Kıbrıs’ta iyiki sınırlar açıldı |
Prof. Dr. Ata ATUN |
|
23 Nisan 2003, Kıbrıs’ta yeni bir dönemin kapılarının açıldığı gün. O gün Kıbrıs’taki iki toplum arasında yıllardır kapalı kalmış olan sınır kapılarının açılış günü.
O günden sonraki geçişler, 24 Nisan 2004 tarihindeki Referandum öncesi Kıbrıs’lı Rumların davranışları ve Referandum sonucu. Arkasından Kıbrıs Rum Yönetiminin, Kıbrıs’lı Türklerle ortak bir devlet kurmamak için ipe un serme gösterileri.
Neyse ki artık bütün gerçek, adada kimin barış ve çözüm istemediği gerçeği su yüzüne çıktı. AB’de, ABD’de, İngiltere’de ve BM Genel sekreteri Kofi Annan’da geçte olsa gerçeği gördüler.
Bunu son örneğini sevgili Rum adadaşlarımızın kamyoncuları sahneye koydular.
Yeşil Hat Tüzüğü gereğince, Türk ağır vasıtalarına ve şoförlerine izin verilmesine Rum kamyoncular tepki göstermek kararı aldılar. Bu karar göre, tüm Rum kesimi çapında kamyoncular hiçbir yük taşımayacaklar.
Kıbrıs’lı Rum otobüsler ve kamyonlar kuzeye geçerken ve mal taşırlarken Kıbrıs’lı Türk kamyoncular buna seslerini çıkarmadılar ve Tüzüğün tek taraflı da olsa uygulanmasına razı oldular.
Ama şimdi iş bunun tam tersi olunca, Kıbrıs’lı Rum kamyoncular yaygarayı bastılar. PSEA temsilcisi Lukas Dimitriu, “Tasarı onaylanır onaylanmaz süresiz greve gideceğiz. Kıbrıslı Türkler taşımacılık sektörüne bu şekilde girerlerse biz işsiz kalacağız” diyerek grev kararını açıkladı.
Bu davranış nedense Rumların geleneksel bir tutumu. Her zaman kendileri haklıdırlar ve Kıbrıs’lı Türklere de benzeri haklar verilmek isteyince de, gerçekleşmemesi için elden geleni yaparlar ve protestolara başlarlar.
İşte İngiliz Dış İşleri bakanı Jaques Straw’a yaptıkları, bu tutumun en taze örneği. Straw Rum liderlerle görüşmeli ama Kıbrıs’lı Türklerle asla görüşmemeli, onları muhatap bile almamalı. Türklerle konuşmak isteyenler sadece Rumların aracılığı ile görüşebilmeli. Mantık bu.
Rum Parlamentosunda dün Bayındırlık ve Ulaştırma Komitesi’nin yaptığı toplantıda, ilk defa resmi olarak, Kıbrıslı Türk kamyon sahiplerinin, geçici mesleki izinlerini aldıktan sonra KKTC’den Rum tarafına hem mıcır hem de çakıl-kum karışımı götürerek satabilecekleri, Kıbrıslı Türklerin, söz konusu geçici izinleri (ilgili sınava girmeksizin) aldıktan sonra KKTC’de üretilmekte olan ürünler dışında, KKTC’de üretilen veya çıkarılan başka her türlü ticari eşyayı da hava ve deniz limanlarından ihraç edebilecekleri açıklandı.
Kıbrıs Rum Yönetimi istese de, istemese de Yeşil hat Tüzüğünü uygulamak zorunda. Bu karardan sonra da Rum kamyoncular yaptıkları açıklamada bu yeni gelişmeden sonra artık süresiz greve gitmekten başka seçenekleri kalmadıklarını belirttiler. Tabi sonuç nafile olacak. Kıbrıs Rum Yönetimi için bu konu tam bir “üstü bıyık, altı sakal” durum. Yeşil Hat tüzüğüne hayır diyemezler. Dedikleri anda masaya Mali yardım Tüzüğü ve Direk Ticaret Tüzüğü konacak ve Rumların savları dikkate alınmadan uygulamaya gidilecek.
Kamyoncuların grevine “Hayır” diyemeyecekler. Birkaç ay sonra seçim var. Durup dururken Kıbrıs’lı Türkler yüzünden oy kaybına neden olacak gücendirmeyi göze alamayacak Yönetim. Zaten alınan kararda iktidar partisi olan AKEL’in ve DİKO’nun firesiz “EVET” oyları var. Zor bir durum.