Yunanistan Başbakanı Aleksis Çipras seçimlerden sonra yeni SYRIZA-ANEL koalisyonunu büyük bir hevesle ve de halkın büyük beklentileri ile kurdu ama Yunanistan Dışişleri bakanlığı ile Yunanistan Gizli Servisi EYP’de (Ethniki Ypiresia Pliroforion) köklü bir değişiklik yok. Çipras yeni yapılanma uyarınca EYP’yi doğrudan Başbakanlığa bağladı, başına eski gazeteci Yannis Rubatis’i getirdi ama her ikisinde de hamam da aynı kaldı, tellak da, tas da…
PASOK iktidarda olmamasına rağmen bu iki kuruluşta ciddi ciddi söz sahibi. Bu nedenle de Çipras hükümetinin Yunanistan’ın dış politikasında bir değişiklik yapacağını beklemek büyük bir yanılgı olacak. Zaten Çipras’ın geçen hafta Kıbrıs Rum tarafına yaptığı ziyarette Yunanistan’ın dış politikasında herhangi bir değişikliğin olmadığı ayan beyan ortaya çıkmıştı. Tek değişiklik Çipras’ın Kıbrıs Türk halkı içindeki Rum sempatizanı birey ve Sivil Toplum Örgütü mensuplarını kabul edip görüşmesi oldu. Daha evvel ne Karamanlis ne de Papandreu Kıbrıs Türk halkından herhangi bir kişi veya kuruluş temsilcisini resmen kabul etmemiş ve görüşme yapmamıştı.
Dışişlerine ilaveten Yunanistan Gizli Servisi EYP ve onun içindeki “Derin Devlet” de yerli yerinde kaldı. Bu sonucun verdiği mesaj açık. Yunanistan’ın Dışişleri ile İçişleri nasıl geldiyse öyle gidecek.
Yük şimdi Maliye Bakanı Yanis Varufakis’in sırtında, hem de deve yüküyle. Bir müddet sonra altında ezilip bittaga (yamyassı) olmazsa, başka bir dünyada ve başka bir boyutta yaşıyor demektir.
***
Bugün Yunan Baharındaki sonun başlangıcının ilk günü.
Avrupa Merkez Bankası’nın, Yunanistan’daki yeni hükümetin AB’nin yardım programına karşı çıkması sonrasında oluşan belirsizlik nedeniyle aldığı karara göre, Yunanistan’da faaliyet gösteren bankaların finanse edilmesini kendi sırtından atarak, Yunanistan Merkez Bankasına yüklemesinin de ilk günü aynı zamanda. Bundan sonra Yunan bankalarına günlük gerekli olan nakit para Yunanistan Merkez Bankası’ndan gönderilecek. Tabii olduğu kadar. Yunanistan Merkez Bankasındaki rezerv ise sadece 15 günlük.
AB Avro bölgesi Maliye Bakanları Yunanistan’a finansal destek konusunda ne yapılabilir gündemi ile bugün olağan dışı bir toplantı yapacak. Yunanistan’ın bu özel toplantı amaçlı 4 gün evvelden borçların yeniden yapılandırılması için gerekli olan plan, proje ve program önerisini yapması gerekiyor ancak ortada daha böyle bir öneri yok. Bırakın öneriyi çalışma bile yok. Açıkçası Çipras hükümeti ve özellikle de Maliye Bakanı Varufakis, iki cami arasında kalan beynamaz gibi…
Yarın ise Avrupa Birliği üye devletler başkanlarının olağan toplantısı yapılacak. Bugün yapılacak olan AB Avro bölgesi Maliye Bakanları toplantısında Yunanistan’a finansal desteğin nasıl verileceği veya da verilmeyeceği kararı, yarınki toplantıda gündemi oluşturacak. Tabii Çipras hükümeti bir evvelki Yunan hükümetlerinin AB’nin mali yardımı karşılığında koyduğu şartlara ve programa uygun ekonomik reform ve tedbir planını bu süre içinde hazırlayıp sunabilirse. Sunamazsa ve Çipras hükümeti AB ile anlaşma sağlayamazsa, Yunanistan Merkez Bankası’nın nakit para bulmak için ödeyeceği faiz en iyimser bir tahminle üç katına fırlayacak, elindeki nakit ve emekli fonlarında yıllarca birikmiş olan paralar da Mart sonunda suyunu çekecek.
Makiye Bakanı Varufakis, hızla gelmekte olan felaketin farkında olduğundan var gücü ile AB’den yaz başına kadar hazırlanıp plan sunabilmek için mehil isteme peşinde. Yeni ve uzun vadeli ama koşulları AB’nin daha evvel koyduğu şartlarla aynı olan bir anlaşmayı AB’ye kabul ettirebilirlerse, Yunan halkına miting meydanlarında verdikleri sözleri ancak unutturabileceklerini varsayıyorlar.
