Türk Milletvekilleri (Rum) Meclise giremez |
Prof. Dr. Ata ATUN |
|
28 Şubat 2006 tarihinde 78 Kıbrıslı Türk tarafından, Kıbrıs (Rum) Cumhuriyeti ilgili makamlarına yapılan 1960 Kıbrıs Cumhuriyeti Kuruluş Anlaşmasına göre seçme ve seçilme hakkı başvurusuna Kıbrıs (Rum) Cumhuriyeti İçişleri Bakanı Andreas Christou’dan yanıt geldi.
Yanıt doğal olarak olumsuz.
Yanıtın içindeki “Toplumunuz……., devletin anayasal organlarından çekilip katılmaması, ammeyi ilgilendiren konuların yürütülmesinde yer almaması ve anayasal organlara ve işlere katılmaması devam ettikçe, ….” ve “Yukarıda belirtilen düzen, yani üyesi olduğunuz Türk toplumunun yokluğu, söz ettiğiniz anayasal düzenlemelerin işlemesini imkansız kılmaktadır.” cümleleri ibret vericidir.
Christou’ya göre bu görevlerden kendi istek ve arzuları ile Türkler çekilmiştir ve o gün bu gün ammeyi ilgilendiren konuların yürütülmesinde ve anayasal organlarda yer almayı reddetmişlerdir.
E vallahi, yalanın bu kadarına da pes doğrusu.
Aşağıda tam 41 yıl evvel, 23 Temmuz 1965 tarihinde Fileleftoros Gazetesinde çıkan haber içinde dönemin Meclis Başkanı Glafkos Klerides’in açıklaması bulunmaktadır.
TÜRK MİLLET VEKİLLERİ MECLİSE GİREMEZ
Klerides’in, Meclis Başkanı sıfatıyla Türk milletvekillerinin Meclis toplantılarına katılmalarına izin verilmeyeceğine ilişkin olarak söyledikleri:
“…Türk milletvekilleri Sn. Bernandes (BM. temsilcisi) vasıtası ile haber göndererek seçim yasası hakkındaki Meclis toplantılarına katılmak istediklerim bildirmişlerdir.
Bernandes’e verdiğim cevapta Türk milletvekillerinin Meclis’e gelmelerinin sadece kendi arzularına bağlı bir şey olmayacağım, bunun için bazı şartlar bulunduğunu söyledim.
Birinci esas şart şudur ;
Türk tarafı Meclis’ten geçen konuların, hükümet tarafından Rum bölgelerinde olduğu gibi, Türk bölgelerinde de tatbik edilmesini kabul etmelidir.
İkinci esas şart oy verme usulünün kaldırılmasıdır. Geri gelmek isteyen Türk milletvekilleri, Rum üyelerle müştereken oy vermeyi kabul etmelidirler.
Oylar bir bütün olarak sayılacak, Türk ve Rum milletvekilleri ayrı ayrı oy vermeyeceklerdir.
Ayrıca Türk milletvekillerinin hükümeti tanıdıklarını belirten bir beyanda bulunmaları gerektiğini ileri sürdüm, fakat Türkler bunları kabul etmeyeceklerim ileri sürdüler.
Böylece Meclise katılma sorunu halledilmedi. Türk milletvekilleri öne sürdüğüm şartlan kabul etmeden dahi Meclis toplantılarına katılma hakları olduğunu ileri sürdüler
Türk milletvekilleri ayrılırken yarın toplantıya geldikleri taktirde ne olacağım sordular.
Samimiyetle cevap verdim ki;
GELDİKLERİ TAKDİRDE TOPLANTIYA KATILMALARINA MÜSAADE EDİLMEYECEKTİR.
Türk tarafı Meclis çalışmalarına muntazaman katılma hususunu da ileri sürmüş, fakat bunun için anayasanın tamamıyla tatbik edilmesini şart koşmuştur. Fakat bu, ayrı oy çoğunluğu usulünün devam ettirilmesi demek olacaktır .
ONUN İÇİN ASLA KABUL EDİLEMEZ DEDİM. MECLİS’İN TÜRK ÜYELERİNİN HUKUKİ DAYANAĞI BULUNMADIĞINA İNANIYORUZ. TÜRK ÜYELERİNİN BURAYA İZİNSİZ GELEBİLECEKLERİNİ SANMIYORUM.”
Bu açıklama Kıbrıs’lı Türklerin niye Kıbrıs (Rum) Meclisinde yer alamayacaklarını gerçek nedenleri ile ortaya koymaktadır. Ya dönemin Cumhurbaşkanı (Etnarh) Makarios’un 13 maddelik Anayasa değişikliklerini Türkler kabul edeceklerdi ya da, Kıbrıs Cumhuriyeti meclisinden kovulacaklardı. Dönemin Kıbrıs’lı Türk Milletvekilleri 2.ci şıkkı tercih ettiler.
Kıbrıs (Rum) Cumhuriyeti İçişleri Bakanı Andreas Christou, açıkçası hikaye okumaktadır.