Kıbrıs İlim Üniversitesi Dekanı olarak ULUSAL KANAL’da, 4 Haziran Cuma günü Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Karadeniz’de bulunan yeni doğalgaz yatağı ile ilgili açıklaması ve bulunan rezervlerin enerji bağımsızlığı acısından ne anlama geldiği konusunda bilgilendirme yaptım.
İzleme adresi: https://youtu.be/xD2JuSr8OPk
AASRC-ARF-İstanbul Aydın Üniversitesi
ULUSLARARASI AKADEMİK KONGRE
AASRC-ARF PESIHMEC – İSTANBUL
Politika, Mühendislik, Sosyoloji, Enformasyon, Sağlık & Tıp, Eğitim ve İletişim dallarında
AASRC-ARF-İAÜ ORTAK ULUSLARARASI AKADEMİK KONGRESİ
25 Ekim 2017 İstanbul Aydın Üniversitesi (IAU), Istanbul
Çok dilli ve çok disiplinli Uluslararası Konferans:
Konferans Web sayfası : http://aasrc.org/conference/?p=3504
Yer : İstanbul Aydın Universitesi Konferans Salonu,
Beşyol Mah.Inönü Cad.No: 38, Sefaköy-Küçükçekmece / İstanbul
Makalenizi aydin@aasrc.org adresine veya benim aşağıdaki mail adresime gönderebilirsiniz.
Tarihler Temmuz Kongresi
Konferans başlangıç tarihi : 25 Ekim 2017
Makale Özetinin kabul son günü : 12 Eylül 2017
Erken Kayıt son günü : 5 Eylül 2017
Makalenin tümünü gönderim son günü : 15 Ekim 2017
Kayıt son tarih : 31 Eylül 2017
Başvuruların kabul ilanı başlangıç günü : 1 Mayıs 2017
Konferans Bilgileri
– Konferans tarihi : 25-26 Ekim 2017
– Konferans başlığı ve konusu : AASRC-ARF-İAÜ PESIHMEC – İSTANBUL
Politika, Mühendislik, Sosyoloji, Enformasyon, Sağlık & Tıp, Eğitim ve İletişim Ana Bilim Dalları
– Konferans Başkanı : Prof. Dr. Ata Atun
Yerli ve yabancı katılımcılar için Konferans katılım ücreti:
Erken kayıt $350
Erken Kayıt, Diğer yazar $300
Normal Katılımcı $450
Normal Katılımcı, Diğer Yazar* $250
Dıştan Katılım $200
Sanal Sunum** $300
Doktora Öğrencisi $300
Sadece Dergide yayınlamak** $300
Dinleyici olarak katılım** $150
– Katılım çeşitleri: Makale, Poster ve Sanal Sunum, Öğrenci katılımı, Atölye çalışması
– Ödüller : En İyi Makale Ödülü, En İyi Öğrenci Ödülü, En İyi Poster Ödülü
Kongre Programı:
25 Ekim 2017: Kayıt, Açılış konuşmaları, Makale Sunuları
26 Ekim 2017: Makale Sunuları, Kapanış, Aile resmi çekimi.
Konferans Yeri ve Binası:
Bina : İstanbul Aydın Üniversitesi Konferans Salonu
Beşyol Mah.Inönü Cad.No: 38, Sefaköy-Küçükçekmece / İstanbul
Konumu: İstanbul Atatürk Havaalanı yanı. Taksi ile 10-15 dakikalık mesafede.
Konaklama: Katılımcılar konaklama yerlerini kendileri seçecekleridir.
