Papadopulos ağlama duvarında |
Prof. Dr. Ata ATUN |
|
Papadopulos anlaşılan çok sıkıntıda. ABD ve İngiltere yaptıkları girişimlerle ve attıkları adımlarla Papadopulos’a rahat uyku uyutmuyorlar.
Hele son günlerde ABD ile başlayan KKTC’ye kimlik kazandırma atağı arkasından İngiltere’nin, Ekim başında hemen hemen aynı anda ve aynı mealde yaptığı hareketler, KKTC’nin yükseltilmesine yönelik çabaların durmaksızın devam edeceğinin ön habercileri.
Buna birilerinin takoz koyması gerekli yoksa Rum Yöneticiler artık eskisi gibi uluslar arası arenada at oynatamıyorlar. Bir kere foyaları meydana çıktı. Daha evvel dedikleri dedik idi, söylediklerini ciddiye alıp dinleyenler vardı ama artık öyle değil.
Şimdi Rum Yöneticilerden habersiz bir yerlerde bir şeyler pişiriliyor ve Rum yöneticiler bu işten bayağı rahatsız.
BM’de perde arkasında, Kıbrıs’taki BM Barış gücünün geri çekilmesi konusunda bir takım elle tutulur çalışmalar var. Rum yöneticiler bu girişimi kokluyorlar ama işin kökenine inemedikleri için bir türlü müdahale edemiyorlar.
Arkasından, canlarını sıkan bir başka hazırlık daha yapılıyor. Kıbrıs konusunda 4’lü (Türkiye, Yunanistan ve Kıbrıs Türk ve Kıbrıs Rum toplumu arasında) Konferans yapılması gerekliliği fikri bayağı yaygın ve taraftarı da çok.
Rumlar bu işe çok karşı. Kendilerinin muhatabının KKTC yerine Türkiye olması için elden geleni yaparlarken aniden toplum düzeyine indirgeniyorlar ve Türkiye’nin muhatabı şimdi Yunanistan ve diğer garantör İngiltere olması ön görülüyor. Zaten kambersiz düğün olmayacağı için, işin içine bir yerden İngiltere’de girecek.
Zora giren Papadopulos’un birilerine gidip ağlaması lazım.
Başını koyup ağlayabileceği tek duvar Rusya aslında ama şimdilik Rusya AB içinde olmadığından Fransa’ya ağlamak zorunda.
3 Ekim öncesi İngiltere ile Fransa arasında Kıbrıs konusunda varılan uzlaşıdan Papadopulos büyük bir rahatsızlık duyuyor. Bir taşla iki kuş vurabilmek için bu gün öğleden sonra AB Hükümet ve Devlet Başkanları gayrı resmi toplantısına katılmak üzere Londra’ya gidecek. Orada Blair ve Jack Straw ile bir gayrı resmi birer görüşme yapıp endişelerini dile getirecek. Belki de adadaki üsleri şantaj malzemesi olarak kullanıp İngiltere’nin KKTC’yi yükseltme çabalarına son vermesini ve Katılım Ortaklığı Belgesinin yeni şeklini alması için de desteğini isteyecek. Arkasında da ver elini Fransa.
Rumlar Fransa’yı yanlarına alabilmek için Paris’e Perşembe gününden başlamak üzere 3 gün sürecek bir politik-diplomatik çıkarma harekatı yapacaklar.
Papadopulos bu kritik Paris ziyareti sırasında Fransa Cumhurbaşkanı Jacques Chirac, Fransa Parlamento Başkanı Jean-Louis Debre ve Fransa Senato Başkanı Christian Poncelet ile biraraya gelecek.
Ana gündem Türkiye-AB süreci. AB Komisyonu’nda kapalı kapılar ardında müzakere edilen “Türkiye İlerleme Raporu” ve buna bağlı olarak yayınlanacak olan “Katılım Ortaklığı Belgesi” (KOB), konusunda Rum yönetiminin, Limanların açılması ile Kıbrıs (Rum) Cumhuriyeti’nin Türkiye tarafından tanımasının bir takvime bağlanması ve bu iki koşulun KOB’un içine konması istekleri var.
Bu isteklerine bazı AB üyesi ülkeler karşı çıkıyor.
İşte Papadopulos gerek İngiltere’de gerekse de Fransa’da yapacağı üst düzey görüşmelerde Türkiye konusunda İngiltere’nin ve Fransa’nın desteğini almaya çalışacak.
Bence destek yerine nasihat alacak.
Zaten İngiltere’nin bu konudaki tutumu açık. Fransa ise Türkiye ile olan ekonomik ilişkilerini ve kaybedeceği pazarı göz önüne alarak, arenaya hep kerizleri sürüyor ve kendisi ortaya çıkmıyor. Gene aynı taktiği uygulayacak.