Seçimlerde ödenecek bedel |
Prof. Dr. Ata ATUN |
|
KKTC’de yapılacak olan 19 Nisan “Erken Milletvekilliği” seçimleri belli ki birilerini ürkütmüş.
Ürkenlerin bir kısmı yurt içinde, bir kısmı da yurt dışında.
Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti halkına, yani Kıbrıslı Türklere ne düşündüklerini soran yok. Nasıl bir gelecek ve nasıl bir çözüm istediklerini de soran yok.
KKTC’deki mevcut hükümetin büyük ortağı CTP (Cumhuriyetçi Türk Partisi), 19 Nisan “Erken Milletvekilliği” seçimlerinde 24 Nisan 2004 Referandumunun diyetini ödüyor.
Papadopulos bu diyeti çoktan ödedi.
Önce 17 Şubat’ta yapılan Cumhurbaşkanlığı 1.ci tur seçimlerini kaybederek ödedi. Arkasından kalbi, kendini 1958’den beridir halk kahramanı olarak gören Papadopulos’un hayal kırıklığını taşıyamadı ve iflas etti.
Türk tarafındaki fatura da CTP’ye çıktı.
Papadopulos’a faturayı AB ve ABD kesmişti, CTP’ye de bu faturayı Kıbrıs Türk halkı kesmeye hazırlanıyor.
2005 yılında yapılan erken seçimlerde, 2004 Referandumunda özellikle Avrupa Birliğinin ve ABD’nin “Kıbrıslı Türkler EVET desin” diye çuvallarla döktükleri paraların yarattığı yapay umutlarla iktidara gelen CTP, süreç içinde verilen vaatlerin hiç birinin yerine getirilmemesi nedeni ile çok zor duruma düştü.
Meydanları dolduranlar, yalan vaatlere kananlar, sözde çözüm için mücadele edenler ve bu nedenle de Annan Planına “EVET” diyenler şimdi çok pişman.
Yaşadıkları düş kırıklıklarına bir de KKTC’nin kasten veya beceriksizce yönetim nedeni ile ekonomik olarak iflas ettirilmesi de eklenince değil pişman, bin pişman oldular.
Kıbrıs Türk halkının yaşam ve istek öncelikleri arasında uzun bir müddet ilk sırada tuttuğu “Müzakereler ve Kıbrıs sorununa çözüm” konusu da belli ki bu dönemde hayli gerilere düşmüş.
CTP’nin son 6 yılda yaratmayı başardığı ekonomik kaosun sonuçları, Kıbrıs Türk halkının yaşam ve istek öncelikleri sırasını geçmişe göre alt üst etmiş ve şimdi hiçbir seçmen Talat’ın Hristofyas ile ne konuşup ne anlaştığının umurunda bile değil.
Cebi fena halde yanıyor ve buna da acil bir çözüm istiyor.
CTP hükümetinin bir anda, zaten yıllar itibarı ile çok şişmiş olan Kamuya, sözleşmeli, 03, danışman, uzman ve diğer başlıklar altında yedibin kişiyi gereksiz yere sokuşturması, vatandaşın sırtındaki vergilerin roket hızıyla artmasına neden oldu.
CTP hükümeti bu giderleri karşılamak için hayali ve çağdışı vergileri ya hortlattı ya da yarattı.
Kimin aklına geldiyse, bundan elli sene evvel İngiliz Sömürge idaresinin uyguladığı sol direksiyonlu arabalara takılması gereken işaretleri, Bakanlar Kurulu tüzük çıkartarak zorla vatandaşlara çifti 25 TL’ye sattı ve hazineye 2.5 milyon TL gelir sağladı.
Hiçbir Allah’ın kulu da çıkmadı ve Bakanlar Kurulunda konu görüşülürken, İngiliz bu işaretleri şart koşuyordu ama o dönemlerde araçların trafik sinyalleri günümüz kadar gelişmiş değildi ve sağa-sola dönüş işaretleri de yan pencereden dışarı çıkarılan elle veriliyordu. Arkadan gelen aracın sürücüsü, öndeki aracın sürücüsünün ne tarafta oturduğunu anlasın ve ona göre dikkatini yoğunlaştırsın diye bu işaretler konuyordu demedi.
Maksat zaten vatandaştan haraç alıp, gereksiz yere istihdam edilen yedibin kişiyi ödemek olduğundan böylesi çağ dışı vergiler de bu halkın omzuna diğerleri ile birlikte yüklendi.
Bir kısım KKTC vatandaşı da, CTP hükümetinin geçmişte AKEL ile kapalı kapılar ardında, Türk askerini ve Türkiye’den gelip adamıza yerleşen kardeşlerimizi geri göndermek konusunda anlaşma yaptığını ve bu nedenle de KKTC’yi batırma noktasına kasten getirdiklerini iddia etmektedir.
Zaten zaman zaman da Hristofyas, bu iddiaları doğrular şekilde üstü kapaklı olarak CTP ile geçmişte anlaşmalar yaptığını ve Talat’ın bu anlaşmalara uymadığını da dile getirmektedir.
Şimdi bunların faturası CTP’ye çıkarıldı.
Gerek özel kuruluşların gerekse de Eurobarometre’nin yaptığı son kamuoyu araştırmalarında UBP (Ulusal Birlik Partisi) %47-49 düzeyinde giderken ve yükselen bir grafik çizerken, CTP’de %25-27’lerde kalmış ve düşen bir grafik çizmekte.
Cumhurbaşkanı Talat’ın birkaç ay evvel yaptırdığı Kamuoyu yoklaması da aynı sonuçları veriyor ve üstelik 2010 Nisan’ında yapılacak cumhurbaşkanlığı seçimini de işler böyle giderse kazanamayacağının işaretlerini de veriyor.
Belli ki KKTC halkı bedeli CTP’ye ödetmeye ve CTP’den kaçmaya karar vermiş.