Proje kapsamında toplanan belge ve veriler üzerinde problem odaklı tahliller gerçekleştirilmiş ve bu sayede önemli sonuçlara ulaşılmıştır. Uluslararası sözleşme ve anlaşmalara göre, Kıbrıs Vakıflarının Osmanlı Hukuku’na, özellikle İslam Hukuku’nun bir parçası olan “Ahkâmü’l-evkâf”a yani “Evkaf hükümleri”ne göre yönetilmesi gerekirken, İngiliz ve Rum yöneticilerin gizli oyunlarla bunlardan uzaklaştıkları, yeni düzenlemeler yaptıkları, bazen de kendi düzenlemelerine bile uymadıkları ortaya çıkarılmıştır.
Bu çerçevede, Kapalı Maraş’la ilgili örnek bir çalışma gerçekleştirilmiştir:
Bölgedeki vakıf malların sınırları belirlenmiş, haritaları çizilmiş, parsel bazında tespitler yapılmış, tapu koçanları alakalı vakıflarla ilişkilendirilmiş, mülkiyet intikallerinin hukuksuzluğu belgelere dayalı olarak ortaya konulmuş ve bu hususlar hazırlanan müstakil bir raporda detaylandırılmıştır.
Proje kapsamında ulaşılan belgelerin ortaya konulması sonunda Mal Tazmin Komisyonu Kıbrıs Vakıflar Genel Müdürlüğü’nün Mütevelli Vekili sıfatıyla müdahillik başvurusunu ilk defa kabul etmiştir. Karşı tarafın itirazı üzerine konu Yüksek Mahkeme’ye intikal etmiş, sunulan belgeler doğrultusunda ilk değerlendirme yapılmış ve davanın esastan görüşülmesi kabul edilmiştir. Konunun yargı safhası sürmektedir.
Değişik arşivlerde bulunan 2,443 kütük defteri 13,000 dosya içerisinden elde edilerek ve sunucuya yüklenen verilerin %50’si, 15 Haziran 2013 tarihi itibarıyla dört asırlık zaman diliminde (1571-1974) Kıbrıs Adası’nda kurulan 2,220 vakıf tüzel kişiliği adına ayrı ayrı ilişkilendirilmiştir.
Üretilen ve raporlaştırılan bilgiler, ilişkilendirilen belgeler sayesinde ortaya konulmuştur. Hiç kuşkusuz, bilgi kaynakları arasında sayılan ve fakat bugüne kadar üzerinde çalışılamayan İngiltere arşivleri, Güney Kıbrıs arşivleri ve tasnifi devam eden Evkâf-ı Hümâyûn Nezâreti evrakı tetkik edilerek sisteme yüklendiğinde ve verilerin tamamı ilişkilendirildiğinde üretilecek bilgiler daha mükemmel olacaktır.
İlişkilendirmenin tamamlanmasının istenmesi halinde, uzmanlardan oluşan aynı ekiple bir yıl daha çalışılması gerekmektedir. 6 yıldır geceli gündüzlü çalışarak yapılan araştırmaların, elde edilen 20 milyona yakın verinin daha sadece yarısının değerlendirilebilmesi sonunda elde edilen sonuç hiçte şaşırtıcı değil. Adanın toplam alanının dağlar, ovalar, dereler, kırsal araziler, yollar ve hali araziler dışta kalmak üzere şimdilik yüzde 14’ünün Osmanlı Vakıf malı olduğu ortaya çıkmıştır. Geriye kalan 10 milyon veri de değerlendirilip kayda geçirildiği vakit bu yüzdeliğin yukarı çıkacağı ve yüzde 25’leri geçeceği kesin….. [Kaynak: Dr. Nazif Öztürk, II. Aşama II. Dönem Raporu, 2013] …
Ata ATUN
e-mail: ata.atun@atun.com veya ata.atun@gmail.com
http://www.ataatun.org
Facebook: Ata Atun
20 Mayıs 2016
Kapalı Maraş bölgesinde, 1031 parselden müteşekkil 1,105 dönüm, 3 evlek, 2,661 ayak kare’lik yerin Lala Mustafa Paşa, 1,472 adet parselden oluşan 2,743 dönüm, 0 evlek, 1,018 ayak kare’lik yerin Abdullah Paşa ve Evkâfın mülkiyetinde kalan 1 dönüm, 2 evlek, 452 ayak kare’lik yerin 1 evlek, 1663 ayak kare’sinin (582,59 metre kare) de Bilal Ağa vakıflarına ait olduğu kesin olarak ortaya çıkmıştır.
