Vatandaşlar, Kaçaklar ve Suçlar |
Prof. Dr. Ata ATUN |
|
Avrupa İstatistik Dairesi Eurostat’ın Avrupa ülkelerinde tutuklu ve hükümlü sayısı hakkında yayınladığı yıllık raporlar var.
Aynı istatistik bilgileri ABD’de yayınlıyor. Dünyanın en refah ve en ileri ülkesi olarak varsayılan 300 milyon nüfuslu Amerika Birleşik devletlerinde tutuklu ve hükümlü sayısı 2 milyon 300 binin üzerinde, yani her yüz bin kişiye 767 kişi.
Avrupa Birliğinde ise bu oran ABD’deki kadar yüksek olmasa da, KKTC’ye göre epey yüksek.
2005-2007 döneminde Avrupa’da her 100 bin kişilik nüfusa göre hapishanelerde yatan hükümlü ve tutuklu sayısı, Estonya’da 302, Letonya’da 293, Litvanya’da 232, Polonya’da 228, Çek Cumhuriyeti’nde 185, İngiltere’de 156, Almanya’da 97, İsveç’te 77, İrlanda’da 75, Danimarka’da 71, Finlandiya’da 68, Slovenya’da 60.
Kıbrıs Rum tarafında ise yaklaşık olarak 200 bin yabancı uyruklu şahıs bulunuyor, (23 Haziran 2010 Alithia Gazetesi) yani mevcut nüfusun yaklaşık dörtte biri.
Bu güne değin Rum tarafında 4 kez af çıkarıldı ve Rum Merkezi Cezaevi kısmen boşaltıldı. Bunların üçüncüsü 4 Ekim 2010’da “Kıbrıs Cumhuriyeti’nin” 50. Kuruluş Yıldönümü nedeniyle, sonuncusu da 21 Nisan 2011’de Rum Ortodoks dünyasının kutlayacağı Paskalya yortusu sebebiyle idi ve bu son 9 ayda toplam mahkûm sayısında 140’a yakın azalma olmasına rağmen sayı günümüzde yaklaşık 704 ve uluslararası verilere göre, cezaevinin kapasitesine kıyasla olması gerekenden neredeyse iki katı daha fazla. Her 100 bin kişiye göre de hükümlü ve tutuklu sayısı yaklaşık 82 kişi.
Devlet Planlama Örgütü’nün (DPÖ) 2006 yılından itibaren yapmış olduğu projeksiyonlar sonucu ortaya çıkan KKTC nüfusu, yılsonu itibarıyla 2006’da 259,168 kişi, 2007’de 271,223 kişi, 2008’de 279,064 kişi, 2009’da 285,356 kişi ve 2010’da ise 287,856 kişi olarak hesaplanmıştı.
Ben de son 5 yıllık ortalama artış oranını baz alarak KKTC’nin Ağustos 2011 resmi nüfusunu yaklaşık 293 bin kişi olarak varsayıyorum.
Herhangi bir sayıma dayanmayan iddialara göre, bu sayıya “Beyaz Kimlik” almaya hak kazanan 35 bin kişi olduğu varsayımını ve gene iddialara göre kaçak olduğu söylenen 40 bin kişiyi de eklersek, adada yaşayan toplam nüfus 368 bin kişi oluyor.
Gene bir sayıma dayanmayan iddialara göre bu nüfusun 136 bin kişisi 1974 öncesi Kıbrıs’ta yaşayan Türkler. Geri kalanlar Kıbrıslı Türklerle evlilik yapan, gelinler, damatlar, yengeler, enişteler, onların çocukları ve daha iyi bir yaşam için Türkiye’den ve üçüncü ülkelerden adamıza gelip yerleşenler.
KKTC Merkezi Cezaevi’nde ise mahkûm sayısı değişken. Ortalama olarak 325-375 arasında inip çıkıyor. Yaz aylarında bu sayı yükselirken, kış aylarında inişe geçiyor. Aynen otellerimizdeki gibi.
Bu mahkumların yaklaşık yüzde 35’i KKTC vatandaşı. Diğerleri yurt dışından gelen kişiler. Yurt dışından gelip suç işleyen kişilerin oluşturduğu yüzde 65’lik oran yaklaşık 227 kişi etmekte.
Basit bir hesaplama ile bazı kişilere göre KKTC’de yaşamlarını yasal veya kaçak olarak sürdüren ve 1974 öncesi Kıbrıs’ta yaşayan Kıbrıslı Türk varsayılmayan kişilerin toplamı yaklaşık olarak 232 bin kişi. Bu sayıyı, cezaevindeki yüzde 65 oranındaki suçlularla ilintilendirirsek, 100 bin kişilik nüfusa göre hükümlü ve tutuklu sayısı yaklaşık 98 kişi eder, yani yaklaşık yüzde bir.
Geri kalan yüzde 99, namusuyla çalışan ve suç işlemeyen bir kitle. Ülkemizi vatan seçmiş, burada evlenmiş, çocukları burada doğmuş ve geleceklerini de KKTC’de ki yaşamları üzerine kurmuş insanlar.
Niye biz bu durumda ülkemizde namusuyla yaşayan, suç işlemeyen, bu ülkenin her kesimine ve ekonomisine katkı koyan 232 bin kişinin tümünü ister yasal olsun, ister Beyaz Kimlikli, ister Yeşil olsun veya da kaçak, suçlu yerine koyup hırsız, uğursuz, katil, kanara diye tanımlıyoruz. Çok büyük bir yanlış yapıyoruz ve yurt dışından ülkemize suç işlemek için gelenleri, burada namusuyla yaşayan ve suç işlemeyen kişilerle aynı kefeye koyuyoruz.
ABD veya Avrupa Birliğindeki nüfus-mahkum oranı ile kıyasladığımızda niye bazı kişiler ve medya kuruluşları bu dünya güzeli ülkemizi “Suç Cenneti” diye tanımlıyor pek de anlamış değilim.
Artık at gözlüklerimizi çıkarıp, ülkemizi, vatandaşlarımızı, suçları ve mahkûmları gerçekçi bir şekilde diğer ülkeler ile kıyaslayıp karar vermeliyiz.
Prof. Dr. Ata ATUN
http://www.ataatun.com
15 Ağustos 2011