Papadopulos’un içine girdiği çıkmaz |
Prof. Dr. Ata ATUN |
|
Bu günkü köşe yazımda, dün akşam AB Devlet ve Hükümet Başkanları zirve-çalışma yemeğinde yapılan tartışmalar sonrasında varılan mutabakattan ve gece boyu süren pazarlıklar sonunda bu sabah açıklanan Konsey karar taslağından bahsetmek istemiyorum. Nasıl olsa tüm gazeteler ve TV’ler bu konuda en geniş ve en detaylı bilgileri verecekler. Bu gün yapılacak AB Devlet ve Hükümet Başkanları (AB Konseyi) zirve toplantısında alınacak kararın ne olacağını yaklaşık olarak tahmin edebiliyorum.
Bence bu gün açıklanacak zirve kararı şöyle olacak.
Aslında bu gün beni en çok ilgilendiren konu, Kıbrıs (Rum) Cumhuriyeti Başkanı Tasos Papadopulos’un içine düştüğü çıkmazdan nasıl kurtulacağıdır. Papadopulos, tam bir üstü bıyık, altı sakal durumunda sıkıntılı bir çıkmaz içindedir. Bu çıkmaza kendisini, kendi elleri ile soktu.
Papadopulos, Türkiye’nin AB’ye girmek için her şeyi göze alacağını düşünerek elindeki VETO kozu ile Türkiye’yi köşeye sıkıştıracağını planlamış ve Türkiye’nin çok istekli göründüğü bu kritik olayda, Kıbrıs (Rum) Cumhuriyeti’nin Türkiye tarafından tanınması fırsatını sonuna kadar zorlamak çabasına girmiş. Elindeki VETO kozunu da ya Türkiye bizi tanır ya da Türkiye’nin AB’ye girişini VETO ederiz diyerek de gösteriyor. Aslında iç tribünlere oynuyor. Türkiye-AB görüşmelerinde Kıbrıs (Rum) Cumhuriyetin’in Türkiye tarafından tanınmasını sağlayan kişi olarak tarihe geçmek çabası içinde. Salı günü taraftarlarını sokaklara dökerek VETO’ya EVET mitingi yaptırdı. Amacı AB’ye ve Türkiye’ye Kıbrıs Rumlarının kararının VETO olduğunu ispatlamak ve Türkiye tarafından tanınmayı koparmak.
Ama dış tribünlerde Papadopulos’un durumu biraz farklı. Şu anda AB içinde tam bir OYUN BOZAN, Avrupa tanımı ile de KARA KEDİ durumunda. Kendisine açıkça boyuna bakmadan boyundan büyük işler peşinde koşmakta olduğu söylenmekte ve VETO kullanmak gibi bir hata işlerse bunun bedelini çok ağır bir şekilde ödeyeceği ima edilmekte. Yunanistan Başbakanı Karamanlis dahi Kıbrıs’a bu konu ile ilgili yaptığı ziyarette, kendisine açıkça VETO kullanmamasını tavsiye etti.
Papadopulos tam manası ile üstü bıyık, altı sakal çıkmazında. Kıbrıs’lı Rumları memnun etmek için VETO kullanmak zorunda. AB üyelerini memnun etmek için de VETO’yu kullanmamak zorunda.
Bence yapması gereken ne iyi hareket VETO kararını AB Konseyinin genel tavrına bırakması olacak. Yani topu Konseye atacak ve adaya geri dönüşünde halkına VETO’yu ÇOĞUNLUK KARARINA bıraktım diyerek sorumluluktan sıyrılacak. Aksi takdirde, VETO kullansa da kullanmasa da kaybeden hep kendisi olacaktır.
Bunlar bazen oluyor ve çok yetenekli kişiler dahi kendilerini zaman zaman kendi elleri ile tuzağa düşürebiliyorlar.