Türkiye attığı imza ile resmen “Sahte Kıbrıs (Rum) Cumhuriyetini tanımıyorum” dedi

Prof. Dr. Ata ATUN

 
Yazarın tüm yazılarını görüntüle

  
 31 Temmuz 2005 Saat : 10:59


 

Dün Türkiye 3 Ekim’de müzakerelerin başlaması koşulu olan Gümrük Birliği Ek Protokolü’nü imzaladı.

Bu imzanın şokunu daha Kıbrıs (Rum) Cumhuriyeti üzerinden atamadı ve herhalde uzun bir müddet de atamayacak.

Türkiye attığı imzaya kapak olarak koyduğu açıklama notu ile çok açık ve net olarak, “Ben 1960’da kurulan ve Garantörü olduğum Kıbrıs Cumhuriyetini tanıyorum. Benim önüme koyduğunuz sahte Kıbrıs devletini tanımıyorum ve anlaşma olana kadar da asla tanımayacağım”  dedi, ve ”Bilinmesi gerekeni de diplomatik yolla ilan etti.”

Bu gelişmeden sonra ”Türkiye’nin, Kıbrıs sorunu çözülmeden ‘Kıbrıs Cumhuriyeti’ni mevcut şekliye tanımasının söz konusu olmadığı” tescil edilmiş oldu.

Türkiye imza konusunda, kişiliğinden ve şerefinden hiçbir ödün vermeden, ciddi bir devlet tavrı içinde,  üzerine düşen sorumluluğa kendisine yakışır ciddi bir devlet tavrıyla sahip çıkarak, Avrupa yolunda tarihi bir adım attı.

Bence tam Kıbrıs deyimi ile “Türkiye AB’yi köşede kıstı”.

Bunun arkası ambargoların kaldırılması ve müzakerelerin başlamasıdır. Türkiye AB’nin sırtına bu iki görevi yüklemiştir ve şimdi sıra, Avrupa Birliği’ndedir. Türkiye’nin attığı bu tarihi adıma karşılık olarak AB, KKTC üzerindeki ambargoları kaldıracak pratik önlemleri almalı ve Kıbrıs Rumlarını da masaya oturmaya zorlayacak koşulları ve baskıyı yaratmalıdır.

Türkiye’nin bundan sonraki adımı ve niyeti çok açık olarak,  KKTC’ye karşı, özellikle AB tarafından uygulanan tüm ambargolar kaldırılıncaya kadar, gümrük ve limanlarını Güney Kıbrıs Rum Yönetimi’nin hizmetine açmamaktır.

Buradaki sorun, adada çözüm olmadan Kıbrıs’ın yarısını 1 Mayıs 2004’de AB içine almakla AB’nin hatasından kaynaklandığı için, sorumluluk da AB’nin sırtındadır.

Bu aşamadan sonra BM ve AB,  Kıbrıs Türklerinin üzerinde haksız izolasyon ve ambargoları kaldırmak için ciddi gayret sarf etmek zorunda kalacaktır. Türkiye bir yerde, AB’nin ve BM’nin elindeki silahı kendilerine doğru döndürmüştür. 24 Nisan 2004 referandumundan beridir, izolasyon ve ambargoların kaldırılması gerektiği retoriği artık yerini pratikte alınacak önlemlere bırakması gerekmektedir.

AB’nin izolasyon uygulamalarını, BM’nin de 541 ve 550 No.lu kararları kaldırması zamanı gelmiştir. Gerek Anavatan Türkiye, gerekse de KKTC halkı, bugüne kadar tüm uluslararası kuruluşlara verdikleri sözleri yerine getirmişler ve Kıbrıs’ta BM destekli siyasi eşitliğe dayalı yeni bir ortaklık devletinin kurulabilmesi için her türlü çabayı göstermişlerdir. Oyunu bozanın Rumlar olduğu apaçık ortaya çıkmıştır.

Türkiye’nin yayınladığı deklarasyonu başta Rumlar ve Yunanistan olmak üzere Fransa ve Avusturya iyi karşılamadı. Rumlar, AB içinde Türkiye karşıtlığı ile bilinen ülkelerin arkasına saklanarak  yeni karşı öneriler getirmeye çalışacaklardır.

Özellikle 1960 Kıbrıs Cumhuriyetinin hala var olduğunu, kendilerinin söz konusu 1960 Kıbrıs Cumhuriyetinin devamı olduğunu ve  Rum bayraklı gemi ve uçaklara Türkiye’nin liman ve havaalanlarının yasaklanmasını önleyecek önerileri çerçeve belgesine ekletmeye çalışacakları kesin.

AB içindeki Türkiye karşıtlarının 3 Ekim öncesi ellerindeki son kozun Rumlar olduğunu her kes biliyor. Rumların arkasına sığınabileceği ve destek alabilecekleri yegane yer de bu Türkiye karşıtları üyeler.

Rumların yalnız başlarına Türkiye aleyhine VETO kullanmaları neredeyse olanaksız. Yanlarında baryaları gerek. İşte bu aşamada, Türkiye karşıtı AB üyesi ülkeler Rumları, Rumlarda Türkiye karşıtı ülkeleri kendi çıkarları için sonuna kadar kullanmaya çalışacak.

Gümrük Birliği Ek Protokolü’ne atılan şartlı imzanın rövanşı,  1-2 Eylül tarihlerinde toplanacak olan AB Dışişleri Bakanları toplantısında oynanacak. Dananın kuyruğu orada kopacak mı?. Bence hayır ve AB Türkiye’nin restini  Rum’a rağmen göremeyecek.

Prof. Dr. Ata ATUN Son 10 Yazı                                                                                  Yazarın Tüm Yazıları



  • Erdoğan Hristodulidis Görüşmesi
  • RUMLAR TÜRKİYE’Yİ SUÇLAMAK İÇİN BAHANE YARATMAĞA ÇALIŞIYORLAR
  • Dünyada Hoş Bir Seda Bırakıp Giden Babam Prof. Dr. Hakkı ATUN
  • Kıbrıs Rum Yönetimi-ABD Anlaşması
  • AB Kıbrıs Müzakerelerinin neresinde?
  • Savaş Gerçekleri
  • Su Savaşları Başladı
  • İsrail Türkiye Sınırına Yanaşır mı?  
  • Sıra Kimde?
  • İsrail Güç Zehirlenmesine mi Girdi?
  • Okunma 50
    Türkiye attığı imza ile resmen “Sahte Kıbrıs (Rum) Cumhuriyetini tanımıyorum” dedi için yorumlar kapalı

    Yorumlara kapalı.

    Prof. Dr. Ata ATUN Makaleleri, Özgeçmişi, Yazıları Son Yazılar FriendFeed
    Samtay Vakfı
    kıbrıs haberleri
    kibris 1974
    atun ltd

    Gallery

    Şehitlerimiz-1 Şehitlerimiz-amblem kktc-bayrak kktc-tc-bayrak- kktc-tc-bayrak-2 kktc-tc-bayrak-3

    Arşivler

    Son Yorumlar