Papadopulos, Ankara’dan yüz bulamayınca Talat’a dönüyor |
Prof. Dr. Ata ATUN |
|
Papadopulos bu güne kadar, Kıbrıs’lı Türkleri bir kenara itip Ankara ile muhatap olabilmek için her yolu denedi. Hatta bunu başarabilmek için AB’yi bile kullanmaya yeltendi ve AB’yi direk veya dolaylı bir biçimde alet edebilmek için büyük çaba gösterdi.
Hatırlayacaksınız çok değil daha birkaç hafta evvel Rum Hükümeti sözcüsü Hrisostomidis, Papadopulos’un Kıbrıs sorununun uluslararası yönlerini Başbakan Erdoğan ile tartışabilmek için birçok kez görüşme girişiminde bulunduğunu ama hiçbir şekilde olumlu yanıt alamadığını itiraf etmişti.
Anlaşılan, Erdoğan bu güne kadar Papadopulos’u hiç muhatap olarak kabul etmemiş hatta dikkate bile almamış. Rum Hükümet başkanı Papadopulos, Başbakan Erdoğan ile görüşebilmek için 5 kez girişim yapmış, bunun için araya hatırlı aracılar bile koymuş.
İlk görüşme talebini 25 Temmuz 2004’te İspanya Dışişleri Bakanı Miguel Angel Moratinos aracılığı ile iletmiş. Ancak İspanyol Bakan Ankara’da Dışişleri Bakanı Abdullah Gül’den olumlu yanıt alamamış.
Daha sonra aralarında İtalya’nın da bulunduğu 3 Avrupa ülkesi ayrı ayrı, Türkiye’ye müzakere tarihinin verildiği 17 Aralık AB zirvesi öncesinde Erdoğan’a, Papadopulos ile görüşmesi tavsiyesinde bulunmuş. Papadopulos işin olurunu alabilmek ve Erdoğan’ı ikna edebilmek için, görüşmelerin gizli, gerekirse alt düzeyde, gerekirse üst ve alt düzey birlikte yürütülebileceği mesajını göndermesine rağmen gene olumsuz yanıt almış.
Bu kadar çabadan sonra nihayet Papadopulos’un ayakları yere bastı. Hem de sert bir zemine, sağlam bir şekilde bastı. Rum tarafından gelen haberlere göre Kıbrıs (Rum) Cumhuriyeti Başkanı Papadopulos, KKTC Başbakanı Mehmet Ali Talat’la, BM çatısı altında ve iki toplumlu konular kapsamında görüşmeye sıcak bakmaya başlamış. Zaten mantıken başka bir seçeneği de yok.
Tabi bu arada fanatik Rumlar da boş durmuyorlar ve Papadopulos’un Talat ile yapmaya düşündüğü görüşmeyi baltalamaya ve bu olasılığı ortadan kaldırmaya çalışıyorlar.
Yapıcı sinyallerin ilki AKEL’den geldi. AKEL salı günü elinde zeytin dalı ile KKTC’ye gelip, CTP ile yaptığı görüşmede, iki parti arasında başlayan görüşmelerin Talat-Papadopulos görüşmesinin yolunu açabileceğine ve buna bağlı olarak da müzakerelerin yeniden başlayabileceğini vurguladı.
Bu gelişmeden sonra, Papadopulos iktidarının ana destekçisi olan AKEL’in bu sözlerinin ve vaatlerinin Papadopulos’u Başbakan Talat’la görüşmeye zorlayacağı kesin. İşin ucunda iktidarın elden gitmesi de var.
BM Genel Sekreteri’nin iyi niyet misyonu ile BM çatısı altında çalışmaların yeniden başlaması çerçevesinde, iki toplumu ilgilendiren konularla ilgili olarak Papadopulos ve Talat zaten karşılıklı görüşmek zorundalar. Şimdilik gözüken o ki, masada sadece BM, Kıbrıslı Rumlar ve Kıbrıs’lı Türkler oturacak. Masanın etrafında ise Türkiye, Yunanistan, İngiltere, AB ve ABD olacak. Bu da demektir ki, Papadopulos istese de istemese de muhatabı Talat ve iki toplumu ilgilendiren konuları Talat ile yüz yüze görüşmek zorunda.
Kaldı ki, zaten Hristofyas’ın Salı günü Talat ile yaptığı görüşme, Türk ve Rum siyasi partiler arasındaki temasları arttıracak ve toplum liderlerini karşılıklı görüşmeye zorlayacak.
Papadopulos, ne kadar erken Talat ile görüşürse, Kıbrıs sorunun çözümü o denli finale yakınlaşacak…