbrıs gerçeğinin örnek alınmasını önerdi.

Kıbrıs’ta iki toplum arasındaki fiziki ayrımın güç kullanılarak sağlandığı” yolundaki hatırlatmaya verdiği yanıtta Liebermann, “Doğru ama sonuç daha iyi oldu” karşılığını vererek, kendilerinin de aynı yola başvurmaları gerektiğini savundu.

 

ABD Dışişleri Bakanlığının Kıbrıs adasını ziyaret edecek Amerikalılar için hazırladığı belge ise bu görüşün tam bir devamı ve destekçisi.

 

Bu resmi belgede ilk kez Kıbrıs için “Kıbrıs fiilen bölünmüş bir adadır” ifadesi kullandı. Eskiden olduğu gibi KKTC’den tanınmış bir ülke olarak bahsedilmiyor ama kuzeyde, Kıbrıs’lı Türklerin “Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti” adı altında bir idarelerinin bulunduğundan bahsediyor. Bu idarenin uluslar arası camiada tanınmamasına rağmen  tam teşekküllü, demokratik, insan haklarına saygılı bir devlet olduğu vurgulanıyor.

 

Amerikan Dışişleri Bakanlığı tarafından hazırlanan Kıbrıs Adası Konsolosluk Bilgi Belgesi’nin ilk cümlesinde, “Kıbrıs de facto (hukuken değil ama fiilen) ikiye bölünmüş, gelişmiş bir Akdeniz ülkesidir” deniliyor.

Bu tanımlama ile ABD, Kıbrıs’ın bölünmüş bir ada olduğu ifadesini ilk kez kendi yayınladığı belgelerde kullanmakta. ABD Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Sean McCormack, Kıbrıs’ın bölünmüş bir ada olduğu ifadesinin ilk kez kullanıldığının hatırlatılması ve bununla ABD Dışişleri’nin Rumlara ne mesaj verilmek istendiğinin sorulması üzerine “Onlara vermek istediğimiz mesaj politikamızda bir değişiklik olmadığıdır” demesine rağmen, söz konusu belgede ayrıca ABD’nin Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’ni tanımadığı ve KKTC ile diplomatik ilişkilerinin olmadığı notu düşülse de Amerikan pasaportu taşıyan kişilerin bu bölgeye rahatlıkla ve hiç çekinmeden girebileceği ifade ediliyor.

Geçen haftanın bu her iki olayında önemli olan satır arasındaki gerçekler ve perde arkasında pişirilmiş bu yeni “İki Bölge” kavramı.

 

İsrail’in, Filistin sorununa çözümün, Kıbrıs adasında olduğu gibi iki bölgelilikten geçtiğini vurgulaması ile ABD’nin, Kıbrıs’ta  de facto (hukuken değil ama fiilen) ikiye bölünmüş iki bölge bulunduğundan bahsetmesi, pek bir tesadüf değil. Bana göre hızla küreselleşen dünyada, yeni bir kavram ve Kıbrıs sorununa yeni bir çözüm yaklaşımı.

Prof. Dr. Ata ATUN Son 10 Yazı                                                                                  Yazarın Tüm Yazıları



  • ATA ATUN-ADA TV Programı
  • Nurlar İçinde Uyu Ali Ağabey
  • Yeni Suriye ve Türkiye
  • Güney Kıbrıs’ın NATO Aşkı
  • Kötü Komşu Ev Sahibi Yaptı
  • AB’DEN YENİ “SEVİLLA HARİTASI”
  • Erdoğan Hristodulidis Görüşmesi
  • RUMLAR TÜRKİYE’Yİ SUÇLAMAK İÇİN BAHANE YARATMAĞA ÇALIŞIYORLAR
  • Dünyada Hoş Bir Seda Bırakıp Giden Babam Prof. Dr. Hakkı ATUN
  • Kıbrıs Rum Yönetimi-ABD Anlaşması
  • Okunma
    Kıbrıs’ta İki Bölgelilik Kavramı Pekişiyormu için yorumlar kapalı

    Yorumlara kapalı.

    Prof. Dr. Ata ATUN Makaleleri, Özgeçmişi, Yazıları Son Yazılar FriendFeed
    Samtay Vakfı
    kıbrıs haberleri
    kibris 1974
    atun ltd

    Gallery

    Şehitlerimiz-1 kktc-bayrak kktc-tc-bayrak- kktc-tc-bayrak-2 kktc-tc-bayrak-3 kktc-tc-bayrak-4

    Arşivler

    Son Yorumlar