Çipras’ın Verdiği Mesaj Açık

Çipras’ın Verdiği Mesaj Açık

Alexis TsiprasYunanistan’ın yeni Başbakanı Çipras 28 Temmuz 1974 doğumlu.

Kıbrıs’ta Yunan Cuntasının organize ettiği darbeden 13 gün, Mutlu Barış Harekatından da 8 gün sonra doğmuş. Yunan Cuntasının devrilmesine tanık olsa da, o sıralarda kundaktaymış.

 

Çipras Kıbrıs Rum tarafına fırtına gibi geldi ve yaz meltemi gibi gitti, arkasından hiçbir önem arz edecek bir etki bırakmadan. Avrupa Birliği’nde devlet başkanı düzeyinde katılmak zorunda olduğu toplantılardan önce, yılların geleneğini bozmamak için apar topar Lefkoşa’ya gelmek zorunda kaldı. Bu nedenle de, yani adaya hazırlıksız geldiği için bildik Rum tezlerini tekrarladı bir papağan gibi…

 

Kıbrıs Rum Yönetimi lideri Nikos Anastasiadis aşırı sağcı, kendisinin de aşırı solcu olmasından dolayı- ortak hiçbir politik ideolojilerinin bulunmaması nedeni ile- konuştukları konular Kıbrıs sorununa bulunacak çözümün şekli, her iki ülkenin AB’ye olan borçlarının tıraşlanması ve ertelenmesi ile Rusya’ya olası AB yaptırımlarına birlikte karşı çıkmaktan öteye gidemedi.

 

Zaten Çipras Lefkoşa ziyaretinin büyük bir bölümünü anma ziyaretlerine ve çelenk koymaya ayırdı.

 

Rum Başkanlık sarayı bahçesindeki Makarios’un heykeline çelenk koydu, Makadonitissa’daki  Yunan Askeri mezarlığına gitti, hapishaneye gidip hapishanede asılan EOKA’cıların mezarlarına çiçekler bıraktı, Malunda’daki Yunan Alayı’nı ziyaret etti, Temsilciler Meclisi’nde Rum siyasilere gaz veren bir konuşma yaptı, Türkiye’nin garantörlüğünün olmayacağı bir çözümden bahsetti, Yunanistan’ın asla kuzeydeki devleti tanımayacağını vurguladı ve Kıbrıs Rum Yönetimi ve Yunanistan olmazsa AB’nin güney doğu bölümünün budanmış olacağını söyledi.

 

Solcu ve Sosyalist bir lider olarak Yunanistan seçimlerini kazanmış olan Çipras’ın Sosyalist düşüncenin temellerinden birini oluşturan “Halkların eşitliği” felsefesinden çok uzakta olduğu kesin. Kıbrıs adasını Helen adası olarak görmekte ve Kıbrıslı Türklerin de Kıbrıs halkı ile Kıbrıs (Rum) Cumhuriyetinin bir parçası olduğuna inanmakta. Müzakerelerin başlaması için de Barbaros Hayrettin Paşa gemisinin Kıbrıs Rum Yönetiminin tek taraflı ilan ettiği Münhasır Ekonomik Bölgeden de çekilmesini şart koşmakta.

 

Çipras aynen geçmiş Yunanlı siyasilerin yaptıkları gibi hem nala vuruyor hem de mıha. Kıbrıslı Türkler Kıbrıs’ı oluşturan halkın bir parçası ama Kıbrıs’ın münhasır Ekonomik Bölgesinde araştırma yapamaz, bulunan olası yeraltı zenginliklerinden de pay alamaz inancında. Doğu Akdeniz’de doğalgaz arama konusunda sadece Kıbrıslı Rumların hakları var ve bulunacak yer altı zenginlikleri de sadece Rumlara ait olduğu düşüncesinde Yunanistan Başbakanı.