Dünyadaki ekonomik gidişin, özellikle de Avrupa Birliği’ndeki tüm ekonomik sıkıntılara rağmen Türkiye’nin 2015 büyüme tahminlerinin yüzde 3,5 olduğunu hatırlamanın, kıyaslama yapmak açısından çok faydalı olacağı inancındayım. Çalışanın kazandığı dünyada- eninde sonunda- tembel batıyor, çalışkan çıkıyor…
Ata ATUN
e-mail: ata.atun@atun.com
http://www.ataatun.org
Facebook: Ata Atun
11 Şubat 2015
Çipras’ın son seçimlerdeki başarısı, Yunan halkına Avrupa Birliği içinde Rus sitemini uygulayabileceğine inandırmak oldu. Kapital sistemin koşullarını bozmadan, şartlarını da değiştirmeden sosyalist sistemi uygulayabileceği vaadini verdi ama kasası boş, değerli madenleri bulunmuyor, en önemlisi de nakit geliri yok.
Lenin, neredeyse yüz yıl evvelki koşullarda Çarlık Rusya’sını devirirken batının tüm baskısına ve görünmez ambargosuna rağmen başarılı olabilmeyi başarmıştı kapital düzenden sosyalist düzene geçerken. Yaşanan korkunç enflasyonu yeraltı kaynaklarının satışı ile frenlemiş, radikal bir değişim sonucu yönetim sistemine getirdiği o güne değin görülmemiş ve yaşanmamış yepyeni bir devlet sistemini de kökleştirmeyi başarmıştı.
Ertesi yıl Almanya’nın Bavyera eyaletinde de Lenin’in Rusya’da kurmaya başardığı komünist devlet sistemine paralel olarak bir komünist devlet kurulmuştu ama nakit ve gelir yokluğundan herkese vaat edilen maaşlar ödenemeyince birkaç ay içinde batmış, tarihten silinmişti.
Çipras’ın, Avrupa Birliğinin kapital düzeni içinde kalarak ve kapital düzenin tüm koşullarını uygulayacağını taahhüt ederek sosyalist bir düzeni vaat etmesi, inekten sıpa üretmeyi vaat etmekle eşdeğer düzeyde açıkçası.
Zaten Avrupa Birliği daha Yunanistan batmanın eşiğine geldiğinde elinden tutmuş ve 640 milyar Avro olan borcunun yarısını silerek ilk desteği vermiş, borcu da 320 milyar Avro’ya indirerek Yunan hükümetinin önüne alınacak tedbirler paketi ile bir de ödeme planı koymuştu.
Alınacak tedbirlerin tümü kemer sıkmaya yönelikti ve belli bir vadede de bu borcu ödeyebilecek şekilde tasarlanmıştı. Dönemin Yunan hükümeti de Avro bölgesinden atılmamak ve Avrupa Birliğine de veda etmemek için bu koşulları kayıtsız koşulsuz kabul etmişti.
Kahraman Çipras meydanlarda bu anlaşmaya karşı çıkacağını, ek vergileri kaldıracağını, asgari ücreti yükselteceğini ve benzeri ekonomik tedbirlere yönelik uygulamaları iptal edeceğini vaat etmişti ama kasanın boş, gelirin olmadığı bir ortamda bunu nasıl başaracağına hiç değinmemişti.
Geçen hafta içinde Başbakan Aleksis Çipras ve Maliye Bakanı Yanis Varufakis iki ayrı koldan Avrupa Birliği’nde Yunan halkına verdikleri vaatler yönünde mali içerikli görüşmelere başlayınca, Avrupa Merkez Bankası, Çipras hükümetine duyduğu güvensizlik nedeni ile halen “Çöp” sınıfında olan Yunanistan Devlet tahvillerini nakit para karşılığında teminat olarak kabul etmeyeceğini açıkladı.
Yunanistan’a bu karar değişene kadar Avrupa Birliği tarafından nakit para desteği verilmeyecek ve tüm Yunan bankalarının nakit gereksinimlerini de Yunanistan Merkez Bankası karşılayacak. Karşılamasına karşılayacak da, hazinedeki para ancak 2 hafta yetecek düzeyde.
Bu zaman dilimi içinde AB’den daha evvel mutabakata varılan antlaşma içeriğince 15 Milyar Avro’luk yardım dilimi gelmezse Çipras’ın, çalışanların yıllardır her ay emeklilik fonlarına yatırdıkları primleri, maaş ödemesi ve piyasayı canlı tutmak için kullanması gerekecek. Başka da çaresi yok. Bu kaynak da ancak Yunanistan’ı Nisan ayına kadar götürebilecek düzeyde. Sonrası ise tufan, hatta tsunami… (Devam edecek)
Ata ATUN
e-mail: ata.atun@atun.com
http://www.ataatun.org
Facebook: Ata Atun
9 Şubat 2015
KKTC’nin en çok turist çeken şehirlerinden biri olan Girne KKTC turizminin başkenti.
Şahane bir yat limanını, yolcu ve kargo limanını, sayısız otelleri, gazinoları, ünlü restoranları ve üç tane üniversiteyi bünyesinde barındıran Girne, adadaki mevcut Türk Barış Kuvvetleri’nin de merkezi durumunda.
