Rusyanın benzeri görülmemiş nükleer silahı |
Prof. Dr. Ata ATUN |
|
Önemli olan Rusya’nın benzeri görülmemiş nükleer silahı mı yoksa İran’ın nükleer çalışmaları mı?
Moskova, bundan bir müddet önce, modern füze sistemleri geliştirmeye çalıştıklarını duyurmuştu. Fakat dün sürpriz bir şekilde Rusya Cumhurbaşkanı Vladimir Putin, herkesin bildiği ve duyduğu gibi benzeri olmayan bir nükleer silah geliştirdiklerini açıkladı. Putin, ordu komutanlarına yakında dünyanın en ileri düzeydeki silahlarına sahip olacaklarını ve Rusya’nın dünyadaki başka hiçbir ülkede olmayan bir nükleer füze sistemini denediklerini belirterek bu silahın aynı zamanda uluslararası teröre karşı savaşımda da gerekli olacağını ifade etti.
Hitap edilen kitle ordu komutanları olduğu için bence bu sözler birazcık abartılı. Yani Putin “bu benzeri olmayan bir nükleer silah” mesajı ile iç tribünlere oynuyor. Anlaşılan Rusya’da iyi gitmeyen bir şeyler var. Ya ekonomi tepetaklak gidiyor, ya açlık var, ya maaş yetmezliği var, ya kıtlık baş göstermek üzere ya da Rusya’da yaşayan halkın çoğunluğunu etkileyecek benzeri bir sorun kapıda.
Soğuk Savaş yenilgisini hala hazmedememiş ve NATO’nun doğuya doğru genişlemesini hala kabullenememiş olan Rus ordusunda, Putin’in bu sürpriz duyurusu günü veya haftayı kurtarmak amaçlı gözüküyor. Zaten Rusya füzeler üzerindeki çalışmalarını 1980’li yılların başından beri sürdürmekte idi.
Bence Putin bu sürpriz sayılabilecek açıklaması ile, silahlı kuvvetler mensuplarının moralini yükseltmek istedi. Siyasilerin ve devlet yöneticilerinin orduya önem verdiğini bir şekilde dile getirdi ve Rus halkına, Rus ordusunun eskiden olduğu gibi hala güçlü, teknolojik olarak ileri ve devletini savunacak güçte olduğunu göstermek istedi.
Eğer biraz tarafsız düşünüp, olaya uzaktan ve dünyanın genel durumunu dikkate alarak bakarsanız, yeni bir silahlanma yarışının başlamasının söz konusu olmadığını hemen görürsünüz.
Bir olasılıkla, bu yeni nükleer silah, yeni bir teknoloji veya kavram olmaktan çok, var olan füzelerin manevra kabiliyetini arttıran bir sistem veya füze savunma sistemlerinden kaçmak için manevra kabiliyeti çok yüksek olan bir savaş başlığı veya güdümlü anti roket füzelerini çok kolayca atlatabilecek yeni bir tekniğe sahip standart bir nükleer başlık.
Nükleer silah konusunda aslında mühim olan Rusya’nın benzeri olmayan bir nükleer silah geliştirdiği değil, İran’ın bir yerlerden nükleer bomba planları ele geçirdiği iddiasıdır. Bu iddiaya göre İran, Pakistanlı bilim adamı Abdülkadir Han’dan silah yapımında kullanılabilecek uranyum ve nükleer bomba planları almış ve Lavizan’daki Atom Araştırmaları Merkezinde uranyum zenginleştirmeyi sürdürüyor.
Bu soruna hem AB hem de ABD taraf. Her ikisi de İran’ın nükleer araştırmalarından hoşnut değiller ve İran’ın bu çalışmalara son vermesini istiyorlar. İran’a atom bombası yapımında kullanılabilecek her tür parçanın satışına da yasak koydular. Bu parçaların imalı ve satışı üzerinde büyük bir denetim sürdürüyorlar. İran geçen hafta nükleer silah imal çalışmalarını durdurduğunu açıklamıştı ama nükleer araştırmalarını halen devam ettiriyor.
Avrupa Birliği 2002’de, İran’ın nükleer programı hakkında alarm düğmesinin basmış ve bu sorunu müzakere yoluyla çözmeye çalışıyor ama halen daha bir sonuca ulaşabilmiş değil.
ABD ise İran’ın elinde bir nükleer bomba olması tehdidini çok ciddiye almış ve bu çok tehlikeli konu ikinci dönem ABD Başkanı seçilen George W. Bush’un “yapılacaklar” gündeminin de en üst sıralarında. Dünden itibaren George W. Bush’un yanında Kara Panter Condi’de var. İkisi de şahinler grubundan.
AB’nin bu kritik konuda yaptığı arabuluculukta başarıya ulaşamaması bence ABD’nin İran’a olan bakış açısını çoktan değiştirmesine yol açtı ve muhtemelen İrak’tan sonra askeri ve ticari baskı ağırlığını İran’a taraf arttıracak.