Sahtekarların Maraş Sempozyumu |
Prof. Dr. Ata ATUN |
|
Sahtekarların Maraş Sempozyumu
1913-1931 yılları arasında Tapu dairesinde hileyle, düzenbazlıkla, sahtekarlıkla ve evrakta yapılan tahrifatlarla kendi adlarına geçirdikleri beşyüz yıllık Osmanlı Vakıf mallarını, sanki kendilerininmiş gibi, bir de tanıtmak ve hatırlatmak için sempozyum düzenledi sahtekar Rum adadaşlarımız.
Rum sahtekarlar güney Kıbrıs’ta utanmadan bir de Maraş Sempozyumu düzenlediler.
“Maraş Mağusa kökenli” Rumlar, olmayan şehrin belediyesi konumundaki “Maraş Belediyesi” ve “Kıbrıs Üniversitesi”, Rum tarafında liderliğe oynayan ve Papadopulos’un partisi olan DIKO’nun borazanı Fileleftheros gazetesinin işbirliğiyle Limasol’da “Maraş’ı Anma Sempozyumu” düzenlediler.
Sempozyumun ana teması Maraş’ın İngiliz egemenliği hakimiyetinde bulunduğu süreç, ekonomik, ticari ve turistik gelişim, şehrin tarihi yapısı ve Maraş’a ilişkin diğer konular idi.
Cumartesi günü sabah saat 09:30’da başlayıp 18:00’a kadar süren Sempozyumun açılışını Rum Meclis Başkanı ve DIKO genel Başkanı Marios Karoyan yaptı.
Ermeni kökenli Karoyan, her zamanki gibi Rumdan daha Rumcu olarak bir konuşma yaptı. Rumdan daha Rumcu olmazsa zaten orada bir dakika bile duramayacağını çok iyi bildiğinden, “Maraş Belediyesi’nin, 35 yıldır kapalı ve ıssız bırakılan Maraş’ın durumundaki mantıksızlığı uluslararası alanda ortaya koyma çabalarına” değindi ve Rum Meclisi’nin bu çabaları desteklediğini belirtti.
Tabii Karoyan, 1913-1931 yıllarında Tapu Dairesindeki Rumların tapu kayıtlarını değiştirerek Osmanlı Vakıflarına ait malları nasıl Rumların üzerine geçirttiklerinden hiç bahsetmedi.
Özellikle de Maraş sakini olan Arestis’in Türkiye aleyhine AİHM’de dava açarken niye Arestis’e koçan (tapu belgesi) vermediklerini ama İçişleri Bakanlığından yalan beyanla, 1974 Barış Harekatı sırasında Tapu kayıtlarının kaybolduğu gerekçesi ile sadece mal sahibi olduğuna dair bir evrak verdiklerinden hiç bahsetmedi.
Orijinal koçanı AİHM’ye verselerdi, Mülhak bir Vakıf olan, yani mal sahibinin Osmanlı Yasalarına göre Hak’kın (Allah’ın) olduğu Abdullah Paşa Vakfının taşınmaz malının nasıl olup ta, 15 Eylül 1913 Pazartesi günü Arestis’in dedesi Mavroudi Hacı Hambi Mavreli’ye Koçan No. 680 ile miras olarak kaldığını açıklamak zorunda kalacaklardı.
Bu adadaşlarımız olan Rumların büyük çoğunluğunun işleri güçleri sahtekarlık.
Önce taşınmazı ustalıklı bir sahtekarlıkla üzerlerine geçirirler sonra da sanki söz konusu taşınmaz mal onlarınmış gibi yaygarayı basarlar.
Hak aramak için de ABAD’a, AİHM’ye ve aklınıza gelen her yere giderler.
İşlerine geldi mi ellerinde tapu kayıtları yoktur ve İçişleri Bakanlığından bir yazı alırlar, işlerine gelmedi mi de, bizde de Tapu kayıtları var derler ve Orams davasında olduğu gibi aniden taşınmaz malın koçanını ilgili mahkemeye sunarlar.
Benim bu sempozyumdan haberim olsaydı, kesinlikle giderdim ve Aresitis’in dedesine ait sahtekarlıkla elde edilmiş koçanı ve 80 bin dönüm Osmanlı Vakıf Malının nasıl Tapu Kayıtlarında yapılan tahrifatla yağmalandığını sunu ile, görsel ve sözel olarak dile getirirdim.