 

Bana göre Yunan siyasi tarihinin tozlu sayfaları arasında yer almaya hazırlanan PASOK’un yeni bir devamı SYRIZA. Çipras, “Yunanistan ile Türkiye arasındaki ilişkinin temelini Kıbrıs sorununun oluşturduğu”nu dile getirerek Kıbrıs sorununa karıştıklarını yıllardır inkar eden Yunanlı siyasilerin “biz artık Kıbrıs sorununa müdahil değiliz” söylemlerini de resmi ağızdan çürütmüş oldu.

Kıbrıs Rum halkına, Yunan halkına, AB yöneticilerine, BM’ye, ABD’li siyasilere, Türkiye’ye ve Yunanistan’ın çiçeği burnunda Başbakanından medet umarak ziyaretine giden Kıbrıslı Türk Sivil Toplum Örgütü üyelerine Çipras’ın Kıbrıs konusunda verdiği mesaj çok açık ve net; “Kıbrıs konusundaki tutumumuzda herhangi bir değişiklik yok ve bugüne kadar nasıl geldiyse aynen o şekilde devam edecek…”

 

Ata ATUN

e-mail: ata.atun@atun.com

http://www.ataatun.org

Facebook: Ata Atun

4 Şubat 2015

3 Şubat 2015
Çipras’ın Verdiği Mesaj Açık için yorumlar kapalı
Okunma 102
bosluk

Çipras AB ‘de Çıbanbaşı Olacak

Çipras AB ‘de Çıbanbaşı Olacak
Yanis Varoufakis

Yanis Varoufakis

Yunanistan’ın çiçeği burnunda başbakanı Çipras bugün ilk resmi ziyaretini gerçekleştirmek üzere Dışişleri Bakanı Nikos Kotzias ile birlikte Güney Kıbrıs’a gelecek.

 

Çipras, hafta içinde İtalya ve Fransa’ya resmi bir ziyaret yapacağından Güney Kıbrıs’a apar topar, daha doğrusu hazırlıksız olarak geliyor. Gerçekte niyeti belli ve daha adaya gelmeden de bu niyetini ortaya koydu.

 

“Kıbrıs Rum Yönetimi karar alır Yunanistan kayıtsız şartsız destekler” kuralının yeni hükümet için de geçerli olduğunu vurgulamak, Kıbrıs Rum Yönetimine Türkiye ile olan ilişkilerde gaz vermek, AB ile olan ilişkilerde de birlikte hareket etmek ve Yunanistan’ın Kıbrıs konusundaki politikasını üst seviyede belirlemek.

 

Bu üst seviyede belirlemek konusu daha şimdiden Rumları ürkütmüş durumda. Yunanistan’ın saldırgan tutumunun dolayı kendilerinin Avrupalı dostları ile olan ilişkilerinin bozulacağından endişeleri var. Özellikle de “Mavi Marmara” olayından sonra Türkiye ile İsrail’in arasının bozulmasını fırsat bilip İsrail ile oluşturmayı başardıkları politik ve doğalgaz konusundaki yakınlaşmanın bozulacağı kaygısı içindeler.

 

Kaygılarının kökeninde Çipras kabinesinin SYRIZA’lı üyelerindeki Anti Semitik düşünceler.

Çipras kabinesinin Maliye Bakanı Yanis Varoufakis, “İkinci Versay Antlaşması” olarak kabul edilmek üzere ülkesi için AB yardımı çağrısı yaptı. Mali konularda bu isteğin Almanya ile Yunanistan arasında bir kırılma noktasını oluşturacağı kesin. Bundan daha da önemli bir sorunu İsrail ile ilişkiler konusu oluşturacak.

 

Çipras hükümetinin İsrail’e hasmane bakışı, Avrupa Birliği’nin Ortadoğu politikasını da derinden etkileyecek. Ortadoğu konusunda Almanya ile Yunanistan arasındaki derin yaklaşım farklılığı, Alman Şansölyesi Merkel ile yeni Maliye Bakanı Yanis Varoufakis arasındaki fikir ayrılığından kaynaklanıyor.