Kapalı Maraş’ta “icareteynli” ve “arazi-i mevkufe tahsisat” statüsünde vakıf taşınmaz mal bulunmamaktadır. Bilal Ağa Vakfı’na ait 748 ayak kare’lik (69,50 metre kare) 192 numaralı tek parselden başka istibdal edilen gayrimenkul de mevcut değildir.
O halde, tamamen vakıf arsa ve arazilerden oluşan taşınmazlar üzerine kurulan Kapalı Maraş’ta vakıf mallan nasıl ve ne şekilde özel mülke dönüşmüştür? Bu dönüşümün yasal dayanakları ve kabul edilebilir zeminleri var mıdır?
Kapalı Maraş’ta meydana gelen mülkiyet intikalinin Osmanlı dönemi vakıf mevzuatında olmadığı gibi İngiliz İdaresi döneminde yürürlüğe konulan hukukî düzenlemelerde de yasal bir dayanağı yoktur.
İngiliz İdaresi döneminde Kapalı Maraş başta olmak üzere, Mağusa çevresinde yer alan vakıf araziler üzerine mutasarrıfları veya işgalciler tarafından inşa edilen bina, dikilen ağaç ve kazılan kuyular, bu kanunsuz eylemi yapan kişilerin mülkiyetine kaydedilmiştir. Maraş toprağında ilk hukuka aykırı uygulama budur. Vakıf mallan üzerine kaçak olarak yapılan bina sayısı 1900’lerin başında 648 iken, daha sonraki dönemlerde bu sayı hızla artmıştır. Kapalı maraş’taki tapu kayıtları üzerinde yapılan KIVABİS sorgulaması sonunda elde edilen verilere göre, 2,047’si Abdullah Paşa Vakfı’na, 206’sı Lala Mustafa Paşa Vakfi’na ait olmak üzere toplanı 2,253 adet, zemini arazi-i mevkufe, üzerindeki muhtesatın mülk olduğu kayıt tespit edilmiştir. Orijinal belgelere dayalı ve objektif kriterlere uygun olarak yapılan araştırmalar sonunda ulaşılan bu sonuç, Kapalı Maraş’ta bulunan vakıf malların nasıl mülke dönüştürüldüğünü gözler önüne sermektedir.
Vakıf mallarının özel ve tüzel kişilerin mülkiyetine geçirilerek tasfiyeye tabi tutulması temel ilke olarak kabul edilince, kuralsızlık kural haline gelmiştir. Tasaruf edilen yerin icareteynli veya arazi-i mevkufe tahsisat kapsamında olup olmadığına ve hangi statüde kiralandığına bakılmaksızın, her ne şekilde olursa olsun bir vakıf taşınmazın kullanım hakkına sahip olan her mutasarrıf, o vakıf taşınmazın maliki sayılır hale gelmiştir.
Kıbrıs Adası’nın bazı yörelerinde gerçekten hukuka uygun bir şekilde icareteyne çevrilen vakıf malları bulunmaktadır. Arazi-i mevkufe tahsisat statüsünde olan ve sadece geliri bir hayır cihetine tahsis edilerek kurulmuş vakıflar da mevcuttur. Gerçek manada icareteyne çevrilmiş veya hakikaten arazi-i mevkufe tahsisat statüsünde olan yerlerin Mal Dönüşüm Yasası ile mülke tahvil edilmesi belki kabul edilebilir. Fakat Maraş’ta bu statüde bir vakıf kaydı mevcut değildir. Buradaki mülke dönüştürme işlemleri yasal dayanaktan yoksundur.
