Papadopulos’un reddi, Annan’ın prestijini sarstı |
Prof. Dr. Ata ATUN |
|
Bir defa daha Kıbrıs’ta çözüm istemeyen tarafın Kıbrıs Rumları olduğu ortaya çıktı.
BM Genel Sekreteri Kofi Annan, geçen günkü Londra ziyaretinde düzenlediği basın toplantısında Kıbrıs konusuna da değindi ve “Türk tarafının Kıbrıs için görüşmelerin yeniden başlamasına hazır olabileceklerine dair işaretler verdiğini” söyleyerek, Rum lider Tasos Papadopulos’tan adanın birleşmesi amacıyla hazırlanan ve 24 Nisan’da yapılan referandumla Rum tarafının reddettiği planına itirazlarını listelemesini ve “Yeni Çözüm Planı”nda yapılmasını istediği değişiklikleri kaleme almasını tavsiye etti.
Amacı yeniden “Kıbrıs’ta Çözüm ve Barış” çalışmalarını başlatmak ve adına “6.cı Annan Planı” veya daha değişik bir isimle “Yeni bir planı” taraflara sunarak masaya çağırmaktı.
Bu aşamada Genel Sekreter’in prestijini korumak görevi BM Güvenlik Konseyi’ne düşmektedir. Papadopulos, aslında BM Güvenlik Konseyi’nde Annan’ın Kıbrıs ile ilgili referandum sonrasındaki raporunun görüşülmemesinden ve sekiz aydır havada durmasından güç alarak bunu yapıyor. Bildiğiniz gibi ilk defa bir BM Genel sekreterinin B.M. Genel Kuruluna sunmak istediği Kıbrıs raporu, aradan sekiz ay geçmesine rağmen hala daha havada duruyor ve onaylanmadı. Burada açık olan şu ki, Papadopulos Rusya ve Çin’in vetosuna güveniyor. Fransa hala daha kararını vermiş durumda değil. Şu anda Güvenlik Konseyinde Annan’ın sunmak istediği Kıbrıs raporunu üç “Daimi Üye” onaylamamış durumda. Rusya, Çin ve Fransa.
Bence bu aşamada Güvenlik Konseyi’ne düşen görev, Papadopulos’un mevcut durumda elinde tuttuğunu düşündüğü gücü tersine çevirmek ve Genel Sekreterin prestijini korumak olmalıdır.
Ancak bu aşamada, KKTC Dış İşlerinin ve Türkiye’nin Papadopulos’u yalnızlaştırmaya dönük uyguladıkları siyasetin yakında meyvelerini vermeye başlayacağını belirtmem gerekmektedir.
Papadopulos, bütün dünyanın onayladığı ve desteklediği “Annan Planı”nı “Mr. OXI” olan adına layık bir şekilde reddetti ve halkına da reddettirdi. Türk tarafının, Rumların reddetme gerekçelerini açıklamadan yeniden görüşme masasına oturması, Rumların %76 oranındaki “HAYIR”larına meşruiyet kazandıracaktı. Bu nedenle Türk tarafı ve özellikle Dış İşleri Bakanı Serdar Denktaş, defalarca Papadopulos’un BM Genel Sekreteri Annan’a “Çözümü reddetme nedenlerini” yazılı olarak bildirmesi çağrısı yaptı. Arkasından da Annan’ın, bu nedenleri görüşülebilir olarak kabul etmesi ve Türk tarafının da bu görüşleri müzakere edilebilir bulması halinde masaya yeniden oturulabileceğini resmen, KKTC adına açıkladı.
Gerçek şu ki, bu strateji şimdi meyvelerini vermeye başladı. Annan’dan beklenen talep geldi ve Papadopulos’da bu çağrıyı hem BM’nin hem de Annan’ın prestijini de sarsacak bir şekilde reddetti.
Tabiî ki kendi bilir ….
Strateji planlanan şekilde gelişmeye devam ediyor. Papadopulos AB içinde ve dünya siyasi platformunda gittikçe yalnızlaşacak ve yıllardır “Kıbrıs’ta Çözüm ve Barış”ın önündeki engelin “Rumlar” olduğu daha da belirginleşecek.