Kıbrıs konusunda hareketlilik başladı bile |
Prof. Dr. Ata ATUN |
|
Dünkü yazımda “Kıbrıs konusu gelişmelere gebe” demiştim. İngiltere Dışişleri Bakanı Jacques Straw yazımı okuyunca fırsat bu fırsat deyip hemen Kıbrıs’a gelmeye karar vermiş.
İşin şaka tarafı bu.
Ama hareketlilik başladı bile.
Dün akşam İngiltere Dışişleri Bakanı Jacques Straw yaptığı açıklamada Ocak ayı sonlarında muhtemelen 25-26 ocak’ta, Kıbrıs’ı ziyaret etmek niyetinde olduğunu, ziyaret takviminin ise henüz tam olarak detaylandırılmadığını açıkladı.
Tabi Kıbrıs’lı Türklerin nefes almasına bile karşı olan Papadopulos yönetimi, Jack Straw’ın adaya gelince kuzeye de geçeceğini bildiklerinden, Straw’un Cumhurbaşkanı Mehmet Ali Talat’la görüşmek üzere Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’ne geçmek niyeti varsa buna karşı olduklarını hemen kendisine işittirdiler.
Bu defa resmi bir protesto yayınlamaya cesaret edemediler, açıkçası yiyemediler.
Londra açıkça Kıbrıs sorununda aktif rol almaya hazırlanıyor ve bunu Ocak ayının sonlarına doğru fiiliyata dökecek. Straw’un bu ziyareti, Başbakan Vekili John Prescott’un geçen Ekim ayında Lefkoşa’yı ziyaret etmiş olmasına rağmen, İngiltere’nin, Kıbrıs’ta yapılan 24 Nisan 2004 referandumundan sonra Kıbrıs sorununun çözümüne yönelik gerçekleştireceği ilk esaslı müdahale ve bir yerde de girişim olacak.
Başbakan Gül’ün evvelki günkü beyanatı ile Straw’ın dün bölgeye 23 ve 24 Ocak’ta ziyaret yapacağının açıklanması, iyi niyetle yapılmış tesadüfi beyanlar değil. Bence bir programın parçası.
Ocak ayı sonunda Jack Straw’ın, dosyasında Kıbrıs sorunu ile Ankara’ya gitmesi de var. Hazır gelmişken bir de Kıbrıs’a uğrayayım. Bakalım Papadopulos ile Talat neler yapıyor demesi ise çokta inandırıcı değil.
Straw’ın Ankara ziyaretindeki gündemi ben hazırladığım için size madde madde Kıbrıs’la ilgili olanların neler olduğunu ve nelerin konuşulacağını sayabilirim.
1- Kıbrıs sorununun nasıl hareketlendirileceği
2- Türkiye-AB ilişkilerinin Kıbrıs’la ilgili kısmı
3- Gümrük Birliği’ni Kıbrıs Cumhuriyeti’ni de kapsayacak şekilde genişleten Ek Protokolün tarafları üzmeden nasıl ve hangi yöntemle uygulamaya konabileceği. (Limanların açılması konusu)
Bir olasılıkla İngiltere Dışişleri Bakanlığı, BM Genel sekreteri Kofi Annan’ın 2006’ın ilk çeyreğinde bölgeye temsilci göndermeye karar vereceğini varsayarak, Türkiye’de dahil olmak üzere hem Kıbrıs Rum yönetimi hem de KKTC nezdinde BM temsilcisi için zemin yoklaması da yapabilir. Bence bunu yapacak ve ortamı bu ziyarete hazırlayacak veya Annan’a boşuna adam gönderme bunlar gününde değil diyecek.
Kıbrıs’lı Türklerin Mali Yardım Tüzüğü’nün Doğrudan Ticaret Tüzüğü’nden tamamen ayrılmasını reddetmesinden sonra dondurulan Kıbrıslı Türklere yönelik tüzükler konusunu dış İşleri bakanı Straw, hem Başbakan Gül, hem de Cumhurbaşkanı Talat ile tartışacak. Bu kesin.
Türkiye’nin ve KKTC’nin Annan planına ilişkin bilinen tezlerinde ısrar etmeleri şimdilik siyasi bir avantaj görünümünde. Referandumda “Hayır” diyen Rumlar bu konular açıldığında ve bu tezler masaya konduğunda pek konuşamıyorlar ve gündemi değiştiremiyorlar.
Tabi bu kez gene Annan Planı aynen ve hiç değişmeden masaya konursa, Kıbrıs’lı Türkler 2004 referandumunda olduğu gibi %65.8 oy oranı ile “Evet” derler mi, gerçekten çok şüpheliyim.