Tapu kütükleri ve koçanlar üzerinde hukuka aykırı olarak, özel şahıslar lehine yapılan değişiklikler yok hükmündedir. Alınacak kayıt düzeltme kararlan doğrultusunda, en temel haklardan olan mülkiyet hakkını ihlal eden bu hukuk dışı tahrifat düzeltilerek Kapalı Maraş’taki taşınmazların esas mal sahibi vakıflar adına tescil edilmesi gerektiği değerlendirilmektedir….. [Kaynak: Dr. Nazif Öztürk, II. Aşama II. Dönem Raporu, 2013] … (devam edecek)
Ata ATUN
e-mail: ata.atun@atun.com veya ata.atun@gmail.com
http://www.ataatun.org
Facebook: Ata Atun
18 Mayıs 2016
“Abdullah Paşa Vakfı Hududnâme’si ve vakfiyasi”nde, Kapalı Maraş ile ilgili olan Varoşların beş adet olduğu, Mağusa Kalesi dışında yer aldığı, güneyinde Derinye köyü ile Tekyeli Çiftliği’nin bulunduğu belirtiliyor. Beş Varoş’un birbirlerine bitişik olduğu, dolayısıyla kendi aralarında sınır bulunmadığı anlatılıyor.
Kapalı Maraş’ın yüzölçümü, 4638 dönüm, 0 evlek 300 ayak kare’dir (6,212,907 metre kare). Bu alanın 787 dönüm 1 evlek, 3,369 ayak kare’si genel kamu alanlarına ve yollara ayrılmıştır. Geriye kalan 3,850 dönüm, 2 evlek 531 ayak kare’si ise, Abdullah Paşa, Lala Mustafa Paşa ve Bilal Ağa vakıflarına aittir. Demek ki, kamuya ayrılan alanların elden çıkmasını bir zorunluluktan doğan hukukî bir netice olarak kabul etsek bile, Kapalı Maraş’ın % 73’ünün işgal ve gasp edilmiş olduğu anlaşılmaktadır.
Kapalı Maraş’ta yer alan bu mallar İngiliz Sömürge döneminde, 1913 ve takip eden yıllarda, Lala Mustafa Paşa, Abdullah Paşa ve Bilal Ağa vakıfları adına tapu kütüklerine kaydedilmiştir. Bugün Kapalı Maraş’ta vakıfların elinde sadece 1 dönüm 2 evlek 452 ayakkare taşınmaz mal kalmıştır.
Öyleyse Lala Mustafa Paşa’ın sahih ve lazım vakfı olan Tekyeli Çiftliği ve Abdullah Paşa’nın sahih ve lazım vakfı olan “Varoş-ı Dürrü’l-merâk-ı Kal’a-i Mağusa”sı nereye gitmiştir?
Tablo 3, bu sorunun cevabını vermektedir.
Vakıf mallarını Gasp eden kişiler Gasp edilen arazi miktarı
Dönüm Evlek Ayak kare
Kıbrıslı Rumlar ve Yunanlılar : 3362 1 2562
Merkezi hükümet : 165 3 3181
İngiliz Savunma Bakanlığı : 93 0 695
Rum Okul Komisyonu : 39 2 2986
Kıbrıs Rum Kilisesi : 33 0 784
Rum Belediyesi : 21 0 534
Devlet Kuruluşları : 5 2 3212
Yabancı Uyruklu şahıslar : 2 1 1821
Kıbrıslı Türkler : 0 2 1618
Genel alanlar ve yollar : 787 1 3369
Genel Toplam : 4636 1 3448
Kapalı Maraş’ın toplam alanı : 4638 0 300
Elde kalan Vakıf emlakı : 1 2 452
İşte soygunun, yalanla, dolanla, sahtekarlıkla ve evrakta tahrifatla Rumların gasp ettikleri atalarımıza ait Osmanlı Vakıf mallarının dökümü aynen bu şekilde. Rumlar okullarını da, kiliselerini de, belediyelerini de kendi taşınmazları üzerine kuracaklarına, Türklere ait taşınmazların üstüne kurmuşlar.