Tavsiye edilen Otel: Ramada Encore Airport Otel. (Üniversite bitişiği)
Beşyol Mah. Birlik Sokak No.10, Sefaköy, Küçükçekmece, İstanbul
Teş: +90 212 540 06 91 pbx Faks: +90 212 540 06 97
E-mail: info@ramadaencoreairport.com
HAVAALANI’ndan Konferans Salonuna ulaşım:
Taksi almanız tavsiye edilir. 10-15 dakikalık sürüş mesafesi
HARİTA:
https://www.google.com/maps/search/%C4%B0stanbul+Ayd%C4%B1n+%C3%9Cniversitesi,+Sefak%C3%B6y/@40.9893581,28.7986987,15.18z
Kongrenin Amacı:
AASRC-ARF-İAÜ PESIHMEC – İSTANBUL Kongresi, katılımcının tercihine göre sadece Özet veya Özet ile Komple Makale veya sadece Komple Makale kabul etmektedir.
AASRC-ARF-İAÜ PESIHMEC – İSTANBUL Konferansı, İstanbul’da gerçekleştirilecek olup, Ulusal ve Uluslararası katılımcılara bilimsel bir platform yaratmayı ve Politika, Mühendislik, Sosyoloji, Enformasyon, Sağlık & Tıp, Eğitim ve İletişim Ana Bilim Dallarında yapılacak araştırmalara destek olmayı hedeflemektedir.
Konferans İşlemleri:
Konferansa sunulan Özetler (Proceedings) American Research Foundation’un bir etkinliği olan Global Proceedings Repository – ISSN 2476-017’de yayınlanacak ve Archive and Research Harvester System içinde arşivlenecektir. Archive and Research Harvester System (AHS) üstveri (Metadata) indeksleme sistemi olup, Halkın Bilgisine Getirme Projesi tarafından araştırmalara ulaşımı geliştirme ve genişletme amacı ile uygulamaya konmuştur. Arapça makaleler “Arap Konferans Ağı”nda yayınlanacaktır.
TÜM MAKALELERE DOI NUMARASI VERİLECEK VE GOOGLE SCHOLAR İLE LIBRARY OF CONGRESS (ABD MECLİSİ KÜTÜPHANESİ) TARAFINDAN İNDEKSLENECEKTİR.
İlave bir hizmet olarak En iyi makaleler yayın için, çok önemli birkaç veri tabanı tarafından indekslenen dergilere gönderilecektir. (yayın “Kör Hakem Denetim” uygulamasına tabi olacak ve makale yazarları [konferansa katılım ücretine ilaveten] dergi yayın ücretini ödeyeceklerdir.)
AASRJ-ARF yayını dergiler aşağıda belirtilen kuruluşlar tarafından İndekslenmektedir:
ARF dergileri Index Copernicus International tarafından taranmaktadır.
Makale Çağrısı ve Gönderimi:
AASRC-ARF-İAÜ PESIHMEC – İSTANBUL Konferans Sitesinde http://aasrc.org/conference/?p=3504 belirtilen Ana Bilim Dallarından (Politika, Mühendislik, Sosyoloji, Enformasyon, Sağlık & Tıp, Eğitim ve İletişim) bir tanesi altında, aynı sitede belirtilen formata uygun olarak hazırladığınız makalenizi aydin@aasrc.org adresine veya ataatun@gmail.com adresine göndermenizi rica ederiz.
Ödemeler site içinde belirtilen linkten yapılabilir.
Not: Email adresiniz, görev yaptığınız üniversitenin halka açık olan kataloğundan alınmıştır.
Sormak istediğiniz herhangi bir soru için aşağıdaki mail adresime mesaj gönderebilir veya telefon numaramdan beni arayabilirsiniz.
Sevgi ve Saygılarımla
Prof. Dr. Ata ATUN
Konferans Başkanı
GSM : 0533 881 1111 veya 0548 871 1111
E-mail: ata.atun@atun.com or ata.atun@gmail.com
Twitter: @ataatun
Facebook: AtaAtun1
Web: http://www.ataatun.org
I.TÜRKİYE ULUSLARARASI ATIF TARAMALAI, ÇOK BİLİMDALLI AKADEMİK KONFERANSI.
