Yunanistan Kıbrıs Konusunda atak başlattı |
Prof. Dr. Ata ATUN |
|
Kıbrıs Rum tarafı 1 Mayıs 2004 tarihinde AB’ue girdikten sonra Yunanistan “Ben analık görevimi yaptım artık Kıbrıs konusunda geri çekiliyorum” demişti.
Demişti demesine ama, Papadopulos’un o günden bu günlere kadar sürdürdüğü olumsuz tavır nedeni ile adada barış ve çözüm umutlarının gün geçtikçe azalması ve adanın hızla bölünmeye sürüklemesi nedeni ile fikir değiştirdi ve gene taraf olmaya ve inisiyatifi ele geçirme çalışmalarına başladı.
Kıbrıs sorununa yönelik hazırlık çalışmaları önümüzdeki hafta New York’ta başlayacak.
Devreye Yunanistanın’da girmesi ile başlayan yeni hareketliliğin anahtarının Atina’nın elinde olduğu görünüyor. Dışişleri Bakanı Petros Moliviatis, ABD’ye gerçekleştirdiği son ziyaretinde; Annan ile Papadopulos arasında, temsilciler aracılığıyla iletişim koridorları açılması önerisini ortaya koydu.
Bu güne kadar Papadopulos, Annan planında yapılmasını istediği değişiklikleri yazılı olarak sunmasını isteyen BM Genel Sekreterini, bu sunumun elindeki kozları peşinen masaya koymak olacağını belirterek reddetmişti ve bu denenle de Kıbrıs konusu gene bir duraklama sürecine ve çıkmaza girmişti.
ABD’den Yunanistan’a yapılan telkinlerle, Yunanistan bu çıkmazı aşmak için “Temsilciler vasıtası ile iletişim çözümü”nü önerdi. Bu öneri Genel Sekreter ile Papadopulos arasında kopan iletişime bir ara çözüm getiriyor ve her iki taraf tarafından da benimsendi.
Papadopulos, Laura Kennedy’nin tavsiyesi üzerine Genel Sekreter ile endirekt fikir alış verişinde bulunabilmek için BM merkezine temsilci göndereceğini açıkladı. Tasos Conis, pazar günü Tasos Papadopulos’un temsilcisi sıfatıyla New York’a gidecek ve Genel Sekreter ile temaslara başlayacak. Conis’in BM merkezinde yapacağı temaslar, aşağıdaki ana başlıklar altında olacak.
1- Peşin taahhüt istenmeyecek.
2- Boğucu takvimler olmayacak.
3- Taraflar çözümün üzerinde uzlaşana kadar görüşmeler devam edecek.
Tasos Conis’in 15 Mayıs’ta New York’a gidişinden sonra, Yunanistan Başbakanı Kostas Karamanlis 20 Mayıs’ta ve Türkiye Başbakanı Recep Tayyip Erdoğan’da haziran ayının ikinci haftası içinde ABD’ye gidecekler. Her iki başbakanın da ziyaret programında BM Genel Sekreteri ile görüşme var.
BM Genel Sekreteri ile yapılacak bu görüşmeler; çözümün başarılması yönünde başlaması olası müzakere prosedürünün, yeni bir başarısızlığa uğramaması için, bir nevi ön hazırlık niteliğinde. Genel Sekreter, bundan sonra atacağı adımları, bu görüşmelerin ışığı altında kararlaştıracak.
Yunan hükümeti, bu son müzakereyi Kıbrıs sorununun çözümü için son fırsat olarak görüyor ve Kıbrıs’lı Rumlara, bu son fırsatta, her yapılacak değişikliğin Kıbrıslı Türkler tarafından da kabul edilmesi gerektiğini hatırlatarak Annan planında aşırı taleplerle büyük değişiklikler yapılmasını istememelerini ve taleplerinde gerçekçi olmalarını tavsiye ediyor.
Rumların ve Yunanlıların, “Kıbrıs’ta çözüm ve Barış” derken neyi kastettikleri çok açık ve net. “Yaşayabilir, işleyebilir, BM kararlarına uygun ve Avrupa normlarıyla, AB değerleri ve ilkeleriyle uyumlu olma niteliklerine sahip bir çözüm.” İki Helen başkent (Lefkoşa ve Atina), adanın bu kriterlerde ve Annan planı temelinde yapılacak müzakerelerle yeniden birleşmesini istiyor.
Kıbrıs konusu önümüzdeki haftalarda bayağı hareketlenecek gibi gözüküyor…