Talat ve Denktaş

Prof. Dr. Ata ATUN

 
Yazarın tüm yazılarını görüntüle

  
 11 Ekim 2006 Saat : 6:56


 

Yıllardır 1.ci Cumhurbaşkanı Rauf R. Denktaş’ı  her öneriye “HAYIR” demekle suçlayan Cumhurbaşkanı M. A. Talat, şimdi aynı yolu kendisi de benimsemiş gözüküyor. Aslında işin doğrusu da öyle davranmak.

Aksini düşünürseniz, olaylara iyi niyetle yaklaşıp, “Ben iyi niyetliyim” Rumlar da kardeşimizdir ve iyi niyetlidirler diye düşünerek elinizi barış için uzatırsanız, kolunuz hemen gidiyor.

 

2003 Milletvekilliği seçimlerinde ve sonrasındaki Cumhurbaşkanlığına adaylığı günlerinde “ben Kıbrıs sorununu üç ayda çözerim” diyerek sansasyon yaratıp taraftar toplamış olan Talat, Cumhurbaşkanı seçildikten sonra Kıbrıs sorununu değil üç ayda, değil üç yılda, otuz yılda bile çözemeyeceğini çok iyi anlamış gözüküyor.

 

Cumhurbaşkanı Talat, Rumların iyi niyetten anlamadıklarını,  Kıbrıs Türklerine hayat hakkı tanımak istemediklerini, ellerinden gelse, bırakın dünyadan izole etmeyi, nefes almamıza bile ambargo koymak istediklerini çok iyi kavramış anlaşılan.

 

Cumhurbaşkanı M. A. Talat’ın, Brüksel’de tamamlamış olduğu temaslarında, AB-Türkiye ilişkilerinde kriz çıkmasının önlenmesiyle ilgili olarak Finlandiya önerisinin kabul edilmesi olasılığını da dikkate alarak Ankara’dan farklı ve titiz bir görünüm ortaya koyması, ve neredeyse Brüksel’de daha temaslar başlamadan Finlandiya önerilerine “Hayır” demesi veya “Hayır”ı ima etmesi çok şeylerin değiştiğinin işareti.

 

Talat, Brüksel’de evvel emirde Ercan havaalanı’nın açılmasını, sportif, kültürel ve siyasi ambargonun kaldırılmasını ve Avrupa Parlamentosu’ndan da şimdilik gözlemci statüsünde olan KKTC Milletvekillerine Avrupa Parlamentosu üyeleri olarak iskemle verilmesini talep etmesi, köprülerin altından çok suların aktığını gösteriyor.

 

Cumhurbaşkanı Talat’ın daha evvelki söylemleri, “Biz Avrupa parlamentosuna gideriz ve 1960 Kıbrıs Cumhuriyeti bünyesinde Türklere ayrılmış 2 iskemleye otururuz” şeklinde idi ve bu hakkın da bizlere tanınacağından çok emindi ama bu hiç gerçekleşemedi ve Rumların blokajına tosladı. Rumlar açık ve net olarak “OXI” yani “HAYIR” dediler ve bu iskemlelerin hepsi de bizimdir, Türkler asla oturamaz diyerek Kıbrıs’lı Türklerin Avrupa Parlamentosu’na girebilecekleri tüm kapıları da kapattılar.  Açıkça bizi AP’den dışladılar, aynen dünyadan dışladıkları gibi.

 

Talat, tüm bu gelişmelerden sonra, güncel tanımla “Türkiye ile AB trenlerinin çarpışmasını” istemiyor. Nedeni de bu çarpışmadan sonra Kıbrıs sorununun çözüm olanaklarının da yok olacağını iyice fark etmiş olması. Bu bağlamda Türkiye’nin AB üyelik sürecinin devam etmesinin Kıbrıs’ın çıkarına olacağına inanıyor ve bunu da her ortamda dile getiriyor.

 

Görünüşe göre bunlara ilaveten Cumhurbaşkanı Talat, aniden Kıbrıs’lı Türklere uygulanan izolasyonların da farkına vardı ve şimdi onların kaldırılmasının peşine düştü.  Hem adada çözüm istiyor, hem de izolasyonların kalkmasını istiyor.

Bu aşama, Talat için 2002’ye kıyasla çok büyük, inanılmaz ve dramatik bir gelişme. Daha doğrusu Cumhurbaşkanı Talat çok büyük bir mutasyona, yani genetik değişime uğramış. Tabi burada kastettiğim DNA’sındaki değişim değil, politik yapısındaki köklü değişim.

 

Cumhurbaşkanı şimdi, Kıbrıslı Türklere yönelik izolasyonun, Kıbrıslı Türklerin Rumlara yönelik tavizleriyle bağdaşlaştırılamayacağını, taviz ve karşılıkların ancak Kıbrıs sorununa çözüm bulunmasıyla birlikte pazarlık olduğu zaman mümkün olabileceğini söylüyor. Ve artık doğrultusu da açıkça bu yönde.

 

Tabi bu aşamada benim gönlüm, Talat’ın şu anda Cumhurbaşkanı olduğu KKTC’nin de yani Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin de varlığının ve öneminin farkına varmasıdır. İzolasyonların ve ambargoların Kıbrıs Türk’ü üzerinden değil, KKTC’nin üzerinden  kaldırılması olmalıdır bundan sonraki çabalarının ana çekirdeği.

Prof. Dr. Ata ATUN Son 10 Yazı                                                                                  Yazarın Tüm Yazıları



  • AB Kıbrıs Müzakerelerinin neresinde?
  • Savaş Gerçekleri
  • Su Savaşları Başladı
  • İsrail Türkiye Sınırına Yanaşır mı?  
  • Sıra Kimde?
  • İsrail Güç Zehirlenmesine mi Girdi?
  • Coni niye Kıbrıs’ta?
  • Ata Atun – Netflix, “Famagusta” adlı dizi
  • Netflix eğlence platformu mu, propaganda aracı mı?
  • Niyet başka akıbet başka!
  • Okunma 30
    Talat ve Denktaş için yorumlar kapalı

    Yorumlara kapalı.

    Prof. Dr. Ata ATUN Makaleleri, Özgeçmişi, Yazıları Son Yazılar FriendFeed
    Samtay Vakfı
    kıbrıs haberleri
    kibris 1974
    atun ltd

    Gallery

    kktc-bayrak kktc-tc-bayrak- kktc-tc-bayrak kktc-tc-bayrak-2 kktc-tc-bayrak-3 kktc-tc-bayrak-4

    Arşivler

    Son Yorumlar