16-17-18 NİSAN 2015, ANKARA, TÜRKİYE
Web Sitesi: http://aasrc.org/conference/?p=1742
Bu konferansta Türkiye Türkçesi , İngilizce, Rusça, Almanca, Fransızca ve Arapça dillerinde yazılmış makaleler kabul edilmektedir. Hakem heyetinin uygun göreceği ve yayınlanmasına onay vereceği makaleler Amerik a’da basımı gerçekleştirilecek olan ve UlrichsWeb, Index Copernicus, Google Scholar gibi 26 farklı kuruluş/veri tabanı tarafından taranan ISSN 2330-6440 numaralı The International Multilingual Academic Journal‘da yayınlanacaktır.
İlki 16-17-18 Nisan 2015 tarihlerinde Ankara’da gerçekleştirilecek olan I. TÜRKİYE GENİŞ KAPSAMLI AKADEMİ KONFERANSI, bu doğrultuda Yüksek Öğrenim Kurumu’nun (YÖK) ilan ve kabul ettiği tüm Ana Bilim Dalları kapsamında yer alan konularda katılıma ve makale sunumu başvurusuna açık olacaktır.
Konferansa katılım tarihleri değiştirilmiş olup;
Makale Özetinin kabul son günü…………: 31 Mart 2015
Kabul edilen başvuruların ilan son günü: 2 Nisan 2015
Kayıt son günü…………………………………….: 3 Nisan 2015
Makalenin tümünü gönderim son günü: 15 Nisan 2015
Konferans Başlangıç tarihi…………………..: 16 Nisan 2015
Özet ve Makalelerinizi göndereceğiniz adres: ankara@aasrc.org
Yer: Ankara İlci Residence Hotel
GMK Bulvarı No:135, Maltepe, ANKARA, Turkey
Atun: “Kıbrıs sorunu şöyle veya böyle çözülecek”
Cumhurbaşkanlığı Danışma Kurulu Üyesi Prof. Dr. Ata Atun, Türkiye’nin önde gelen Kültür ve Bilim Kuruluşu olan “Avrasya Bir Vakfı“ın Strateji konularında çalışmalar yapan ASAM‘ın (Avrasya Stratejik Araştırma Merkezi) İstanbul merkez binası Konferans ve Kültür salonunda düzenlediği “Akdeniz’de Bulunan Enerji Kaynaklarının Bölge Politikalarına Etkileri” konferansında tek konuşmacı olarak yaptığı konuşmada, Kıbrıs sorunu müzakerelerinin yeniden ivme kazanmasında doğalgazın rolüne değindi. 21. yüzyılın başında Doğu Akdeniz Bölgesinde keşfedilen hidrokarbon yataklarının, 50 yıldır süren Kıbrıs sorununun çözümüne yeni bir perspektif getirdiğini ifade eden Atun, soğuk savaş döneminde Doğu Akdeniz Bölgesinde Batı blokunun ve NATO’nun çıkarları ile bunun karşıtı olan Demir Perde bloku ve Varşova Paktı’nın çıkarlarının, 21. yüzyılda değişim gösterdiğini söyledi. Kıbrıs’ta ivedi çözüm ve tedbirin, İsrail ve sözde Kıbrıs Rum doğalgazının en kısa zamanda AB’ye ulaştırılmasında yattığını dile getiren Atun, “Kıbrıs sorunu şu veya bu şekilde çözülecek” dedi.
Demir Perde ülkelerinin dağılmasının, Varşova Paktı’nın son bulmasının, ABD’nin tek kutup haline gelmesinin, Şanghay İşbirliği Örgütü’nün kurulmasının ve Rusya’nın, Çin’in desteği ile tekrar süper güç haline dönüşmesinin bölgedeki dengeleri altüst ettiğini kaydeden Atun sözlerini şöyle sürdürdü:
İSRAİL-TÜRKİYE İLİŞKİLERİ
“Geçen ay içinde İsrail hükümeti Türkiye Cumhuriyeti hükümetine, Mavi Marmara olayında İsrailli komandolar tarafından savunmasız ve silahsız insanların haksızca öldürülmesi konusunda tazminat ödemeyi kabul ettiğini içeren bir mutabakat notu gönderdi.
