Tecavüzcülere ağır ceza verilmeli |
Prof. Dr. Ata ATUN |
|
Kıbrıs’ta bizler tecavüz nedir bilmezdik.
Bu ülkede 74’den önce tecavüz olayının yaşandığını pek hatırlamıyorum. Tek tük, beş on yılda bir, bir tane yaşanırdı galiba.
Doğaya aykırı cinsel ilişki nedir onu hiç bilmezdik.
Ne oldu ülkemize anlayamıyorum.
Sapık insanları vatandaş mı yaptık, yoksa bu adaya gelenler sapık düşüncelerini de beraberlerinde mi getirdiler anlaması zor.
İnsana tecavüz edenini mi istersin, zavallı bir eşşeği ağaca bağlayıp tecavüz edenini mi?
Gözü dönmüşler hızlarını alamayıp hayvanlara da tecavüz ediyorlar.
Gün geçmiyor ki haberlerin içine bir tecavüz olayı girmesin.
Üstelik bu adamlar iki kez sapık.
Hem tecavüz ediyorlar hem de, bu tecavüzlerini doğaya aykırı gerçekleştiriyorlar.
Son bir hafta içinde kendisinden ayrılmak isteyen eşinin evine hırsız gibi pencereden girdikten sonra sahil kenarına döve döve götüren ve
kendisini araba krikosu ile yüzünü dağıtmakla tehdit edip doğaya aykırı bir şekilde tecavüz eden kişiye ve ailesine verilecek cezayı gerçekten merak ediyorum.
Tecavüz eden kişinin ailesi ise yurt dışından telefonla tecavüz edilen kadını arıyor ve üstelik bir de tehdit ediyor.
Bu ne cüret, bu ne mantık, bu nasıl bir yaşam kültürü.
Kıbrıs’ta kadın el üstünde tutulurken anlaşılıyor ki tecavüz eden kişinin yaşadığı yörede kadın ayak altında tutuluyor.
Ben İçişleri Bakanımıza sesleniyorum, telefonla tecavüz edilen kadını tehdit eden bu aile hakkında kamu davası açın ve KKTC’ye girişlerini yasaklayın. Ülkemizde tehdit suçtur. İster sözle olsun ister telefonla. Tecavüze uğrayan kadının şahadeti polis kayıtlarındadır ve de dikkate alınmalıdır.
13 yaşındaki baldızına son iki yıldır tecavüz eden sapık ise bir baş yüz karası konu.
Bu sapığa en az elli yıl hapislik cezası verilmeli.
Minicik bir genç kıza daha doğrusu daha çocukluktan bile çıkmamış bir kız çocuğuna iki yıl boyunca tehditle tecavüz edip hayatını karartan, psikolojisini bozan ve ruhunda onarılamayacak yaralar açan bu sapığa mevcut yasaların da üstünde bir ceza verilmeli ve bir kez daha güneş yüzü gösterilmemeli.
Zaten böylesi bir cezanın örneği var.
Geçmiş yıllarda bir üniversite kampüsünde gencecik bir kıza döverek tecavüz eden sapığa, saygın bir hâkimimiz tarafından 25 yıl hapis verilmişti, buna daha da fazla verilmeli.
Tecavüzcünün cezalandırılmasından da öteye, daha ergen bile olmamış bu kızın ruhunda açılan bu yaranın onarılıp onarılamayacağı sorusunu da kendisine sormalı ilgililerimiz.
Artık önlem alınması ve tecavüzcülerin çok ağır bir şekilde cezalandırılmasının zamanı geldi.
Sayın İçişleri Bakanımız!
Bir Yasa tasarısı hazırlayın ve mevcut yasaları artık değiştirin.
Tecavüzcülere, ister insana olsun, ister bir hayvana, kimyasal Kastrasyon yani ilaçla hadım edilmesi cezasını getirin.
Tecavüzcülerin iki veya üç yıl yatıp çıkmalarını önleyin ve en az otuz yıl hapis cezası getirin bu yeni yasa ile.
Eğer bu sapıklar sonradan vatandaşımız olmuşlarsa derhal vatandaşlıktan atın ve bir daha geri gelmemek kaydı ile sınır dışı edin.
İnsanımız geçmişteki huzurlu günleri aramakta ve en çokta tecavüzcülere tahammül edememektedir, daha doğrusu ülkemizde böylesi sapık insanların yaşamasını istememektedir.
Buna ilaveten “Vatandaşlık Yasasını” da değiştirin.
Vatandaş olduktan sonraki on yıl içinde basit trafik suçu dışında suç işleyenlerin otomatikman vatandaşlıklarının iptal edileceği ve sınır dışı edilecekleri maddesini ilave edin mevcut yasaya.
Dünya güzeli adamızı vatan kabul edenlere kapımız açık, ama bu ülkenin, sapıklara, hırsızlara, katillere, dolandırıcılara, tecavüzcülere ve bir ayağı üzerinde kırk tane yalan söyleyen “Sonradan olma vatandaşlara” da hiç gereksinimi yok.