KKTC’deki suç patlamasında, Kıbrıs’lı Türkleri Türkiye’den koparmak gibi ince bir plan var sanki

Prof. Dr. Ata ATUN

 
Yazarın tüm yazılarını görüntüle

  
 5 Mayıs 2005 Saat : 10:12


 

Son iki, üç gündür sanki birileri bir düğmeye bastı ve hep bir ağızdan KKTC’ye kimlikle giriş ve suç patlaması konusunda arka arkaya açıklamalar yapılıyor, konuşmalar yapılıyor, “Kuzey Kıbrıs’ın İşgal edildiğinden” bahsediliyor, Türkiye’den gelen bir takım kişilerce Kıbrıs Türkünün günlük yaşamının çekilmez hâle getirildiğinden bahsediliyor.

Türkiye’den kimlikle gelen ve elini kolunu sallayarak adaya giren kişilerin  adanın kuzeyinde can ve mal güvenliğini ortadan kaldırdığı,  hırsızlık, soygun, insan kaçırma, bıçaklama ve cinayet gibi dehşet verici olayların alabildiğine çoğaldığından söz ediliyor.

Bu soruna çözüm bulmak ve dur demek için, “Kıbrıs sorununun çözümü” için bir araya gelen sivil toplum örgütlerinin, bu kez ülkede asayişi sağlamak için buluşarak, yaşamın normale dönmesine değin etkin eylemler yapmak kararı aldıkları yazılıyor, söyleniyor, radyolarda TV’lerde programlar düzenlenip konuşmalar yapılıyor.

Sokak eylemlerinin (mitingler) yapılması programlanıyor ve bu eylemlerinin yanı sıra, hükümet yetkilileri, TC Büyükelçiliği ve Güvenlik Kuvvetleri‘ne muhtıra verilerek ve sınır kapılarındaki denetimlerin artırılması ve  etkin tedbirlerin alınması gibi konularda da sonuç alınana kadar mücadele edileceği açıklanıyor.

Bunlar iyi niyetlerle düşünülmüş sivil hareketler ama benim içimde bu olayların kökeninde, üzerinde çok çalışılmış, inceden inceye hesapların yapıldığı ve “Kıbrıs’lı Türkleri yalnızlığa sürükleyecek” bir planın olduğu hissi var. İnşallah yanılıyorumdur ama geçmiş deneyimlerin ve bilgi birikimlerim, bu güne kadar yanılmadığımı gösterdi bana hep.

Siz hiç Türkiye gibi yetmiş milyonluk bir ülkede, tanınan bir doktorun muayenehanesine girip bıçak tehdidi ile soyguna teşebbüs eden bir ipsiz sapsız hikayesi okudunuz mu veya  radyoda-TV’de duydunuz mu.

Bu sorumu sakın “KKTC’de böylesi bir olay gerçekleşmemiştir, yalandır” diye algılamayın. Bu olayı bir de “Kamu oyunun infialini veya nefretini doruk noktasına çıkarmak için planlanmış bir eylem” olabilir mi diye düşünün.

Türkiye’de çok değil daha iki gün evvel, turistik bir yörede bir polis komiseri, bombalı bir paketi imha etmeye çalışırken şehit oldu. Van’dan Ankara’ya doğru gitmekte olan bir otobüste, bavul içinde 4-5 kg patlayıcı madde bulundu.

Türkiye’de mevsimlik programlanmış ve teröre yönelik silahlı eylemler gene sahneye konmaya başladı.

Bu defa sahne biraz daha genişledi. Bu sahnenin bir kenarı da KKTC.  28 Şubat 2005 tarihinde yazdığım köşe yazısından bir paragrafı tekrar bilginize getirmek istiyorum.

“Türkiye’nin baskısı ile Suriye’den kapı dışarı edilen teröristler, artık eskisi gibi ellerini kollarını sallayarak istedikleri zaman İran’a da giremiyorlar. Kuzey Irak’taki Kandil Dağı’na sıkışan ve faaliyetlerini burada yürüten militanlar muhtemel bir Türk Silahlı Kuvvetleri operasyonundan ciddi bir biçimde çekiniyor. Bu koşullarda PKK için Türkiye’yi düşman olarak gören Ermenistan veya Kıbrıs’ın güney kısmından başka saklanma yeri kalmıyor. Ermenistan, 17 Aralık’ta AB’nin Türkiye’ye tarih vermesi ve müzakerelerin başlatılması kararını almasından sonra AB ile sınır komşusu olacağı nedeni ile PKK’yı topraklarında istemiyor. Geriye kala kala Kıbrıs’ın Güneyi kalıyor.  Kalıyor  ama bu sefer de kuzey-güney arasında başlayan barış sürecinde çıban başı olacağı için PKK’yı Rumlar da istemiyor.