Bu gelişme perdenin önünde duran, pembe renkli ve ümit verici bir süreç. Perde arkası ise farklı. Perdenin arkasında İsrail’in en ucuz maliyetle AB’nin gaz pazarına ulaşmak isteği, 1948 yılından beri maruz kaldığı bölgesel tehditler, sırası ile 1948, 1956, 1967 ve 1973 yıllarında ölümüne savaştığı Mısır ve Suriye’nin Rusya Federasyonu saflarında yer alması ve bölgede potansiyel olarak dostluk kurabileceği yegane ülkenin Türkiye olması. Avrupa Birliği, Doğu Akdeniz’de Kıbrıs ile Mısır arasında yer alan Leviathan, Tamar ve Afrodit bölgelerinden çıkartılacak doğalgaza Kırım krizinden sonra eskisinden çok daha fazla gereksinimi var.
“KIBRIS SORUNU ŞÖYLE VEYA BÖYLE ÇÖZÜLECEK”
Kıbrıs’ta ivedi çözüm ve tedbir, İsrail ve sözde Kıbrıs Rum doğalgazının en kısa zamanda AB’ye ulaştırılmasında yatıyor. Düşünülen ivedi çözümün birinci adımı: Kıbrıs konusu şöyle veya böyle çözülecek. İkinci adım: Doğalgaz Türkiye üzerinden borularla AB’ye taşınacak.
Üçüncü adım: Türkiye ve İsrail tekrar ve bir daha bozulmamak üzere müttefik hale getirilecek…”
“UKRAYNA VE KIBRIS BENZERLİĞİ…”
Atun, uluslararası politikada, güçlü devletlerin, hak hukuk çerçevesinde değil, kendi çıkarları doğrultusunda masaya koydukları kuralların, insan, ülke, millet, kavim, ırk, demokrasi, özgürlük ve dokunulmazlık haklarına uysa da uymasa da geçerli olduğunu, bu kurallara itiraz edenin de bir şekilde pasifize edildiğini belirterek, şunları söyledi: “Kırım Özerk Cumhuriyeti Parlamentosu’nun aldığı Rusya’ya ilhak kararı ve 16 Mart günü yapılan referandum sonrasında Kırım halkının onayı ile Kırım resmen Rusya’ Federasyonuna ilhak olmuş durumda. 21. yüzyılın başında “Uluslararası Politika Uygulamaları”na yeni bir kavram ve eylem girmiş oldu bu şekilde. Kırım’ın Rusya’ya ilhak etmesi, Kıbrıs Türkleri için de Türkiye’ye ilhak kapılarını yasal yollardan açmış durumdadır.
RUSYA’NIN DOĞU AKDENİZ’E OLAN İLGİSİ
Rusya, eski Sovyet Sosyalist Cumhuriyetler Birliği (SSCB) bağlarını kullanarak Kafkasya üzerinden Orta Doğu’ya ve Akdeniz’e inmeye hazırlanıyor artık. Petrolün ve doğalgazın Doğu Akdeniz’deki varlığı bölgenin stratejik önemini bayağı arttırdı. 21. Yüzyılda bölgede ve küresel olarak dünyada, ekonomik ve politik dengeler değişiklik göstermeye başlayınca, Rusya tekrardan bölgeye inme girişimlerini başlattı. Suriye’de Beşar Esad yönetiminin devrilmemesinin nedeni de bu. Rusya’nın bölgeden kopmak istememesi. Şimdi bu istek havuzuna İran ve Çin de dâhil oldu. Rusya, Akdeniz’e yönelik askeri varlığını arttırma girişiminin ilk adımını Ermenistan’da attı ve Ermenistan’daki askeri üslerini modernize ederek ve güncel gereksinimlere karşılık verebilecek düzeye getirdi. Doğu Akdeniz’de de Suriye’nin Tartus talepleri var.