 

Zira Maliye Bakanı Yanis Varoufakis, Avustralya da devlet radyo kanalı SBS ‘de sunucu olarak çalışırken, programlarında Yahudiler ve özellikle de İsrailli Yahudiler karşı olumsuz yönde kalıplaşmış önyargıların tekrardan oluşmasını teşvik ettiği için 2005 yılında işinden atılmış.

 

İşinden atıldıktan sonra İsrail’i eleştirmeye devam eden Varoufakis, İsrail’in Filistinlilere karşı sadist davranışlar içinde olduğu ve uluslararası suç işlediği inancında olduğu için, basında yer alan genel eleştirilerden de öteye İsrail’i adeta şeytanlaştırmayı tercih etmekte.

 

Yunan kabinesinin SYRIZA’lı üyelerinin görüşleri de Maliye Bakanı Varoufakis ile tıpa tıp aynı. Örneğin Denizcilik Bakanı yardımcısı Theodoros Dritsas, Gazze filosundan emekli bir denizci.

Çipras kabinesi dün bir, bugün iki olmasına rağmen AB’nin Rusya karşıtı olumsuz girişim ve yaptırımlarını AB içinde siyasi manevralarla durdurma girişimini başlatarak, AB’nin Ortadoğu politikasına da internet üzerinden eleştiriler yağdırdı.

 

Bu görüşün altyapısını Cuma günü gerçekleştirilen AB Dışişleri Bakanları toplantısında Yunan Dışişleri Bakanı Kotzias ortaya koydu ve Rusya’ya yeni yaptırımlar uygulanmasına karşı çıkarak diyalog kurulmasını tavsiye etti. Yunanistan delegasyonu, “Rusya’ya yönelik yeni yaptırımlar” cümlesini toplantı bildirisinden çıkarttırmayı da başardı.

 

Yunanistan ile AB arasındaki ilk diplomatik kriz, yarın yapılacak AB Bakanlar Konseyi’nde, Ukrayna meselesi yüzünden Rusya’ya yaptırımlar konusu görüşüldükten sonra yayınlanacak sonuç metni konusunda çıkacak. Yunanistan daha şimdiden, yani ortada fol yokken, yumurta yokken olası Rusya karşıtı bir sonuç bildirgesini veto edeceğini açıkladı…

 

Tüm bu bilgiler ışığında Avrupa Birliği ile Yunanistan’ın arasının bir müddet sonra limonileşeceğini söylemek kehanet olmayacak.

 

Ata ATUN

e-mail: ata.atun@atun.com

http://www.ataatun.org

Facebook: Ata Atun

2 Şubat 2015

 

1 Şubat 2015
Çipras AB ‘de Çıbanbaşı Olacak için yorumlar kapalı
Okunma 162
bosluk

Report of the Secretary-General of 9 January 2015 (S/2015/17) on the United Nations operation in Cyprus

Report of the Secretary-General of 9 January 2015 (S/2015/17) on the United Nations operation in Cyprus

The UN Security Council adopted today a resolution on the renewal of the mandate of the UN Peacekeeping Force in Cyprus (UNFICYP) for six more months until the end of July 2015.

The full text of the resolution 2197 adopted today is as follows:

“The Security Council,

Welcoming the report of the Secretary-General of 9 January 2015 (S/2015/17) on the United Nations operation in Cyprus,

Noting that the Government of Cyprus is agreed that in view of the prevailing conditions on the island it is necessary to keep the United Nations Peacekeeping Force in Cyprus (UNFICYP) beyond 31 January 2015,

Noting the intention of the Secretary General to report on his Good Offices in the next reporting period, and echoing the Secretary-General’s firm belief that the responsibility for finding a solution lies first and foremost with the Cypriots themselves, and reaffirming the primary role of the United Nations in assisting the parties to bring the Cyprus conflict and division of the island to a comprehensive and durable settlement,

