Mısır ve Güney Kıbrıs habire anlaşma imzalıyorlar |
Prof. Dr. Ata ATUN |
|
Mısır’ın bir Müslüman ülkesi olduğunu sanıyoruz ama icraatları pek de öyle değil.
Temmuz 2005 kayıtlarına göre Mısır’ın nüfusu 77,505,756. Nüfus yapısı Doğu Hamitik grupların (Mısırlılar, Bedeviler ve Berberiler) %99, Rum, Nubi, Ermeni ve diğer Avrupalılar (İtalyan ve Fransız) %1’den oluşmaktadır. Dini yapısı ise çoğunluğu Suni olan Müslümanlar %94, Kıpti Hıristiyanlar ve diğerleri de %6’dan meydana gelmiş.
M.S. 325 yılında İmparator Konstantin tarafından toplanan 1. Ekümenik Konsil’de Mısır’daki İskenderiye Patrikhanesini, Antakya’daki Antakya Patrikhanesini ve Roma’daki Roma Patrikhanesini Ekümenik ilan edilmiştir.
Yani günümüzde her ne kadar, Kıbrıs Başpiskoposluğu İstanbul’daki Fener Patrikhanesine bağlı gözüküyorsa da, Fener Patrikhanesinin Ekümenik olmamasından dolayı, endirekt olarak İskenderiye Patrikhanesine bağlıdır. Fener Patrikhanesi M.S. 451 yılında Kadıköy’de toplanan 4.cü Ekümenik Konsül’ün kararları ile Roma Patrikhanesi ile eşit sayılmıştır.
Her ne kadar Müslüman çoğunluk %99 gözükse de, bu toplumun elindeki ekonomik değerler, geri kalan %1’in elindekinden daha az. Ekonominin köşe taşları bu %1’in kontrolünde.
Dolayısı ile de Hıristiyan olan bu %1 azınlığın içinde, Rum, Nubi, Ermeni ve diğer Avrupalılar (İtalyan ve Fransız) bulunmakta ve toplam nüfusa oranları %1.
İşte Kıbrıs Rumları ile Mısırlıların sevişmesinin kökeninde, Mısır ekonomisini idare eden bu %1 Hıristiyan grup ve Ortodoks Patrikhane yatmaktadır.
Evvelki gün, Kıbrıs (Rum) Cumhuriyeti ve Mısır, bilim-teknoloji konusunda işbirliği yapma amacıyla anlaşma imzaladı. Rum Ticaret, Sanayi ve Turizm Bakanı Yorgos Lillikas ve Mısır Yüksek Eğitim ve Bilim Araştırmaları Bakanı Amr Esat Salama, yapılan törende karşılıklı olarak işbirliği memorandumuna imza koydular.
Bakan Yorgos Lillikas, hedeflerinin işbirliğini tüm alanlara yaymak ve böylelikle AB’ın Orta Doğu ülkeleriyle ilişkilerinde köprü görevi görebilmek olduğunu belirtirken, Mısır’lı Bakan Amr Esat Salama ise, imzalanan anlaşmanın iki halkın kalkınması ve refahına katkı sağlayacak bir adımı teşkil ettiğini söyledi.
Bu ne ilktir ne de son.
Geçen sene imzaladıkları Güney Doğu Akdeniz Ekonomik Bölge işbirliği anlaşması ile Türkiye’nin tüm itirazlarına rağmen Kıbrıs’ın güney sahilleri ile Mısır sahilleri arasında kalan Akdeniz’in Güney Doğu bölgesi içinde her tür ekonomik faaliyet, maden arama, petrol çıkarma ve denizcilik konusunda işbirliğine başladılar.
Şimdi de bunu diğer anlaşmalarla pekiştiriyorlar.
Rumlarla Mısırlılar arasında imzalanan Güney Doğu Akdeniz Ekonomik Bölge işbirliği anlaşması, aslında çok art niyetli ve Türkiye’nin Kaş ile Gazipaşa arasından başlayıp, Akdeniz’in içinde Rodos ve Kıbrıs arasından güneye doğru ilerleyerek Mısır-Türkiye kıta sahanlığı ortalarına kadar inen “Ekonomik Bölge”nin kapatılmasını hedefliyor.
Kıbrıs (Rum) Cumhuriyeti ile Yunanistan ve Kıbrıs (Rum) Cumhuriyeti ile Mısır’ın imzaladıkları Güney Doğu Akdeniz Ekonomik Bölge işbirliği anlaşması, Rodos ile Kıbrıs arasındaki denizin kontrolünü Yunanistan-Kıbrıs (Rum) Cumhuriyeti ve Mısır’a verdiğinden, Türkiye’nin Akdeniz içindeki “Ekonomik Bölge”si aniden ortadan kalkmıştır.
Tabi Türkiye bu anlaşmaları tanımadığını ilan edip, bölgeyi de kendisinden izin alınmadıkça girilemez bölge (askeri bölge) ilan edince, şimdilik her şey durdu ama bu şimdilik konunun derin dondurucuya konmasına benziyor.
İnsana garip gelen, Mısır gibi, Müslüman ülkeler arasında liderliğe oynayan bir ülkenin, Müslüman olan bizlerle değil, Rumlarla her tür işbirliği yapması ve bize hiçbir şekilde arka çıkmaması…