Serdar Denktaş’ın diplomatik atakları |
Prof. Dr. Ata ATUN |
|
Serdar Denktaş genç yaşına rağmen, ard arda yaptığı diplomatik ataklarla Kıbrıs konusundaki gündemi belirlemeye devam ediyor.
Papadopulos’un, BM Genel Sekreteri Kofi Annan’ın Londra ziyaretinde yaptığı basın toplantısında, son 5 numaralı planına ilişkin itirazlarını yazılı olarak kendisine bildirmesi çağrısını reddetmesi, Genel Sekreter’in ve Birleşmiş Milletlerin prestijini sarsan bir yaklaşım olmuştu.
İşler bu aşamaya gelince, KKTC Dışişleri Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Serdar Denktaş, BM Genel Sekreteri Kofi Annan’ın prestijini korumak ve Rum lider Tasos Papadopulos’a “dur” demek için girişim başlatacağını açıkladı.
Aslında Papadopulos dur durak bilmiyor. Dün de çeşitli Amerikan şirketi temsilcilerinin ABD’nin Ankara Büyükelçiliği Ticaret Müsteşarı Amer Kayani ile perşembe günü Kuzey Kıbrıs’a gelecek olmasından çok rahatsız olan Papadoplus, ABD’nin Kıbrıs Büyükelçisi Michael Klosson’a protesto notası verdi. ABD’li yetkililerin işadamlarıyla Ercan havaalanından KKTC’ye giriş yapacak olmasının kabul edilemeyeceğini bildirerek Büyükelçiyi, Amerikan şirketlerinin kamu ihalelerinin dışında bırakılacağı, Rum tarafında satılan Amerikan ürünlerinin boykot edileceği ve ABD’nin bölgedeki düşmanlarıyla işbirliği yapılabileceği ile tehdit etti.
Papadopulos’un uykularını kaçıran gelişmeler sadece Amerika ile sınırlı değil. Annan planını kabul etmeyen Rumlara karşı harekete geçen bir çok AB üyesi ülke, KKTC’de yapılacak seçimler sonrası önemli açılımlarda bulunmaya hazırlanıyor ve bunu da Papadopulos’a hissettiriyor. Bu güne kadar KKTC’den bir memuru bile kabul etmeyen AB’nin, Annan planı sonrası Kuzey Kıbrıs ile ilişkileri derinleştirme isteğinin gözle görülür bir şekilde ortaya çıktığın gören Papadopulos gün geçtikçe hırçınlaşıyor.
Rumların, Kuzey Kıbrıs Türklerine yönelik uygulanan izolasyonları kaldırılması için AB Komisyonunun hazırladığı tüzükleri bloke etme çabaları ve KKTC’li politikacıların AB yetkilileri ile görüşmelerini engellemek için her türlü yola başvurmaları, demokrasiye, insan haklarına ve hukukun üstünlüğüne inanan Avrupa Birliği içinde bir çok üye ülkeyi şimdiden rahatsız etmeye başladı.
Tüm bu gelişmeleri çok iyi değerlendiren Serdar Denktaş, yerinde bir zamanlama ile yaptığı açıklamada “Papadopulos’un kimseyi dikkate almayan, uzlaşmaz tavrına son verilmesi gerektiğini” belirterek, “Bu böyle gidemez. Birileri artık buna DUR demeli” diyerek bu yönde girişim başlatacağını söyledi.
“Aslında sarsılan sadece Genel Sekreter’in prestiji değil Güvenlik Konseyi’nin de prestijidir. Tüm dünyanın destek verdiği bir çözüm planını reddeden Papadopulos’un artık bu tavrını sürdürmesine daha fazla izin verilmemelidir. Papadopulos’un bazı Güvenlik Konseyi daimi üyesi ülkelerden aldığı destek nedeniyle elinde tuttuğunu sandığı güç tersine çevrilmelidir. Bunu da Güvenlik Konseyi daimi üyesi ülkeler yapmalıdır. Sarsılan prestijlerini kurtarmalıdırlar. Bunun başka yolu yoktur” diyen Denktaş, “Bu gerçeği dikkate alarak Güvenlik Konseyi daimi üyesi ülkelerin büyükelçileriyle görüşme talep edeceğini” ifade etti.
Bence Serdar Denktaş, Büyükelçilere “Papadopulos’u yeniden müzakere sürecine çekebilmek için neler yapılması gerektiği yönünde kendisinin geliştirdiği stratejiyi aktarmalı ve bunun artık bu şekilde devam edemeyeceğini söylemesi gerekmektedir.”
Hadi Serdar… Doğru yoldasın… Girişimlerine devam et..