KIVABİS’in sorgulanması sonucunda elde edilen verilerin tahlili ve değerlendirilmesi ve Gazimağusa Kaza Mahkemesi’nin 28.01.2002 gün ve 272/2000 sayılı Lala Mustafa Paşa Vakfı, 27.12.2005 gün ve 271/2000 sayılı Abdullah Paşa vakfı emlaki hakkında verdiği tespit kararları…. [Kaynak: Dr. Nazif Öztürk, II. Aşama II. Dönem Raporu, 2013] … (devam edecek)
Ata ATUN
e-mail: ata.atun@atun.com veya ata.atun@gmail.com
http://www.ataatun.org
Facebook: Ata Atun
16 Mayıs 2016
Genelde Taşınmaz Mal Kanunu, özelde vakıf icareteyn ve arazi-i mevkufa tahsisat dönüşümü konusunda düzenleme çalışmalarının duyulmasından itibaren, Türk Cemaat Mensubu ileri gelenleri tarafından çeşitli gazetelerde eleştiri yazıları yazılmaya başlanmış; Kanun ve Tüzük’ün gazetede yayımlanıp yürürlüğe girmesinden sonra bu yöndeki çabalar daha da artırılarak neşriyata devam edilmiştir.
Kıbrıs Cumhuriyeti Kuruluş Antlaşması’nın İngiltere Sömürge İdaresi’nin mal ve yükümlülüklerinin yeni kurulan Kıbrıs Cumhuriyeti‘ne intikal ettiğine ilişkin hükmü [(Ek-E, Bölüm II, Madde 3-b (i)] uyarınca, aynı tazminat 1960, 1961 ve 1962 yıllarında Ortak Kıbrıs Cumhuriyeti Hükümeti tarafından ödenmiştir. 1963 olaylarının başlamasıyla birlikte Evkâf İdaresi’ne yapılan bu ödeme kesilmiş ve bugüne kadar da bir daha ödenmemiştir.
Mal Dönüşüm Yasası şartlı bir kanundur. Tek yanlı olarak Rum tarafı 1963’te tazminat ödemeyi durdurmuştur. Tazminatın tek taraflı ödenmemesi sebebiyle şartlardan birisi fiilen ortadan kalkmıştır. Bu durumda iki ihtimalden söz etmek mümkündür: Ya Kanun’un öbür şıkkı olan icareteynli vakıfların mülke tahvili hükmü de ortadan kalkmıştır ya da anapara, enflasyon kaybı ve faizler ilave edilmek suretiyle yapılacak hesaplamalara göre Vakıflar İdaresi’nin Kıbrıs Cumhuriyeti’nden büyük bir alacağı doğmuştur.
İcareteynli vakıfların mülke dönüştürülmesi konusunda ısrarla üzerinde durulması gereken meselelerden birincisi budur.
İkincisi ise bilerek veya bilmeyerek Kanun’un uygulanmasında yaşanan yanlışlıklardır.
Kanun sadece tapu tasarruf vesikaları, tapu kütükleri, vakıf belgeleri ve benzeri mülkiyetle alakalı arşiv kayıtlarında görülen “icareteyn” kelimesinin “mülk” okunmasını öngördüğü halde; şayet (X) vakfına ait tek bir taşınmaz icareteynli ise veya o vakfın sadece bir akarından “İcare-i müeccele” alınıyor ise uygulamada genellemeye gidilerek vakfın bütün taşınmazları icareteynli sayılmıştır. Bazen de bu yanlış anlayışa dayalı olarak, icareteynle hiçbir ilgisi bulunmayan bir vakıf arazi, o yerin kiracısına veya ekip biçenine devredilmiştir. Oysa aynı vakfa ait emlak arasında değişik türden gayrimenkuller bulunabilmektedir.