“RUM YÖNETİMİNİN HAYALLERİNİ SUYA DÜŞÜRDÜ”
Rumların kendi kendilerine ilan ettikleri toplamı 12 parsel olan Münhasır Ekonomik Bölgeleri var. Afrodit parselinde araştırma, sondaj ve çıkarma hakları olan Noble Energy Company ve ortakları İsrail kökenli Delek Drilling ve Avner Oil’in elinde ve bu konsorsiyumun yaptığı açıklamalar ekonomik açıdan çok tatmin edici değil. İsrail kendi doğalgazını Kıbrıs üzerinden dünyaya pazarlamak stratejisini değiştirdi ve Kıbrıs Rum Yönetimi’nin bölgenin enerji musluğu olmak ve dünya gaz piyasasında önemli bir oyuncu haline gelmek hayallerini suya düşürdü.
“israil gazını türkiye üzerinden satacak”
İsrail birkaç hafta evvel Ürdün ve Filistin ile doğalgaz satış antlaşması imzaladı ve her yıl satmayı planladığı 16 milyar metre küplük gazın 9 milyar metre küpünü, bu ülkelere satacak ve kendi kullanacak. Geri kalan 7 milyar metre küpü de Türkiye’ye ve Türkiye üzerinden AB’ye satacak. Bu doğrultuda İsrail’in Leviathan bölgesinden doğalgaz çıkartmak için Konsorsiyum oluşturan Noble ve Delek şirketleri, Türkiye’de işbirliği yaptıkları şirket ile deniz altından 10 milyar metre küplük boru hattı döşemek anlaşması yapmak yoluna gidiyorlar. Maliyeti yaklaşık 2.2 milyar ABD Doları olacak olan bu boru hattı projesi ile İsrail, 2023 yılına kadar AB’nin gittikçe büyüyen ve gelişen doğalgaz piyasasına girmeyi hedefliyor.
İsrail hükümetinin, Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti’nin Leviathan parselinden Türkiye’ye doğalgaz boru hattı döşenmesine izin verip vermeyeceği konusunda endişeleri ve şüpheleri var.
“LEVİATHAN BÖLGESİ AVANTAJLI”
Leviathan bölgesi Hayfa’nın 135 km batısında ve deniz tabanı da 1600 metre derinlikte. Bölge 540 milyar metre küplük bir doğalgaz rezervi içermekte. Tamar ve Afrodit parsellerine kıyasla çok daha avantajlı durumda. Leviathan bölgesinin avantajının çok fazla olmasına ve de içerdiği rezervin bölgenin en büyüğü olmasına rağmen etrafta ‘İsrail hükümetinin Leviathan bölgesinde gaz çıkarımını 2017 yılına ertelemeyi planlamakta.”
KUZEY AFRİKA GÜNEŞ ENERJİSİ
Türkiye’nin 2050 Enerji falının çok parlak olduğunu vurgulayan Prof. Dr. Ata Atun, coğrafik konumu dolayısıyla dünyanın en önemli enerji yolu ve enerji aktarım istasyonu konumunda olduğunu söyledi. Avrupa’ya giden ve de gidecek olan tüm enerji hatlarının Türkiye üzerinden geçmek üzere planlandığını açıklayan Atun sözlerini şöyle tamamladı:
“Orta Asya’nın Avrupa’ya yönelik doğal gazı, Türkiye üzerinden gönderilmek üzere projelendirildi ve kapasite arttırıcı ilave projelerde bu doğrultuda yapılıyor. Enerji konusunda asıl önemli aşama bundan sonra. Avrupa Birliği, önümüzdeki 20 yıl içinde Afrika’nın kuzey bölgelerinde güneşten enerji üretmeyi programlıyor ve bu doğrultuda da hazırlıklara başladı. Yapılan proje ile ilgili olarak “Çöl enerjisi 2050” (Desert Power 2050) adı altında hazırlanan rapora göre Kuzey Afrika (North Africa-NA) ve Orta Doğu (Middle East-ME) arasında entegre bir elektrik aktarım sistemi kurulacak ve bu enerji Avrupa’ya aktarılacak.
