Rumlar AB’nin desteği ile KKTC ile Türkiye arasındaki denizi de kontrol edecek |
Prof. Dr. Ata ATUN |
|
Limanlarımızın sorma gir hanı olmasından dolayı ve de cebinde 5 kuruş parası olmayanın bile elini kolunu sallaya sallaya KKTC’ye girmesinin cezasını, Türkiye ile KKTC arasındaki denizin, Kıbrıs’lı Rumlar tarafından Avrupalı sahil muhafaza botları ile denetlenmesi şeklinde ödeyeceğiz gibi gözüküyor.
Gün geçmiyor ki, KKTC’ye bir şekilde yasal yollardan girip sonra da güney Kıbrıs’a geçen veya geçmek isteyen kaçaklar sınırda yakalanmasın.
Çok değil daha birkaç gün evvel Hamitköy yanındaki koruluk içinde sefil bir şekilde yaşayan ve Kıbrıs’a cebinde 5 kuruş olmadan giriş yapmış olan birkaç aile sınır dışı edildi. Aslında bu kişilerin muhaceret memurları tarafından daha adaya ayak bastıkları gün geri gönderilmeleri gerekirdi.
Son zamanların en gözde mesleklerinden iki tanesinden birisi AB ülkesi olan güney Kıbrıs’a yüksek ücret karşılığı kaçak göçmen sokmak, diğeri de günü birliğine hırsızlık yapmak için sabah Kıbrıs’a gelmek ve ertesi gün Kıbrıs’tan ayrılmak.
Tabi ki her şeyin bir bedeli olduğu gibi bunlarında bir bedeli olacak ve bu bedel de yavaş yavaş ortaya çıkmaya başladı.
Bir müddet sonra güneye geçmek isteyen Kıbrıs’lı Türklerin arabaları, içlerinde kaçak göçmen olup olmadığına bakmak için çok aşağılayıcı bir şekilde Rumlar tarafından aranmaya başlanırsa hiç şaşırmayın.
Derin kulaktan gelen bilgiye göre KKTC’den gelen kaçak göçmenlerden bıkıp usanan Rum hükümeti, bunu önlemek için, Türkiye ile KKTC arasındaki suları denetimi altına almak ve bu sularda seyreden gemileri kontrol edebilmek için AB ülkelerine yaptığı yardım çağrısına olumlu yanıt aldı.
1974 Barış harekatında açıklanan “Notam” halen geçerli olduğundan hiçbir Kıbrıs (Rum) Cumhuriyeti Bayraklı gemi, Türkiye’nin izni olmadan Arnavut (Acamas) Burnunu Kaş’a birleştiren hudut çizgisi ile Mağusa’yı Samandağı’na birleştiren hudut çizgisi arasında seyir yapamamaktadır. Rodos’tan kalkan ve Larnaka’ya gidecek olan her hangi bir Rum bandıralı gemi asla daha kısa olmasına rağmen KKTC ile Türkiye arasında seyir yapamamakta ve Baf-Limasol güzergahını kullanarak Larnaka’ya gidebilmektedir.
Tüm bunlara karşın şimdi Kıbrıs (Rum) Hükümeti “kaçak göçü önlemek” bahanesiyle Türkiye ile KKTC arasındaki bölgeyi AB bandıralı olan kendi tekneleriyle gözetlemeleri yönünde yaptığı “yardım çağrısına” İtalya ve Finlandiya’nın olumlu yanıt aldı. Gerekçe olarak da Türkiye’nin Kıbrıs (Rum) Cumhuriyeti bandıralı teknelerinin Türkiye ile Girne arasındaki bölgeye ve Girne kıyılarına girmesine izin vermediğini öne sürdüler ve “bu nedenle de Türkiye’den KKTC’ye ve oradan da Rum tarafına kontrol edilemez bir kaçak göç akışı olduğunu” iddia ettiler.
Önümüzdeki dönemde, deniz kontrollerinin Türkiye sahillerinden Kıbrıs’a kadar pratikte uygulanması yönünde bazı hareketler olacak, Kıbrıs’ın güney sahillerinin denetimi konusunda benzer faaliyetler de Rum Limanlar Polisi ve Deniz Polisi tarafından gerçekleştirilecek.
Rum Hükümeti Dışişleri Bakanı Yorgo Yakovu dün yaptığı açıklamada, Türkiye’den Rum tarafına KKTC üzerinden geldiklerini iddia ettiği kaçaklarla ilgili pekçok harekette bulunduklarını, bu meselenin AB-Türkiye ortaklık ilişkileri çerçevesine de dahil edileceğini vurgulayarak Türkiye’nin üye ülke olarak kendi yükümlülüklerini üstlenmesi için bu konuyu AB’ın yetkili organlarının gündemine getirdiklerini söyledi.
Denize ve denizciliğe çok yakın birisi olarak ben Rumların bu girişimini, AB’li olmanın avantajını çok iyi kullanarak Rumların çok yakında denizlerimizi de sahil muhafaza botları ile kontrol etmeye başlayacakları şeklinde yorumluyorum…