Özetle, Kıbrıs’ta vakıf malların tasfiyesi İngiliz döneminde a’şar’ın ilgası, icareteynli taşınmazların mülke dönüştürülmesi, işgal eylemi ile gasp, zamanaşımı yoluyla iktisap, istimlak ve istibdal şekillerinden birisi kullanılarak gerçekleştirilmiştir. Bu konu “Vakıfların Tasfiyesine Yol Açan Uygulamalar” adıyla hazırlanan müstakil bir raporda belirtilmiştir.
VI. Vakıflaşma ve Tasfiyeye Dair Bir Örnek: Kapalı Maraş
Bu raporun yazıldığı 15 Haziran 2013 tarihi itibariyle Kapalı Maraş bölgesinde bulunan vakıf malları hakkında yapılan çalışma. Bilgi Sisteminde ilişkileri kurulmuş belgeler çerçevesinde tamamlanmıştır.
Kapalı Maraş bölgesi ile doğrudan alakalı olan üç vakıftan biri, Kıbrıs Fatihi Lala Mustafa Paşa Evkâfı, ikincisi Sadr-ı Esbak Abdullah Paşa Evkâfı, üçüncüsü ise Kemahlı Hacı Bilal Ağa vakfıdır.
Kapalı Maraş bu üç şahsiyetin 16, 18 ve 19. yüzyıllarda kurdukları vakıfların topraklan üzerine oturmaktadır. Lala Mustafa Paşa Evkâfı, Vakfiyesinde yer alan ifadelere göre, Kapalı Maraş’ın bir bölümü, Lala Mustafa Paşa’nın Mağusa’nın fethi sırasında satın alıp mülk edindiği ve karargâhını kurduğu bir köydür. Bundan dolayı Kumandande (Komandates, Komutanlık) Karyesi adını almıştır. Komutanlık karargâhı işlevinden dolayı “Kışlakyeri” diye de anılır olmuştur.
Şühedâ Mekâbiri’nin bulunduğu, Paşa’nın donattığı mescidin yer aldığı, Tekke inşa ederek asırlar boyunca gelenin gidenin doyurulmasına vesile olduğu -bundan dolayı da “Tekyeli Çiftliği” diye tesmiye olunan- kutsal bir mekândır…. [Kaynak: Dr. Nazif Öztürk, II. Aşama II. Dönem Raporu, 2013] … (devam edecek)
Ata ATUN
e-mail: ata.atun@atun.com veya ata.atun@gmail.com
http://www.ataatun.org
Facebook: Ata Atun
13 Mayıs 2016
30 Kasını 1915 tarihli Fermanla Kıbrıs vakıflarının idare şekli yeniden düzenlenmiştir. Buna göre, daha önce biri Osmanlı Devleti diğeri İngiltere tarafından atanan iki kişiyle yönetilen vakıflar idaresine her iki murahhası da İngiltere atayacaktır. Murahhaslardan birinin Müslüman olması şarttır (madde l).
Kral, Ferman’da değişiklikler yapma hakkını peşinen saklı tutmaktadır (madde 3). Vakıflara dair ayrıca bir hüküm getirmeyen bu düzenlemenin “Ahkâmu’l-evkâfı” değiştirmediğini kabul etmek gerekir. Bu ferman, 1928 tarihli “Emvâl-i Diniye-i İslamiyye İdaresi Fermân-ı Kanunisi”nin 32. maddesiyle ilga edilmiştir.
1900’lerden itibaren sistemli bir şekilde uygulanan işgal yoluyla gasp yöntemiyle, 1926 yılında “Aşar”ın ilgası ve 1944’te “Mal Dönüşüm yasa”larının çıkarılması, fakat bu yasalara aykırı uygulamalar içine girilmesi yoluyla Kapalı Maraş bölgesinin %99.99’u mülkiyet intikaline uğramıştır.