Expressing its support for the ongoing efforts of the Secretary General’s Special Advisor Espen Barth Eide, noting the importance of a conducive environment, and calling for the resumption of structured negotiations without delay, in a results oriented manner as agreed to in the Joint Declaration adopted by the Greek Cypriot and Turkish Cypriot leaders on 11 February 2014, and stressing the need for renewed efforts of the leaders and negotiators to reach a comprehensive settlement as soon as possible,

Recalling the importance attached by the international community to all parties engaging fully, flexibly and constructively in the negotiations and noting that the negotiations have not yet resulted in an enduring, comprehensive and just settlement based on a bicommunal, bizonal federation with political equality, as set out in the relevant Security Council resolutions, encouraging the sides to intensify the substantive negotiations on the unresolved core issues interdependently, and stressing that the status quo is unsustainable,

Noting the need to advance the consideration of and discussions on military confidence building measures, calling for renewed efforts to implement all remaining confidence building measures, and for agreement on and implementation of further steps to build trust between the communities,
Reaffirming the importance of continued crossings of the Green Line by Cypriots, and encouraging the opening by mutual agreement of ther crossing points,

Convinced of the many important benefits, including economic benefits for all Cypriots that would flow from a comprehensive and durable Cyprus settlement, urging the two sides and their leaders to foster positive public rhetoric, and encouraging them clearly to explain the benefits of the settlement, as well as the need for increased flexibility and compromise in order to secure it, to both communities well in advance of any eventual referenda,

Highlighting the importance of the supporting role of the international community, and in particular that of the parties concerned in taking practical steps towards helping the Greek Cypriot and Turkish Cypriot leaders to exploit fully the current opportunity,

Taking note of the assessment of the Secretary-General that the security situation on the island and along the Green Line remains stable, and urging all sides to avoid any action, including violations of the military status quo, which could lead to an increase in tension, undermine the progress achieved so far, or damage the goodwill on the island,

Recalling the Secretary-General’s firm belief that the situation in the buffer zone would be improved if both sides accepted the 1989 aide-memoire used by the United Nations,

Noting with regret that the sides are withholding access to the remaining minefields in the buffer zone, and that demining in Cyprus must continue, noting the continued danger posed by mines in Cyprus, noting also recent proposals and discussions on demining, and urging rapid agreement on facilitating the recommencement of demining operations and clearance of the remaining minefields,

Commending the work of the Committee on Missing Persons, highlighting the importance of intensifying its  activities, noting that half of all missing persons have yet to be located and more than 70% have yet to be identified, urging the opening up of access to all areas expeditiously to allow the Committee to carry out its work, and trusting that this process will promote reconciliation between the communities,

Agreeing that active participation of civil society groups, including women’s groups, is essential to the political process and can contribute to making any future settlement sustainable, recalling that women play a critically  important role in peace processes, welcoming all efforts to promote bicommunal contacts and events including, inter alia, on the part of all United Nations bodies on the island, and urging the two sides to promote the active engagement of civil society and the encouragement of cooperation between economic and commercial bodies and to remove all obstacles to such contacts,

Stressing the need for the Council to pursue a rigorous, strategic approach to peacekeeping deployments,

Welcoming the intention of the Secretary-General to keep all peacekeeping operations under close review to ensure efficiency and effectiveness, including a review of UNFICYP when appropriate, and noting the importance of contingency planning in relation to the settlement, including recommendations as appropriate for further adjustments to UNFICYP’s mandate, force levels and other resources and concept of operations, taking into account developments on the ground and the views of the parties,

Noting with appreciation the efforts of Lisa Buttenheim as the Special Representative of the Secretary General and , Force Commander Major General  Kristin Lund,  welcoming the Secretary General’s appointment of Special Adviser Espen Barth Eide.

