KKTC’de ABD deniz üssü mü |
Prof. Dr. Ata ATUN |
|
Amerika Birleşik Devletleri nerede, ne tip bir deniz üssü yapacağına çoktan karar verdi. Bu karar paketi içinde KKTC, deniz üssü olarak yer almıyor.
KKTC ve deniz konusu, yer alsa alsa, bölgedeki Amerikan askerleri için, denizi ile, yıllık 300 günlük güneşi ile, altın kumlu sahilleri ile doğal kalmış tatil beldesi olarak yer alır.
Amerika, daha BOP’a (Büyük Orta Doğu Projesi) son şeklini vermeden önce lojistik desteğini nereden en kolay, en güvenli ve en sağlıklı bir biçimde alacağını saptayarak Doğu Akdeniz’de nerede Deniz Üssü kuracağına çoktan karar vermişti.
Amerika’nın Kıbrıs adasının ne güney kıyılarında, ne de kuzey kıyılarında bir deniz üssüne gereksinimi yok.
Doğu Akdeniz, tarihte Fenikeliler, Roma İmparatorluğu, eski Mısır devleti olan Ptolemiler, Araplar, İranlılar, Venedikliler ve Osmanlı İmparatorluğu gibi birçok büyük medeniyetin egemen olduğu ve bu uygarlıkların kesiştiği bölgedir.
Aynı zamanda Afrika, Asya ve Avrupa kıtalarını birbirine bağlayan en önemli ticaret ağının kalbinin bulunduğu yerdir. Akdeniz’e kıyısı olan ülkeler arasındaki ticaret, tarihin her safhasında bölgenin önemini artırmıştır. Buna ilaveten Doğu Akdeniz üç kıtayı birbirinden ayrıma özelliğine sahiptir ve bu bölgede tarihte pek çok siyasi ve jeopolitik oyunlar oynanmıştır. Halen de oynanmaktadır.
İşte şimdi dahi, 21.ci asrın ilk on yıllık dilimi içinde, Doğu Akdeniz’in kalbi olan Kıbrıs’ta Amerikan Deniz üsleri kurulacağı dedikoduları yapılmaktadır.
ABD Dışişleri Bakanlığı sözcüsüsü Sean McCormack, dün yaptığı açıklamada Amerika’nın KKTC’de bir deniz üssü inşa etmekte olduğu ya da inşa etmek istediği yolunda ortaya atılan iddiaları tümüyle yalanladı ve ABD’nin, Kıbrıs’ta herhangi bir üs inşa etmediğini veya uzun vadede dahi böyle bir planı olmadığını açıkça belirtti.
Ben olsam bende aynısını söylerdim.
Doğu Akdenizin en batı kenarında Girit diye bir ada var.
İngiltere’nin dahi başbakanı ve iki dünya harbinde de İngiltere’nin en kritik yönetim mevkilerinde görev yapmış olan Winston Churchill, bu Girit adasını “Akdeniz’in çivisi” veya “Akdenizin kazığı” olarak tanımlamıştır. Churchill hiç boş konuşmamış bir politkacıdır.
Girit’in konumuna bakın.
Girit, Akdeniz’in stratejik bir bölgesinde, Ege Denizi’nin güneyinde, Türkiye’ye sadece 180 kilometre uzaklıkta olan en büyük Yunan Adasıdır. Kıbrıs’tan sonra Akdeniz’deki ikinci en büyük ada olan Girit Adası, Doğu Akdeniz’in en önemli limanlarından biridir. Ada, stratejik açıdan Ege denizinin güney kilidi olarak tanımlanmaktadır.
Yunanistan’ın, Kıbrıs Rum Yönetimi ile birlikte uyguladığı “Ortak Savunma Doktrini”ne göre Girit adası, Yunanistan’ın en son savunma hattıdır.
Girit Adası Türkiye açısından da stratejik öneme sahiptir. Askeri açıdan Girit ve civarındaki adalara sahip olan bir güç, ilk aşamada Türkiye’nin kuzey ve batı kıyılarının Akdeniz’le bağlantısını keserek Çanakkale Boğazı önünde bulunan Limni adasından İskenderun Körfezi’ne kadar uzanan stratejik konumdaki bu adalar kuşağıyla Türkiye’yi çevreleyerek, Anadolu’nun ikmal yollarım kontrol altına alabilir.
Tüm bunları okuduktan sonra sizce Amerikan hükümeti deniz üssünü Kıbrıs’a mı kurar yoksa Girit’e mi?
Tabiî ki Girit’e kurar. Ve zaten yıllar önce kurdu da.
Yıllar önce Amerika Birleşik Devletlerinin Girit’in Chania bölgesinde kurduğu tam teşekküllü Amerikan Deniz Üssü, ABD deniz kuvvetlerinin ve özellikle de 6.cı filonun tahliye ve intikal üssü olarak kullanılmaktadır. Souda Körfezi’ndeki hava-deniz üssü ise Amerikan 6. Filosu’nun lojistik destek tesisidir. Amerika Birleşik Devletleri, Souda Üssü sayesinde bir dönem “terörist” ilan ettiği Libya hava sahasını ve Libya körfezini de kontrol altında tutmaktadır.