Kıbrıs’ta maçın 2ci yarısı başlıyacakmı?

Prof. Dr. Ata ATUN

 
Yazarın tüm yazılarını görüntüle

  
 23 Aralık 2004 Saat : 1:35


 

Dün benim için çok keyifli bir gün oldu. Türkiye Cumhuriyeti Lefkoşa Büyükelçisi Sayın Aydan Karahan gazetemizi ziyaret etti ve güncel konuları hem diplomat olarak, hem de “yazılmamak üzere” arkadaşça görüştük. Bu ziyaretten sonra benim konulara bakış açım, yeni kazanımlar ve perspektifler kazandı.

Dünkü açıklamasında Türkiye Cumhuriyeti Başbakanı Recep Tayyip Erdoğan, bence ilk defa net ve kararlı olarak Türkiye’nin Kıbrıs konusundaki A ve B planlarını ortaya koydu. Kıbrıs’ta ikinci bir sürecin başladığını ve iki olasılık bulunduğunu vurguladı.  Süreç sonunda, ya masada iki ayrı devlet oluşacak ve masaya “Kıbrıs Türk Toplumu” olarak oturan Kıbrıs’lı Türkler masadan KKTC olarak kalkacak veya Annan Planı’nda öngörüldüğü gibi adada üniter, iki toplumlu, iki kesimli Federal bir  “Birleşik Kıbrıs Cumhuriyeti” kurulacak.

Bu açıklaması ile T.C. Başbakanı Recep Tayyip Erdoğan, yeni yıl içinde başlayacak prosedürün ya iki devlet çözümüne ya da Annan Planı’nda öngörülen “Birleşik Kıbrıs Cumhuriyeti”ne  götüreceğini net şekilde ortaya koydu.

3 Ekim tarihini esas alan Türkiye Dış İşleri, B.M. Genel Sekreter Kofi Annan’ın, yeni girişim için taraflardan “teminat” beklemesini,  Kıbrıs konusunda insiyatifi başlatma gerekçesi olarak kabul edip bu teminatı yerine getirmek için Annan’a, Erdoğan imzalı mektup göndermeye hazırlanıyor. Mektupta, “Türk tarafı adada kalıcı çözüm sağlanması için 2004’teki gibi kararlı” vurgusu yapılacak.

Bu girişim Türkiye’ye çok puan ve sempati kazandıracak. Aslında 3 Ekim’e dek Rumların olumsuz tavırlarından dolayı Kıbrıs’ta çözüm sağlanamasa bile Rumların çözüm istemeyen taraf olduğunun sabitlemek ve ispatlamak, Türkiye üzerindeki, Ankara Anlaşması Ek Protokolunu genişleterek Kıbrıs (Rum) Cumhuriyetini dolaylı da olsa tanıma baskısını hafifletebilir.

Bu süreçte Kıbrıslı Rumlara uluslararası baskıların artırılması şart. BM Güvenlik Konseyi’nin atacağı adımlar çok önemli olacak ve KKTC’nin Ercan Havalimanı’nın doğrudan uçuşa açılması, AB yardımlarının direk olarak KKTC’ye verilmesi, KKTC Limanlarından direk ticaretin başlaması Rumlarda şok etkisi yapabilir ve masaya oturmaya zorlayabilir.
Tüm bunlara karşın Türkiye’nin “Kıbrıs (Rum) Cumhuriyeti”ni tanıması, adadan tüm askerlerini çekmesi ve “Kıbrıs (Rum) Cumhuriyeti” ile ilişkilerini genişletmesi gibi bir dizi talepte bulunup, bunlar yerine getirilmezse “VETO”  tehdidini açık bırakarak AB zirvesine giden Rum lideri Tasos Papadopulos, köşeye sıkıştığını fark edince, işin başında “Asla görüşmeyiz” dediği  “Annan Planını”, ancak 3. versiyonu temel alınırsa yeni inisiyatife müdahil olmayı kabul edeceğini söylemeye başladı.

Rum Cumhurbaşkanı Tasos Papadopulos’un görüşebilirim dediği 3.cü Annan Planı,  Mart 2003’te Lahey’de görüşmeye açılan ve içinde biri Karpaz’ın Kıbrıslı Rumlara iadesini öngören iki alternatif harita olması ve en önemlisi de başta mülkiyet olmak üzere bir çok konunun derinlemesine ve detaylı bir şekilde düzenlenmemiş olması nedeni ile Türkiye ve Cumhurbaşkanı Denktaş tarafından reddedilen, Annan’ın 3.cü kez değiştirilmiş Kıbrıs Çözüm Planıdır. Bu planın içeriği hiçbir zaman referanduma sunulmadı ve 4.cü ile 5.ci Annan Planlarına zemin teşkil etmedi.
Annan Planı adı altındaki çözüm planı Referandumda Rumlar tarafından red edildiği için “Yeni Çözüm Planı” farklı bir isim altında taraflara sunulacak.  Bu sefer müzakere çerçevesi hakemliği göz ardı edilecek ve baskıcı takvimler olmayacak. (İnşallah… Geçen defa görüşmelerin yapıldığı komisyonlardan bir tanesinin başkanı olduğum için, neler çektiğimi bir ben bilirim bir de Allah)

ABD, Birleşmiş Milletler, Avrupa Birliği ve Türkiye, 2005 yazı başında son defa Kıbrıs sorununu çözmek çabasını başlatmak niyetleri olduğunu  hiçbir kuşkuya yer bırakmadan ortaya koydular. Buradaki hedef hem Kıbrıs sorununa kalıcı bir çözüm getirmek hem de Türkiye’nin AB’la üyelik müzakerelerinin saptanan tarihte sağlıklı ve sorunsuz bir biçimde başlaması.

Yani Türkiye için WIN, AB için WIN, Kıbrıs’lı Türkler için WIN ve Kıbrıs’lı Rumlar için WIN. Özetle her kes için WIN (kazanç) olacak bir sonuç

Prof. Dr. Ata ATUN Son 10 Yazı                                                                                  Yazarın Tüm Yazıları



  • Erdoğan Hristodulidis Görüşmesi
  • RUMLAR TÜRKİYE’Yİ SUÇLAMAK İÇİN BAHANE YARATMAĞA ÇALIŞIYORLAR
  • Dünyada Hoş Bir Seda Bırakıp Giden Babam Prof. Dr. Hakkı ATUN
  • Kıbrıs Rum Yönetimi-ABD Anlaşması
  • AB Kıbrıs Müzakerelerinin neresinde?
  • Savaş Gerçekleri
  • Su Savaşları Başladı
  • İsrail Türkiye Sınırına Yanaşır mı?  
  • Sıra Kimde?
  • İsrail Güç Zehirlenmesine mi Girdi?
  • Okunma 66
    Kıbrıs’ta maçın 2ci yarısı başlıyacakmı? için yorumlar kapalı

    Yorumlara kapalı.

    Prof. Dr. Ata ATUN Makaleleri, Özgeçmişi, Yazıları Son Yazılar FriendFeed
    Samtay Vakfı
    kıbrıs haberleri
    kibris 1974
    atun ltd

    Gallery

    Şehitlerimiz-1 kktc-bayrak kktc-tc-bayrak- kktc-tc-bayrak kktc-tc-bayrak-3 kktc-tc-bayrak-4

    Arşivler

    Son Yorumlar