Rumların [Ortak] Federal Devlet anlayışını biliyormuyuz? 3 |
Prof. Dr. Ata ATUN |
|
Alt Komisyon toplantılarına katılan Rum Delegasyonunun sözcüsü Baş Savcı Yardımcısı Bayan Clelia Theodolou idi. Orta yaşlı, tipik bir Rum hanımı olan Bayan Clelia, her zaman gülümseyen yüzü, yumuşak ses tonu ve yasalara olan hakimiyeti ile hepimizin takdirini kazandı ve kısa bir müddet sonra kendisine “VASİLİSA” – “KRALİÇE” lakabını taktık. Bu tanıma çok uygun bir kişiliği bulunmaktaydı. Komitenin, Türk Delegasyonu sözcüsü olarak bana taktığı lakap ise Akademik hayatımdan kökenlenen “PROFESÖR” lakabı oldu.
Bu Kraliçe ve Profesör lakapları ile bizim komite bayağı meşhur oldu. Birleşmiş Milletlerin kontrolündeki Uluslararası havaalanında görevli tüm B.M. personeli ufak tefek bahanelerle bizim komiteyi ziyaret etmeye başladı, birlikte resimler çekildi ve yemekler yendi.
Annan Planında yer alan Federal Devletin gelire gereksinimi olması ve gözle görülebilen ve elle tutulabilen somut para kaynaklarından bir tanesinin de “DENİZCİLİK ve DENİZ TAŞIMACILIĞI” olması nedeni ile Avrupa Birliğinin (EU) , Dünya Denizcilik Örgütünün (IMO) ve İngiliz Sömürge dönemi ile Kıbrıs Cumhuriyeti’nin tüm Deniz Taşımacılığı ile ilgili yasaları, Anan tarafından Federal olarak ilan edilerek önümüze kondu.
Bu şartlar altında “DENİZCİLİK ve DENİZ TAŞIMACILIĞI” ile ilgili tüm yasaları Federal çatı altında görüşmekten başka bir çaremiz yoktu ve buna ilaveten Alt Komisyon toplantılarında, Rumların “Türklere hiçbir şey vermemek” için gösterdikleri çabaya karşı bizim de bir strateji geliştirmemiz gerekmekteydi. Rumlar her fırsatta önümüze, yeterli düzeyde personelimizin olmadığını, sayımızın az olduğunu, kendi Denizcilik sistemlerinin çok iyi olduğunu ve Dünya Deniz Taşımacılığında 6.cı sırada olduklarını koymaktaydılar.
Bizlerin geliştireceği strateji, hem haklarımızı koruyabilen hem de bizi (Kıbrıs Türkleri) denizcilikten silmeyecek bir çözüm olmalıydı.
(Devam edecek)