KKTC’de yaşam boyu ikamet etmeyi tercih etmiş İngilizler ve Ruslar daha çok Girne’deki, kendi yaşam standartlarını oluşturdukları köylerinde yaşıyorlar. Bunlara ilaveten turist, öğrenci ve beyaz kimlikli dostlarımız da Girne’yi tercih ediyorlar.
Girne şehri, köklü bir değişimi, sihirli bir elin dokunmasını bekliyor, çağdaş ve Avrupai bir yaşam için.
Devlet Dairelerinin birçoğu Mustafa Çağatay Caddesi ve Ziya Rızkı Caddesi boyunca dizilmiş irili ufaklı tek katlı evlerin veya da apartman dairelerinin içinde. 1974 koşullarında günümüz Girne’sinin ancak onda biri büyüklüğündeki bir nüfusa ve alana hitap etmek için kurulmuş olan bu dairelerin kimi artık işlevini yitirmiş, kimi şehrin göbeğinde kalmış, kimi de yoğun bir trafiğin aktığı ana caddenin üstünde halka hizmet vermeye çalışıyor ve de ayırımsız hiçbirinin de park yerleri yok.
Bunların tümünün şehrin içinden alınıp, toplu bir halde şehir dışında, tercihen Girne Çevre Yolu üzerinde uygun bir binaya taşınmaları ve halen kullanımda olan binaların da açık arttırma usulüyle Maliye’ye gelir getirmesi amacıyla satılması gerekmekte.
Mustafa Çağatay Caddesi üzerinde bulunan İtfaiye’nin, trafiğin yoğun olduğu bir günde yangın söndürmeye gidebilmesi neredeyse olanaksızdır. Girne Çevre Yolu üzerinde çağdaş bir itfaiye merkezi inşa edilerek İtfaiye’nin oraya taşınması, Girne’nin gerek doğusunda, gerekse de batısında çıkabilecek yangınlara en kolay şekilde ulaşmasına olanak sağlayacaktır.
Yerlisinden çok yabancıyı barındıran Girne’de maalesef bir minibüs terminali yoktur. Minibüs terminali olarak kullanılan mekan, Ramadan Cemil Meydanını Mustafa Çağatay Caddesine bağlayan ve itfaiyenin ön duvarını boyunca uzanan duvar dibidir. Bu duvar dibinde yolcuları yağmurdan, soğuktan veya da yazın yakıcı güneşinden koruyacak kapalı bir alan yoktur. Bırakın kapalı alanı, oturup minibüs bekleyecek yeri, iskemlesi, masası, bankosu, su içecek yeri ve tuvaleti de yoktur burasının. Vatandaşımız böylesi çağdışı ve insanlık dışı bir hizmeti hak etmemektedir.
Toplu taşımacılığın yeteri kadar halka hizmet veremediği daha doğrusu bulunmadığı Girne’de bu görevi fedakarca üstlenen minibüslere çağdaş bir minibüs terminali gerekmektedir. Ramadan Cemil Meydanı’nın doğu kısmında yer alan 3 adet taksi durağını, Baldöken Mezarlığı içinde yer alan otoparkın içine taşıyıp, boşalan yere dönüşümlü olarak bir taksinin ve bir minibüsün yer alacağı bir terminal durağı yapılmalı, park içinde de yolcuların serinde veya sıcakta oturup, insani gereksinimlerini giderebilecekleri ve araç bekleyecekleri kalıcı veya geçici bir terminal binası yapılması gerekmektedir.
Devletimizin bütçesinden artık sadece memurlara maaş verileceğine ve hiç durmadan artışlar yapılacağına, bu maaşları ödedikleri vergilerle karşılayan vatandaşlara çağdaş hizmetlerin verilebilmesi için altyapıya da bütçeden pay ayrılması gerekmektedir.
Girne halkını, öğrencilerimin ve yabancıların en büyük şikayet konularından bir tanesi posta dağıtımının çok yetersiz olması. Beylerbeyi, Ozanköy, Doğanköy, Çatalköy gibi Girne’nin doğusunda kalan yerleşim yerlerinin ortak şikayeti evlere günlük posta dağıtım hizmetinin verilmemesi. Bölge muhtarları Girne’ye gittikleri vakit Posta Dairesinden gönderileri almakta veya Posta dairesi bir şekilde bu gönderileri muhtarların yazıhanelerine ulaştırmakta, gönderi sahipleri birkaç günlük, bazen de bir haftalık gecikmelerle gönderiden haberdar olup, muhtarların yazıhanelerinden söz konusu gönderileri alabilmekte.
Açıkçası yüz karası ve çağdışı bir posta dağıtım yöntem bu uygulama. 21. Yüzyılda yaşayan KKTC halkı böylesi bir ihmalkarlığa ve düşük düzeyli hizmete layık değildir.
Girne, cesur, kararlı ve sihirli bir eli beklemektedir, çağı yakalayabilmek için….
Ata ATUN
e-mail: ata.atun@atun.com
http://www.ataatun.org
Facebook: Ata Atun
6 Şubat 2015