Kıbrıs Koloni Hükümeti, 1926’da hububattan “A’şar vergisinin kaldırılması sebebiyle Evkâf İdaresine yıldan yıla ödemeye başladığı tazminata karşılık 1935’te toplu bir ödeme yaparak “Öşürlü” vakıf malların tasfiyesinden sonra; “İcareteynli” ve “Arazi-i mevkufe” tahsisat kabilinden vakıf taşınmazların vakıflarla ilişkilerinin kesilmesi konusunda yeni bir çalışma başlatmıştır.
Vakıf malların tasfiyesine yönelik tutumun nihaî uygulaması, Chapter 225, Taşınmaz Mal (İcareteyli Vakıfların Mülke Arazi-i Mevkufe Tahsisatın Mîrî’ye Dönüşümü) Kanunu ve bu Kanunun uygulama şeklini gösteren 1944/14 sayılı Tüzük hükümleriyle hayata geçirilmiştir.
Bu “Kanun ve Tüzük” icareteynli vakıflara ait gayrimenkullerin, mutasarrıfların mülkiyetine geçirilmesini sağlamıştır. Yine tahsisat kabilinden vakıf statüsünde olan gayrimenkuller bu düzenlemeler ile “Mîrî arazi” statüsüne çevrilmiştir. Kanun, yürürlük tarihinden itibaren, başka statüdeki vakıfların icareteynli vakfa dönüştürülmesini yasaklamıştır.
Taşınmaz Mal Kanunu ve bu kanunun uygulama şeklini gösteren 1944/14 sayılı Tüzük; icareteynli vakıflara ait gayrimenkullerin, mutasarrıfların mülkiyetine geçirilmesini, tahsisat statüsünde olan gayrimenkullerin ise mirîye aktarılmasını sağlamıştır.
Ödenecek tazminatlar konusunu düzenleyen Kanuna nazaran 1944/14 sayılı Tüzük’le daha ayrıntılı hükümler bulunmaktadır. Tüzük’ün 5. Maddesi ile 80 sterlini Celâliye Vakıfları, 2150 sterlini icareteynli vakıflar için olmak üzere 1945’den itibaren her yılın 1 Ocak tarihinde toplam 2230 sterlin nakit paranın Hükümet tarafından Evkâf Delegelerine ödenmesi kararlaştırılmıştır. Öngörülen bu ödeme 1945-1960 tarihleri arasında İngiliz Sömürge İdaresi tarafından her yıl 1 Ocak’ta muntazaman ödenmiştir.
Ayrıca, düzenlemenin yürürlük tarihi olan 1 Mayıs 1944 – 31 Aralık 1944 tarihleri arasım kapsayan 8 aylık süre için “kiste’l-yevm” olarak 1486 sterlin 13 şilin 3 kuruş’un 20 Aralık 1944 tarihine kadar ödenmesi, bu miktarın içerisinden 53 sterlin 6 şilin 6 kuruş’un Mevlevihane giderlerini karşılamak üzere Celâliye vakıflarına aktarılmasını hükme bağlamıştır.
Bu düzenlemeler ile icareteyn usulüyle “İcare-i müeccele” ödeyerek vakıf yerlerin tasarruf hakkını elinde tutan kiracılar, fiilen kullandıkları bu taşınmazların sahibi olmuşlar; tahsisat kabilinden vakıf araziler ise Hazîneye devredilmiş ve bu yerlerin mülkiyeti ve tasarrufu devlete geçmiştir.
Ayrıca 1928 “Evkaf Kraliyet Kanun-i Fermânisi”nin vakıf akarların icareteyne çevrilmesine imkân sağlayan 28. Maddesi geçersiz hale gelmiştir. Bundan böyle vakıf taşınmazlar icareteyne çevrilemeyecek ve Mîrî/Hazine’ye ait mallar vakıflaştırılamayacaktır… [Kaynak: Dr. Nazif Öztürk, II. Aşama II. Dönem Raporu, 2013] … (devam edecek)
Ata ATUN
e-mail: ata.atun@atun.com veya ata.atun@gmail.com
http://www.ataatun.org
Facebook: Ata Atun
11 Mayıs 2016