Rumların dava açmaları nasıl önlenebilir

Prof. Dr. Ata ATUN

 
Yazarın tüm yazılarını görüntüle

  
 7 Mayıs 2005 Saat : 10:14


 

Dün Unwin’lere bir mülkiyet davası daha açıldı.  Karşıyaka  kökenli Yorgo Yakovu adlı Rum Polise giderek, Karşıyakadaki “mülkü” üzerine lüks villalar inşa eden Mark Unwin adlı İngiliz aleyhinde Avrupa tutuklama emri çıkarılması talebinde bulundu. Bu dava, Mart ayında Kıbrıs (Rum) yasalarında yapılan yasal değişiklikten sonra Mark Unwin için Avrupa Tutuklama Emri (EAW) çıkarılması istenen ikinci dava. Birincisini Christos Mazios istemişti.

Paskalya tatilinde Karşıyaka (Vasilia) köyüne giden Yorgo Yakovu, 13 dönümlük toprağının üzerine villalar yapıldığını görünce soluğu Rum polisinde almış.

Gün geçtikçe tırmanan ve adadaki iki toplumu gene ayırım noktasına getirmeye gebe olan bu söz konusu mülkiyet davaları hakkında Rum İçişleri Bakanı Andreas Hristu’nun ilginç bir açıklaması var.

Hristu “Yabancılara ve Kıbrıslı Türklere gönderilen celpnameler tamamen farklıdır. Kıbrıslı Türkler kendi isteğiyle Kuzey’de Rum evinde oturmuyor. Rumlar da kendi istekleriyle Güney’e geçmedi ve şimdi kendi isteğiyle Kıbrıs Türk evinde oturmuyor” şeklinde görüş belirterek, bir yerde 1974-5 Viyana anlaşmasına atıfta bulunuyor.  Hatırlarsanız, 1974 Barış Harekatından hemen sonra başlayan görüşmeler sonunda, Klerides ve Denktaş, Türk ve Rum bölgelerinde kalan öteki topluma ait fertlerin esir alınmaması ve kendi bölgelerine göç etmeleri konusunda mutabakata varmışlardı. Varılan mutabakat ve Klerides ile Denktaş tarafından imzalanan Viyana antlaşması üzerine, Rumlar güneye, Türklerde Kuzeye göç etmişler ve buldukları boş evlere girmişlerdi. Bence burada işgal yok. Toplum liderlerince imzalanan Anlaşma uyarınca mülklerin kullanımı ve takası var.

Bunun farkında olan Rum eski Başsavcı Alekos Markides, açılan davaların “KKTC’ye ve Türkiye’ye adayı taksime götürmek için malzeme verdiğini savunarak, Kıbrıslı Türklerin Güney’e Kıbrıslı Rumların da Kuzey’e gitmesini engelleyebileceğini ve ayrıca barikatları kapatmak için KKTC makamlarına mazeret sağlayabileceği” öngörüsünde bulundu.

Bu davaların tebligatını önlemek ve yürütülmesini durdurabilmek için bir avukat arkadaşımdan aldığım bilgiye göre Ceza yasalarımızda küçük bir değişiklik yapılması gerekmektedir.

Tavsiye edilen değişiklikler aşağıdaki temada olabilir.

a)     Bölüm 4 Başlık 154 değiştirilmeli ve “Taciz” veya “Rahatsızlık” tanımı genişletilerek içine “yetkisiz kişilerin işlem yapması” konmalı.

b)    Başlık 154 ile bağlantılı olarak yeni bir 110A bölümü konmalı ve “Tebliğ memuru olamayan  veya KKTC Mahkemelerince tebligat ile görevlendirilmeyen kişiler, tebliğ memuru gibi görev yaparlarsa, cezalandırırlar”.

Bu maddelerin değişikliğinden sonra, yabancıların yapmak istedikleri tebligatlar, dış işleri bakanlığından alınacak ön izne bağlanabilir ve yapılacak tebligat üzerinde KKTC’nin tüm kontrolü sağlanabilir.

Tüm bunlara ilaveten dün Colony Otelde toplanan Kıbrıslı Türk, Avrupalı ve Amerikalı avukatlardan oluşan bir ekibin, Rum Yönetimindeki  mahkemelerde bulunan  ilgili davaları göğüslemek için harekete geçmelerini de kutluyorum ve canı gönülden destekliyorum.

Prof. Dr. Ata ATUN Son 10 Yazı                                                                                  Yazarın Tüm Yazıları



  • ATA ATUN-ADA TV Programı
  • Nurlar İçinde Uyu Ali Ağabey
  • Yeni Suriye ve Türkiye
  • Güney Kıbrıs’ın NATO Aşkı
  • Kötü Komşu Ev Sahibi Yaptı
  • AB’DEN YENİ “SEVİLLA HARİTASI”
  • Erdoğan Hristodulidis Görüşmesi
  • RUMLAR TÜRKİYE’Yİ SUÇLAMAK İÇİN BAHANE YARATMAĞA ÇALIŞIYORLAR
  • Dünyada Hoş Bir Seda Bırakıp Giden Babam Prof. Dr. Hakkı ATUN
  • Kıbrıs Rum Yönetimi-ABD Anlaşması
  • Okunma
    Rumların dava açmaları nasıl önlenebilir için yorumlar kapalı

    Yorumlara kapalı.

    Prof. Dr. Ata ATUN Makaleleri, Özgeçmişi, Yazıları Son Yazılar FriendFeed
    Samtay Vakfı
    kıbrıs haberleri
    kibris 1974
    atun ltd

    Gallery

    Şehitlerimiz-1 Şehitlerimiz-amblem kktc-bayrak kktc-tc-bayrak- kktc-tc-bayrak-2 kktc-tc-bayrak-3

    Arşivler

    Son Yorumlar