Echoing the Secretary-General’s gratitude to the Government of Cyprus and the Government of Greece for their voluntary contributions to the funding of UNFICYP, and his request for further voluntary contributions from other countries and organizations, and expressing appreciation to member states that contribute personnel to UNFICYP,

Welcoming and encouraging efforts by the United Nations to sensitize peacekeeping personnel in the prevention and control of HIV/AIDS and other communicable diseases in all its peacekeeping operations,

1. Acknowledges the progress made so far in the fully fledged negotiations, but notes that this has not been sufficient and has not yet resulted in a comprehensive and durable settlement, and calls for an urgent resumption of  structured negotiations to reach decisive progress on the core issues;

2. Takes note of the report of the Secretary-General(S/2015/17)

3. Recalls Security Council resolution 2026 (2011), and calls upon the two leaders to:
(a) Put their efforts behind further work on reaching convergences on the core issues;
(b) Continue to work with the Technical Committees with the objective of improving the daily lives of the Cypriots;
(c) Improve the public atmosphere for the negotiations, including by focussing public messages on convergences and the way ahead, and delivering more constructive and harmonised messages; and
(d) Increase the participation of civil society in the process as appropriate;

4. Urges the implementation of confidence-building measures, and looks forward to agreement on and implementation of further such mutually-acceptable steps, including military confidence building measures and the opening of other crossing points, that can contribute to a conducive environment for a settlement;

5. Welcomes all efforts to accommodate the Committee on Missing Persons exhumation requirements and calls upon all parties to provide more expeditious, full access to all areas, given the need to intensify the Committee’s work;

6. Reaffirms all its relevant resolutions on Cyprus, in particular resolution 1251 (1999) of 29 June 1999 and subsequent resolutions;

7. Expresses its full support for UNFICYP and decides to extend its mandate for a further period ending 31 July 2015;

8. Calls on both sides to continue to engage, as a matter of urgency and while respecting UNFICYP’s mandate, in consultations with UNFICYP on the demarcation of the buffer zone, and on the United Nations 1989 aide-memoire, with a view to reaching early agreement on outstanding issues;

9. Calls on the Turkish Cypriot side and Turkish forces to restore in Strovilia the military status quo which existed there prior to 30 June 2000;

10. Calls on both sides to allow access to deminers and to facilitate the removal of the remaining mines in Cyprus within the buffer zone, and urges both sides to extend demining operations outside the buffer zone;

11. Requests the Secretary-General to submit a report on implementation of this resolution, including on contingency planning in relation to the settlement, by 10 July2015 and to keep the Security Council updated on events as necessary;

12. Welcomes the efforts being undertaken by UNFICYP to implement the Secretary-General’s zero tolerance policy on sexual exploitation and abuse and to ensure full compliance of its personnel with the United Nations code of conduct, requests the Secretary-General to continue to take all necessary action in this regard and to keep the Security Council informed, and urges troop-contributing countries to take appropriate preventive action including the conduct of pre-deployment awareness training, and to take disciplinary action and other action to ensure full accountability in cases of such conduct involving their personnel;

13. Decides to remain seized of the matter.”

 

BM’nin ilgili sayfası ile aşağıdaki sayfalardan alınmıştır.

http://www.un.org/en/ga/search/view_doc.asp?symbol=S/2015/17

CNA, Cyprus News Agency: http://www.cna.org.cy

30 Ocak 2015
Report of the Secretary-General of 9 January 2015 (S/2015/17) on the United Nations operation in Cyprus için yorumlar kapalı
Okunma 76
bosluk