“TÜRKİYE KİLİT ROL OYNUYOR”
Avrupa’nın bu son enerji vizyonu ve planlaması içinde Türkiye kilit bir rol oynuyor. Türkiyesiz bu projelerin hayata geçmesi olanaksız. AB komiseri Oettinger’in Brüksel’deki Konrad Adenauer Vakfı’nda yapılan toplantıda “İddia ederim ki önümüzdeki 10 yıl içerisinde, bir Alman başbakan, Parisli meslektaşı ile dizleri üstünde Ankara’ya sürünerek gidip Türklerden, ‘Arkadaşlar lütfen bize katılın.’ diye rica edecekler” açıklamada bulunması gerçekte hiçte boşuna değil.
“RUM KESİMİ HER GEÇEN GÜN DAHA KÖTÜYE GİDİYOR”
Kıbrıs Rum Yönetimi şu anda ekonomik olarak tamamen batmış bir ülke ve durum gün geçtikçe daha da kötüye gidiyor. Normal yollardan kurtuluş ümitleri hiç yok. Bir mucize bekliyorlar. Bu mucizenin adı da doğalgaz. Kurtuluş beklentilerini tamamen doğalgaza bağladılar. Biliyorlar ki, gidişat böyle devam ederse ve de doğalgazdan herhangi bir kazanımları olmazsa, hem ekonomik olarak iflas edecekler hem de müflis bir taraf olarak Kıbrıs konusundaki politik üstünlükleri elden gidecek.
“ANASTASİADES’İN MASADAN KAÇMA SEBEBİ BU…”
Rum lider Anastasiades’in masaya oturmaktan kaçınmasının nedeni bu. İflas etmiş bir ülkenin liderinin masada hiç bir saygınlığı olmayacağından, masaya oturursa daha ilk baştan batık bir ülkenin zavallı başkanı konumuna indirgenecek, sonraki süreçte de taviz vermek zorunda kalacak taraf olacak. Bu nedenle de Eroğlu ile masaya oturmaktan hep kaçıyor… Kıbrıs müzakereleri şu anda tıkanmış durumda. Çözüm Batı dünyası ile Rusya-Çin blokunun bölgesel çıkarları doğrultusunda yeni şeklini alırken, Türkiye’nin oluru çözümün olmazsa olmazı.”
Erbakan Vakfı’nın düzenlediği“Kıbrıs’ın dünü, bugünü, yarını” konferansına katılan Atun, Erbakan’ın Barış Harekatında gösterdiği kararlılığın Kıbrıs Türklerine bir devlet kazandırdığını söyledi
“O’nun sayesinde devletimiz var”
Yurdagül BEYOĞLU
Cumhurbaşkanlığı Danışma Kurulu üyesi Prof. Dr. Ata Atun, 1974 yılında Adada yaşanan kıyımın, Türk varlığının tehlike altında olmasının ve tek taraflı ilhak (Enosis) kararının, dönemin Başbakan Yardımcısı Prof. Dr. Necmettin Erbakan’ı büyük endişeye düşürdüğünü belirtti. Çıkartma karının alınmasında Erbakan’ın büyük payı olduğunu ifade eden Atun, “O’nun sayesinde şimdi hayattayız. O’nun sayesinde ata topraklarımızda bir devlet kurduk ve yaşamımızı onurla sürdürüyoruz” dedi.
Erbakan Vakfı Ankara Ramada Otel’de, “Kıbrıs: Dünü, Bugünü, Yarını” sempozyumu düzenledi. Recai Kutan’ın moderatörlüğündeki sempozyuma, Demokrat Parti Ulusal Güçler (DP-UG) Genel Başkanı Serdar Denktaş, bağımsız milletvekili Zorlu Töre, Cumhurbaşkanlığı Danışma Kurulu Üyesi Prof. Dr. Ata Atun’un yanı sıra milletvekilleri ve akademisyenler katıldı.