Sıkışan ve yeni bir strateji belirlemek zorunda kalan PKK, Kürt sempatizanı internet sitelerinden birinde yapılan açıklamaya göre 17 Aralık’taki Avrupa Birliği müzakerelerinden sonra KKTC’de eylem yapmak kararı almış ve gözünü, topraklarında Türkiye’nin güney doğu bölgelerinden gelmiş Kürtlerin de yaşadığı Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’ne dikmiş.

İddiaya göre Ocak ayı başında Suriye’de Şam yakınlarındaki bir çiftlik evinde bir araya gelen PKK yöneticileri ile Rum temsilciler, beş saat süren bir toplantının ardından ortak bir karara imza atmışlar. Bu karara göre, Rumlar Güneydoğu Anadolu Bölgesi’ni “Kuzey Kürdistan”; PKK’lılar da Kıbrıs’ın tamamını Rum yönetimindeki “Kıbrıs Cumhuriyeti” olarak tanıyacakmış. Toplantıda ayrıca PKK’nın KKTC’de etkin olmasının ve yapacağı  eylem ve baskılarla huzuru bozup Kıbrıs’lı Türkleri göçe zorlamalarının Rumların çok yararına olacağı kararına varılmış.

İddiaya göre terör örgütü PKK bu toplantıdan sonra adadaki Türkler’i göçe zorlamak için militanlarını hazırlamış ve düğmeye de basmış.  KKTC’de eylem yapacak teröristler barışı ve huzuru bozacak silahlı veya silahsız eylemlerde bulunmak için öncelikli hedef olarak yerli halkı seçmişler.”

Bundan bir sonraki adım ne olacak. Kıbrıs’lı Türkleri Türkiye’ye karşı kışkırtmak ve aralarını bozmanın adımı atılacak. Önce adanın kuzeyinde Türkiye’ye karşı antipati yaratılacak, sonra bu antipati nefrete dönüştürülecek. Türkiye ile Kıbrıs’lı Türklerin bağlarının iyice incelmesi ve eğer mümkünse kopması sağlanacak ve arkasından, tek seçenek olarak Türkiye’nin “etkin garantisi”nin bile istenmeyeceği bir anlaşma ile Kıbrıs (Rum) Cumhuriyeti içine Kıbrıs’lı Türklerin katılımı sağlanacak veya zorlanacak. Hem de bir lütuf gibi sadece azınlık hakları ile olacak bu katılım.

Mülkiyet davaları boşuna açılmadı. Maksat Kıbrıs’lı Türkleri gerek davalarla, gerekse de silahlı eylemlerle hayatından bezdirmek ve güneyi bir kurtuluş kapısı olarak görmesini sağlamak.

İnşallah hayal görüyorum ve bir takım olanaksız gelişmeleri kurguluyorumdur…

Prof. Dr. Ata ATUN Son 10 Yazı                                                                                  Yazarın Tüm Yazıları



  • Erdoğan Hristodulidis Görüşmesi
  • RUMLAR TÜRKİYE’Yİ SUÇLAMAK İÇİN BAHANE YARATMAĞA ÇALIŞIYORLAR
  • Dünyada Hoş Bir Seda Bırakıp Giden Babam Prof. Dr. Hakkı ATUN
  • Kıbrıs Rum Yönetimi-ABD Anlaşması
  • AB Kıbrıs Müzakerelerinin neresinde?
  • Savaş Gerçekleri
  • Su Savaşları Başladı
  • İsrail Türkiye Sınırına Yanaşır mı?  
  • Sıra Kimde?
  • İsrail Güç Zehirlenmesine mi Girdi?
  • Okunma 45
    KKTC’deki suç patlamasında, Kıbrıs’lı Türkleri Türkiye’den koparmak gibi ince bir plan var sanki için yorumlar kapalı

    Yorumlara kapalı.

    Prof. Dr. Ata ATUN Makaleleri, Özgeçmişi, Yazıları Son Yazılar FriendFeed
    Samtay Vakfı
    kıbrıs haberleri
    kibris 1974
    atun ltd

    Gallery

    Şehitlerimiz-amblem kktc-bayrak kktc-tc-bayrak- kktc-tc-bayrak kktc-tc-bayrak-2 kktc-tc-bayrak-4

    Arşivler

    Son Yorumlar