30 Ocak 2015, KKTC Gazeteleri Ön Sayfaları

30 Ocak 2015, KKTC Gazeteleri Ön Sayfaları
15 Ek

20150130_Afrika_(Kibris)_001.jpg adlı eki önizle

20150130_Afrika_(Kibris)_001.jpg

20150130_Demokrat_Bakis_(Kibris)_001.jpg adlı eki önizle

20150130_Demokrat_Bakis_(Kibris)_001.jpg

20150130_Detay_Kibris_001.jpg adlı eki önizle

20150130_Detay_Kibris_001.jpg

20150130_Diyalog_Gazetesi_001.jpg adlı eki önizle

20150130_Diyalog_Gazetesi_001.jpg

20150130_Gunes_(Kibris)_001.jpg adlı eki önizle

20150130_Gunes_(Kibris)_001.jpg

20150130_Halkin_Sesi_(Kibris)_001.jpg adlı eki önizle

20150130_Halkin_Sesi_(Kibris)_001.jpg

20150130_Havadis_Gazetesi_(Kibris)_001.jpg adlı eki önizle

20150130_Havadis_Gazetesi_(Kibris)_001.jpg

20150130_Kibris_Gazetesi_001.jpg adlı eki önizle

20150130_Kibris_Gazetesi_001.jpg

20150130_Kibris_Postasi_001.jpg adlı eki önizle

20150130_Kibris_Postasi_001.jpg

20150130_Kibrisli_001.jpg adlı eki önizle

20150130_Kibrisli_001.jpg

20150130_Ortam_001.jpg adlı eki önizle

20150130_Ortam_001.jpg

20150130_Star_Kibris_001.jpg adlı eki önizle

20150130_Star_Kibris_001.jpg

20150130_Vatan_Gazetesi_(Kibris)_001.jpg adlı eki önizle

20150130_Vatan_Gazetesi_(Kibris)_001.jpg

20150130_Yeni_Volkan_(Kibris)_001.jpg adlı eki önizle

20150130_Yeni_Volkan_(Kibris)_001.jpg

20150130_YeniDuzen_001.jpg adlı eki önizle

20150130_YeniDuzen_001.jpg
30 Ocak 2015
30 Ocak 2015, KKTC Gazeteleri Ön Sayfaları için yorumlar kapalı
Okunma 104
bosluk

Vatandaşa Saygılı olan Ayakta Kalır

Vatandaşa Saygılı olan Ayakta Kalır

Ticaret, herkesin yapabileceği bir iş değil.

Önce müşteriyi, eski tabirle “Velinimet” olarak görmek gerekiyor başarılı olmak için.

Sonra da vatandaşa saygılı olmak ve bulunulan ülkenin ticari ahlakını bilmek gerekiyor.

 

Bulunan ülke diyorum çünkü KKTC’de yaşıyoruz ve bizim piyasamızda Kıbrıslı Türk insanının kültürü ve alışveriş alışkanlıkları geçerli. Başka bir ülkenin alışkanlıklarını zorla empoze etmeye çalışmak hem hoş değil, hem de müşterinin çıkıp gitmesine ve sonra bir daha da gelmemesine neden oluyor genelde.

 

Geçen sene yaz başında taşındığım Girne’deki evimde, kablolu telefon hattı olmasına rağmen, mevcut hattın İngiliz döneminden kalmış olması ve KKTC’deki ADSL sisteminin altyapısının da yeterli kalitede hizmet verememesinden dolayı, Wi-Fi sistemi ile internete bağlanmanın en iyisi olacağını düşünerek yerel bir GSM şirketinden “Sim kartlı Modem ve Data hizmeti” satın alarak sorunumuza bir çözüm getirdik.

 

Internet artık hayatımızın olmazsa olmazı haline geldiğinden ben ve eşim evde olduğumuz zamanlarda bu modem üzerinden internete bağlanıyoruz. Kullanma amacımız da film veya müzik indirmek değil, sadece mail alıp vermek, gazete okumak ve haber sitelerini dolaşmaktan ibaret.

 

Son 3-4 aydır, 3-7 Mbit arası olması gereken modemin hızı adeta kaplumbağaya dönüştü ve internete girmek bizim için eziyet olmaya başladı. Zaman zaman internet bağlantı sayfası bile açılamaz oldu hızın yavaşlamış olması nedeni ile. Modemini kullandığımız GSM şirketine yaptığımız sayısız iyileştirme ve hız arttırma başvurularımız sonuçsuz kalıp hiçbir şey değişmeyince de, son çareyi sim kartlı modemi iptal edip yerine yerel şirketlerden bir tanesinden Wsdl hizmeti almanın en iyisi olacağını düşündük.