ATUN, ERBAKAN’IN KIBRIS TÜRKÜNE SAĞLADIĞI KAZANIMLARI ANLATTI
Sempozyumda konuşan Cumhurbaşkanlığı Danışma Kurulu Üyesi Ata Atun, 20 Temmuz Barış Harekatı döneminde Başbakan Yardımcısı olan Prof. Dr. Necmettin Erbakan’ın Kıbrıs Türkü için yaptığı yararlılıkları anlattığı konuşmasında şu ifadelere yer verdi: “15 Temmuz 1974 günü Kıbrıs’ta Yunanistan’dan gelen subaylar tarafından gerçekleştirilen darbe, Türkiye Cumhuriyetini 1960 Kıbrıs Cumhuriyeti Anayasası, Kuruluş Anlaşması, Garantiler ve İttifak Anlaşması içeriğince Garantör devlet olarak tek başına veya diğer garantör devletlerle birlikte, bozulan statüyü yerine koymak için müdahale etmek zorunda bırakmıştır. Kıbrıs’ta bu olaylar gerçekleşirken Türkiye’de Başbakan Bülent Ecevit ve Başbakan Yardımcısı Prof. Dr. Necmettin Erbakan başkanlığında 26 Ocak 1974 günü CHP ve MSP arasında koalisyon hükümeti olarak kurulan Türkiye Cumhuriyeti’nin 37’inci Hükümeti görev başındaydı.”
“ENDİŞEYE DÜŞTÜLER”
Adada yaşanan kıyımın, Türk varlığının tehlike altında olmasının ve tek taraflı ilhak (Enosis) kararından sonra Türkiye’nin Kıbrıs adası üzerindeki haklarının tümünü kaybedecek olmasının, başta Başbakan Yardımcısı Prof. Dr. Necmettin Erbakan olmak üzere Genel Kurmay Başkanı Orgeneral Semih Sancar’ı ve Deniz Kuvvetleri Komutanı Oramiral Kemal Kayacan’ı büyük endişeye düşürdüğünü belirten Atun, sözlerini şöyle sürdürdü:
“ERBAKAN TALİMAT VERDİ”
“Başbakan Bülent Ecevit’in İngiltere Dışişleri Bakanı James Callaghan ile görüşmek üzere Esenboğa havaalanından ayrılması ile mevcut yasaya ve koalisyon mutabakatına göre fiilen Başbakan görevini üstelenen Başbakan Yardımcısı Prof. Dr. Necmettin Erbakan, Esenboğa havaalanında Genel Kurmay Başkanı Orgeneral Semih Sancar ve diğer ilgili yetkililerle bir görüşme yaparak Türk ordusunun gerçek durumu hakkında bilgi alır ve harekata hazırlık talimatını verir.
“ONUN SAYESİNDE DEVLET KURDUK”
Kararını resmileştirmek için de Milli Güvenlik Kurulu MSP lideri ve Başbakan Yardımcısı Prof. Dr. Necmettin Erbakan başkanlığında toplantıya çağrılarak askeri müdahale kararı alınır. MSP lideri ile CHP Genel Başkan Yardımcılığı görevini yürüten Maliye Bakanı Deniz Baykal ve her iki partinin üst kademe yöneticileri toplanarak TBMM’nin yanıltma ve askeri strateji uygulaması olarak olağanüstü toplantısının Cumartesi gününe ertelenmesi kararının alırlar. Nur içinde yatsın, mekanı cennet olsun. O’nun sayesinde şimdi hayattayız. O’nun sayesinde ata topraklarımızda bir devlet kurduk ve yaşamımızı onurla sürdürüyoruz.”
“RAUF DENKTAŞ FİKİRLİ BİR DEVLET ADAMIYDI”
Fatih Erbakan da yaptığı kapanış konuşmasında Rauf Denktaş’ın “Kıbrıs Girit olmasın” diye seslenen dirayetli, ferasetli bir devlet adamı olduğunu belirterek, milli ve manevi değerlerimizi korursak o değerler de bizi koruyacaktır” sözünü hatırlattı. Kıbrıs’ın geçirdiği tarihsel ve politik süreçlere değinen Erbakan, daha sonra KKTC ile Türkiye’nin politikasını değerlendirdi.