|
|
Çarşamba günü katıldığım ara bölgede bulunan Ledra Palas’ta yapılan Türk ve Rum Siyasilerin ortak toplantısında bu sefer BM Genel Sekreteri Kıbrıs Özel Temsilcisi Michael Möller ve Özel sekreteri bayan Suzan da vardı.
Rum basınında DIKO Başkan vekili Kleanthos’un toplantı ile ilgili anlatımları yayınlanmasaydı, ben toplantıda neler konuşulduğunu açıklamamak kuralına saygılı gösterecektim. Ama şimdi kendimi serbest ve rahat hissediyorum.
Özel Kıbrıs Temsilcisi Möller’in, Kıbrıs konusunu çözebileceğine dair inancı çok yüksek. Bu çok takdir edilmesi gereken bir ruh hali ve kendine güven duygusu. Daha işin başına geçeli neredeyse üç-beş gün oldu ama neredeyse ellinci yılını doldurmuş sürtüşmelerin ve kırklamış görüşmelerin üstesinden geleceğine inanıyor.
Benim şahsen Rumlarla anlaşabileceğimize dair hiçbir inancım yok.
Geçenlerde kırk yıllık bir dostum bana, Kıbrıs konusunun akıbetini tamı tamına üç cümle ile berrak ve tartışmasız bir şekilde özetledi.
- Kıbrıs Türkleri, Türk askerinin adada olmayacağı bir anlaşmayı imzalamaz.
- Kıbrıs Rumları, Türk askerinin adada olacağı bir anlaşmayı imzalamaz.
- Kıbrıs sorunu asla bitmez.
Şimdi bu üç cümleyi, Möller’in sözleri ve Bayan Bakoyannis’in Papadopulos’a verdiği destek atışları ile harmanladığımda, bu üç cümlenin doğruluğu ve geçerliliği apaçık ortaya çıkmaktadır.
Möller diyor ki;
- AB Kıbrıs sorunundan bıkıp usanmıştır. Kıbrıs sorunu artık diğer konuları da olumsuz etkilemeye başlamıştır. BM, ABD ve Rusya’da aynı şekilde düşünmektedir. Konu ile ilgili herkes Kıbrıs sorunundan bıkmıştır.
- Annan Planı iki kelimeden oluşmaktadır. Bu iki kelimeyi fırlatıp atın ve unutun. Buna karşın planın büyük bir kısmı gene masaya konacaktır. Tüm planı çöpe atıp çalışmalara sil baştan başlamayacağız. Yeni hazırlayacağımız plana, adına “Kıbrıs Planı” diyebiliriz, reddedilen Annan Planı zemin teşkil edecektir.
- Bu seferde anlaşma olmazsa, adadaki ayrılık daha da kuvvetlenecek ve kalıcı olacaktır.
Bayan Dora Bakoyannis diyorki;
- Annan planı, önerildiği şekliyle Kıbrıs halkı tarafından reddedildi ve artık mazi olmuştur. Çözüme ilişkin, uzlaşılmış ve yine bir referandum ile Kıbrıs halkının onayına sunulacak olan yeni bir öneri gerekmektedir.
- Yeni Öneriler içeren Plan, BM’nin almış olduğu kararlara, BM’nin yapmış olduğu çalışmalara (9 bin 500 sayfalık çalışma çöpe atılmayacak) ve yeni gerçeklik olan Avrupa gerçeğine dayanması gerekir. Kıbrıs iki yıldan beridir AB üyesidir. Bu yeni bir gerçekliktir ve herhangi bir çabanın, dile getirmiş olduğum bu üç noktayı dikkate alması gerekir.
- Yeni Öneriler içeren Plan, Kıbrıslı Türklerin ve Rumların, her iki tarafın da uzlaşacağı ve olumlu oy verebilecekleri bir plan olmalıdır.
İşte her ikisinin de söylediklerini üst üste koyduğunuzda ortak nokta hemen ortaya çıkıyor.
Nedir bu ortak nokta ? “Annan Planı ölmedi. Adı değiştirilerek masaya konacak ve müzakereler yeniden başlayacak”.
Unutmadık!
ATA ATUN-ADA TV Programı
Nurlar İçinde Uyu Ali Ağabey
Yeni Suriye ve Türkiye
Güney Kıbrıs’ın NATO Aşkı
Kötü Komşu Ev Sahibi Yaptı
AB’DEN YENİ “SEVİLLA HARİTASI”
Erdoğan Hristodulidis Görüşmesi
RUMLAR TÜRKİYE’Yİ SUÇLAMAK İÇİN BAHANE YARATMAĞA ÇALIŞIYORLAR
Dünyada Hoş Bir Seda Bırakıp Giden Babam Prof. Dr. Hakkı ATUN
Ledra Toplantısı ve Möller için yorumlar kapalı