 

Arkadaşlarımızdan, dostlarımızdan ve bu işten anlayan teknik donanımlı kişilerden aldığımız bilgiler üzerine iyi olduğuna inandığımız 2 şirkete başvurup bağlantı ücretleri, bakım, teknik servis ve arıza giderimi ile ilgili ön bilgiler aldık. Bir tanesinin personeli, kırık bir Türkçe konuşan bir yabancıydı, diğerinin sahipleri de Türkiye’den adamıza gelip yerleşmiş bir karı-kocaydı.

 

Son bir görüşme için gittiğimiz ilk şirkette bu sefer Türkçe bilmeyen, orta yaşlı bir İngiliz kadını bulduk karşımızda. Kendisinin her söylediğini kabul etmek ve her istediğini yapmak zorunda olduğumuz bir tavırla bizimle konuşmaya başladı. Benim kültürüme göre son derece saygısızca bir davranışla, kendinin ortaya koyduğu koşullarla bizi sınırlamaya çalışmak istemesi bardağı taşıran son damla oldu. Kendisine “kabul edilemez bir davranış içinde olduğunu, İngiltere’de belki bu tavırlarının geçerli olabileceğini ama burasının KKTC olduğunu ve ticarete devam etmek istiyorsa böyle davranamayacağını, bu nedenle de hizmetini de satın almayacağımı” söyleyip oradan eşimle ayrıldık.

 

Şirketin sahibi ile konuşmak ve personelinin bu tavrını şikayet etmek için şirketi aradığımda da başka hiçbir seçeneğin yer almadığı yönlendirme sistemi ile (zorla) şirket sahibinin sekreterine bağlandım. Sekreter hanım da, satıcı kadın gibi saygısızdı ve konuyu kendisine anlatmadığım takdirde, şirket sahibi ile konuşamayacağımı -kabul edilemez bir tavırla- söyledi. Müşterilerine böylesine saygısızca davranmayı ilke edinmiş bir şirketin sahibinin de beni aramayacağından emin olmama rağmen konuyu mecburen sekreter hanıma üstü kapalı anlattığım vakit de, telefon numaramı aldı ve “şirket sahibi sizi arayacak” diyerek telefonu kapattı. Tahminim de yanılmadığım zaman içinde doğru çıktı ve beni ne arayan oldu, ne de soran.

Gittiğimiz diğer şirkette ise birinciye kıyasla tamamen farklı bir davranışla karşılaştık. Sevgi dolu hitapları ve güler yüzleri ile şirketin sahibi karı-koca bizleri karşıladı.  Aklımızdaki her şeyi güle oynaya konuştuk ve sonunda bütün hizmeti bu sevimli, müşteri dostu karı-kocadan satın aldık…

 

Şimdi size soruyorum, “Siz olsaydınız ne yapardınız?” Hakareti ve adam yerine konmamayı mı tercih ederdiniz, yoksa güler yüzü ve sevgi dolu davranışı mı?

 

Ata ATUN

e-mail: ata.atun@atun.com

http://www.ataatun.org

Facebook: Ata Atun

30 Ocak 2015

29 Ocak 2015
Vatandaşa Saygılı olan Ayakta Kalır için yorumlar kapalı
Okunma 78
bosluk
Prof. Dr. Ata ATUN Makaleleri, Özgeçmişi, Yazıları Son Yazılar FriendFeed
Samtay Vakfı
kıbrıs haberleri
kibris 1974
atun ltd

Gallery

Şehitlerimiz-1 Şehitlerimiz-amblem kktc-tc-bayrak- kktc-tc-bayrak kktc-tc-bayrak-2 kktc-tc-bayrak-4

Arşivler

Son Yorumlar